English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Amerikalı mı

Amerikalı mı Çeviri Fransızca

2,005 parallel translation
İş adım Eugene. Amerikalı mısın? - Hayır..
Écoutez, J'ai entendu dire que le responsable du poste de Berlin est au courant de mon existence.
Amerikalı mısın?
Tu es américaine?
- Amerikalı mısınız? - Evet.
- Vous êtes américaine?
Amerikalı mısın?
Américaine?
Amerikalı mısınız?
- Vous êtes américaine?
Sen Amerikalı mısın, Hollywood'dan mı geldin?
Vous, d'Amérique, Hollywood?
Sen Amerikalı mısın?
Vous êtes américain?
Efendim, siz Amerikalı mısınız?
Monsieur? Êtes-vous Américain?
Sen Amerikalı mısın?
- Êtes-vous l'Américain?
Bir gökdelenden birinin kafasına ateş edecek olsaydım,... çok sayıdaki Latin Amerikalı temizlikçinin olduğu bir yere saklanırdım.
Si j'allais tirer depuis un grand immeuble, je me cacherais là où il y a plein de personnel latino.
Çünkü siz ve diğer 62 milyon Amerikalı şu an beni dinliyor.
Parce que vous, et 62 millions d'autres Américains, êtes en train de m'écouter à ce moment même.
Hani şu çocuk, Amerikalı olmayan burada mı?
Le gosse... pas de chez nous est en bas?
Komünistlerle ölüm-kalım mücadelisinde olduğumuzu anlayan amerikalılar var.
Comment en êtes-vous arrivé là, Jack? Faire ce genre de travail?
İyi bir doktoru, Amerikalı bir doktoru olsun istiyorum. Ameliyat mı olması gerekiyor?
Borisov, l'envoyé permanent du K.G.B. À Washington, était avec moi à l'université Lomonossov.
Politbüro Amerikalıların ikincil hareketli tren platformumuzu yok edip bizi işgale karşı savunmasız, bırakacağından çok korkuyor. Nasıl yaptın bunu? Gerçekler kendileri adına konuşur.
Ces faits ne m'ont pas été servis sur un plateau d'argent.
Evet, ama sonra başka satıcılara veya tedarikçilere gidebilirdi ve tek ihtiyacımız olan şey, hayatımız boyunca 10 tane Güney Amerikalının izimizi sürmesi.
Ouais, je crois qu'il va juste aller à certains autres concessionnaires et les fournisseurs et c'est tout ce que nous avons besoin, est de 10 Sud-Américains nous pourchassent pour le reste de notre vie.
Bir Amerikalı olmanın ne demek olduğunu anladım.
Je comprends ce que c'est d'être américain!
Sen asla bir Amerikalı olamazsın, tamam mı?
Tu seras jamais américain.
Daha önce hiç Amerikalı bir erkekle birlikte olmamıştım.
J'ai jamais couché avec un américain.
Amerikalılara ya da Amerika'ya karşı bir düşmanlığımız yok.
On n'a rien contre les Américains ou l'Amérique, c'est pas ça du tout.
Bir Amerikalıyla tanışmıştım. Testereyle iki parmağının ucunu kesmişti.
J'ai rencontré un Américain qui s'était scié deux bouts de doigts.
Bu işlerden biraz anlayan eski moda bir Amerikalıya ihtiyacım vardı.
J'avais besoin d'un bon vieux compatriote qui me comprendrait.
Baktığımız her hastalıkta Amerikalılar İngilizlerden önde.
Chaque maladie examinée affectait plus les Américains que les Anglais.
Hasta Amerikalı grubumu bir hastaneye götürdüm. Sağlık hizmeti alıp alamayacaklarına bakacaktım.
J'ai emmené ces Américains souffrants dans un hôpital pour les y faire soigner.
Peki bakalım ukala dümbelek, ya senin yüzlerce Amerikalı arkadaşın var mı?
Et toi, t'as plein d'amis américains?
Benim bütün arkadaşlarım Amerikalıdır.
Ils sont tous américains.
Evet. Tüm Meksikalılar, Amerikalıdır ve benim de tüm arkadaşlarım Meksikalı olduğuna göre öyleyse tüm arkadaşlarım Amerikalı demektir.
Les Mexicains sont des Américains, or mes amis sont mexicains, donc mes amis sont américains.
Ben Amerikalıyım.
Je suis américain.
Bu yüzden bu kadehi yeni Amerikalı dostlarımız için kaldırıyorum.
Donc, nous portons ce toast à nos nouveaux amis américains.
Karanlık maddenin sırrını çözeceğim ve Nobel Ödülü'nü kazanacağım. Sonra da sarışın bir Amerikalı kızla evleneceğim. Kara madde.
Je vais résoudre le problème de la matière noire, j'aurai le prix Nobel, et je me marierai avec une Américaine blonde aux yeux bleus.
Karım Amerikalıların söylemesi için daha kolay diyor.
Oui, ma femme trouve que c'est plus facile pour les Américains, ils sont plus à l'aise.
# Dene bakalım şu Amerikalı genci #
Testez ce mâle américain
Çünkü orada yabancı biri olurum, Amerikalı, aksanım da var.
Je serai étranger là-bas. L'Américain avec un accent.
Amerikalıların hayatını kurtaracağımı söylemiştin.
J'étais là pour sauver des vies, vous l'avez dit.
- Amerikalı mısınız?
Américains?
- Amerikalılar köyümüzdeler.
- M. Toni, vous avez vu les Américains? - Où ça?
Amerikalılar'ın seni yanlarında Los Angeles'a mı götüreceklerini sanıyorsun?
Tu penses que l'Américain va te prendre avec lui pour aller tous les deux à L.A.?
Bu konuda, köyümüzde konaklayan Amerikalılar'ın yüzbaşısı,
À ce sujet, je voudrais vous annoncer que j'ai invité M. Jones ici présent,
Bunu Rendall'a öğretmeye çalıştım ama Amerikalı olduğundan kalın kafalı.
J'ai tenté d'apprendre ça à Randall. Il est Américain, c'est difficile.
Kararımı vermiştim gelecek sefer Meksikalı kullanmak yerine Amerikalı kullanacaktım.
J'ai alors décidé que la fois d'après... au lieu d'un Mexicain... je prendrais un Américain.
Beni Amerikalı Mağdurlar programında görmüş. Mektuplar yazdı.
Il m'a vue à Victime américaine et il m'a écrit des lettres.
Amerikalı'mısın?
Américain!
Helikopterle yarım saat uzaklıkta 350 tane Amerikalı deniz piyadesi var.
Il ya 350 marins américains au Burundi.
- Amerikalıyım.
- Je suis américaine.
Hey Martin, Taliban'a katıldığında Amerikalı olman sorun yarattı mı?
Martin, est-ce étrange de se joindre aux talibans quand on est américain?
Sevgili Amerikalı yurttaşlarım, sakın hata yapmayın. Değişim geçirmiş bu virus, öldürücüdür.
Mes chers compatriotes...
Benim karım Amerikalı.
Ma femme est américaine.
senin bu hayvana zarar vermene izin vermeden önce bütün teçhizatımı toplayıp Amerikalıları evine göndereceğim.
Je préfère tout remballer et renvoyer les Américains chez eux plutôt que de vous laisser chasser cet animal.
Hem ben de Amerikalıyım.
De toute façon, je suis américaine.
Baylar, bu tanıdığım en akıllı kadınlardan biridir. Üstelik Amerikalı.
Messieurs, une femme remarquable, et elle est américaine.
Karım bir Amerikalı.
Ma femme est Américaine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]