Aradın mı Çeviri Fransızca
7,725 parallel translation
Aradın mı?
Tu les as?
- Polisi aradın mı?
- T'as appelé la police?
- Polisi aradın mı?
- T'as appelé les flics?
Evin her yerini aradın mı?
As-tu inspecté toute la maison?
Uçaktan kimseyi aradın mı?
Vous avez appelé quelqu'un de l'avion?
- Drazen'ı aradın mı?
As-tu appelé Drazen?
- Çok aradın mı bu sözü?
Combien de temps as-tu travaillé cette réplique?
- Kız kardeşini aradın mı?
T'as appellé ta soeur?
Beni siz aradınız.
Vous m'avez appelé.
İşi genişletmek ve daha çok yer almak istediğini biliyorum. Yeni bir genel yayın yönetmeni aradığımı biliyorsun, değil mi?
Je sais que tu veux diversifier tes sujets, et tu sais que je cherche une nouvelle directrice, pas vrai?
- Müthiş. - Dün gece aradım ve dedim ki "Wes Anderson'ın yeni filmini izleyelim mi?"
Et donc, je l'appelle hier soir et je l'invite à aller voir le dernier Wes Anderson.
Şubeyi aradım ama henüz gelmediğini söylediler.
On m'a dit que tu n'étais pas au bureau.
Eski okulundan not dökümünün gelmediğini gördüğümde çok şaşırdım ve ben de onları aradım.
Quand j'ai constaté qu'on n'avait pas ton bulletin de ton ancienne école, je les ai appelés.
Çalışmayı yıllar önce bıraktım, aradığınız kişi ben değilim.
Je ne travail plus depuis des années. Je ne suis pas celle dont vous avec entendu parler.
Sonra, bana vize konusunda sıkıntı olup olmadığını soran İçişleri Bakanlığı'ndaki arkadaşını aradı.
Puis il a appelé son ami, le ministre de l'Intérieur, qui m'a demandé si vous aviez délivré le visa.
Araştırma takımını aradı.
C ´ était l'équipe de recherche.
Noel yemeği detaylarını öğrenmek için aradım.
C'était bon de te revoir.
Hayatım boyunca annen gibi bir kadını aradım.
- Écoute-moi bien, toi.
- Aradın mı?
- Tu les as?
Seni aradım neden açmadın?
C'est pour ça que je vous ai appelé, je ne...
Beni neden aradınız doktor?
Pourquoi m'avez-vous appelé, Docteur?
Operasyonun başladığını haber vermek için aradığımda saygımdan ve nezâketen aradım ama kararımdan pişman ettin şimdi.
Quand je vous ai appelée pour vous informer que le coup allait se passer je l'ai fait par respect et courtoisie et vous m'avez fait regretter.
Seni direkt aradığım için üzgünüm, ajansım değişebilir, ve sende numaramın olmasını istiyorum.
Je... désolée de vous appeler directement, mais je vais surement changer d'agence, et je voulais vous donner mon numéro.
20 sene bu adadan kurtulmanın bir yolunu aradım.
Pendant 20 ans j'ai cherché un moyen de s'enfuir de cette île.
Bunu aldım. Umarım aradığın budur.
Je t'ai acheté celle-là, j'espère que c'est celle que tu voulais
# Onu ilk görüşümde Anladım aradığım kadın o #
Dès la promière fois que je l'ai vu j'ai su que c'était la bonne
Susuzluktan delirmiş bir adamın kuyuyu aradığı gibi onu bulmak için yola çıktım.
"Et comme un homme désespéré qui part à la recherche d'un bien..." "... je me suis mis à sa recherche. "
Çok aradım seni. Evet, telefonumu...
Je n'avais pas...
Drazen'ı aradın mı?
As-tu appelé Drazen?
Kızımın okulundan aradıklarında ben de aynı şeyi yapıyorum.
Moi, c'est pareil, quand l'école de ma fille appelle.
- Sen aradın çünkü.
- Tu m'as appelé!
- Aradım açmadın.
J'ai essayé de t'appeler tout à l'heure.
NSA'nın veri toplama sistemi sağ olsun senin aradığın ya da seni arayan herkesin ismini öğrenebileceğiz ve tahminimce onlardan biri bizim aradığımız kişi olacaktır.
Et grâce à la base de données de la NSA, nous serons capables d'obtenir les noms de toutes les personnes que tu as appelées ou qui t'ont appelé, et je devine qu'un de ces noms sera sûrement la personne que nous recherchons.
Her yeri aradınız mı?
Vous avez cherché partout?
Ben de aynen sizin yapacağınızı yaptım ve polisi aradım.
Alors j'ai fait ce que vous auriez fait. J'ai appelé les flics.
Gece ettiğin dualardan Amy'nin adını çıkarabileceğini söylemek için aradım.
Je voulais te faire savoir que tu pouvais arrêter de prier pour Amy.
- Ayı için çevreyi aradınız mı?
Vous avez cherché l'ours?
Evet muhteşem, aradığın için teşekkürler.
Oui, c'est génial. Merci de m'avoir appelée.
- Beni sen aradın. Seni buraya getirmemi kendin istedin.
Tu m'as demandé de te faire venir ici.
Aradığımız adamların bunlar olduğuna emin misin?
Vous êtes certain qu'ils sont les bons hommes pour cette mission?
Beni aradı ve bunu yapacağını söyledi.
Il vient d'appeler et m'a dit qu'il le ferait!
- Aradığınız otel odası mı?
La chambre que vous avez fouillée? Oui.
- Seni aradım Patrick, açmadın.
Je t'ai appelé, Patrick, t'as jamais répondu.
Aradığını tuvalete kalktığımda gördüm.
J'ai vu que tu m'avais appelé lorsque je suis allé aux toilettes.
Hiç önemli değil ama gelecekte Beverly aradığında bana doğru bağırmasan olmaz mı?
Ce n'est pas très important, mais à l'avenir, quand Beverly appellera, voudrais-tu ne pas m'interpeler?
Hakim Spangler'ın rutin koşusu bana aradığım fikri sundu.
Le jogging hebdomadaire du juge Spangler m'a donné l'idée que je cherchais.
Aradığımız kırık ley hattını bulmuşuz demek.
Ça signifie qu'on a trouvé les lignes telluriques brisées que nous cherchions.
Onu aradınız mı?
Avez-vous essayé de l'appeler?
Sizden önce bir adam... beyaz giyen birkaç adamı aradığını... ve onlara yetişmesi gerektiğini söyledi.
Un homme est passé par ici il y a peu. Il cherchait un groupe d'hommes vêtus de blanc et m'a dit qu'il était impatient de vous voir.
Evi baştan aşağı aradığımızda tutuklayabildiklerimiz yalnızca bahçıvan ve hizmetçiler oldu.
On n'a trouvé que des domestiques et des jardiniers dans la finca.
Çok tuhaf çünkü ofisini aradığımda gün boyunca hiç uğramadığını söylediler.
C'est bizarre. Au téléphone, on m'a dit que t'étais pas venu de la journée.