English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Ben bile

Ben bile Çeviri Fransızca

8,357 parallel translation
Ben bile.
Je ne veux pas d'un mariage comme ça.
Ben bile havanın seyreldiğini anlayabiliyorum.
Même moi peux sentir que l'air se fait rare.
Ben bile artık bunu istemiyorum.
J'en veux plus.
Ben bile anladığımdan emin değilim.
Ni si j'ai compris moi-même.
Bu asansörde yukarı çıkmanın kaç kere hayalini kurdum, ben bile unuttum.
Je ne saurais pas dire combien de fois j'ai rêvé prendre cet ascenseur.
Hayır, ben bile o kadar aptal değilim.
Non, je suis pas débile. D'accord?
Oh, ben bile gördüm onu.
Après avoir vu ça,
- Ben bile bilmiyorum daha.
- Même moi je ne connais pas encore son nom.
Hayatı boyunca kıskançlıkla başkalarının mutluluğunu baltalamaya çalışan biri olarak, ben bile bu nişana bir şey diyemem.
comme quelqu'un qui a vécu sa vie attaquant jalousement le bonheur des autres, même si je ne peux pas haïr cette demande
Ben bile gitmemeyi düşünüyorum aslında.
Je ne pense plus y aller pour être honnête.
Ben bile seni göremedim.
Je n'ai même pas pu te voir.
- Ben bile Alan adına kötü hissediyorum.
- Même moi je me sens mal pour Alan. - Comment va Louise?
Bu kadarını ben bile söylemezdim.
Même moi je n'aurais pas dit ça.
Ne demek olduğunu ben bile bilmiyorum.
Je ne sais même pas ce que c'est.
Ben bir şey söyleyeceğim ve aklımıza gelen ilk şeyi yazacağız. - Anlık düşünme bile.
Je dis un mot, et on écrit la première chose qui nous vient à l'esprit.
Farkında bile değildi.Ben onu kandırdım.
Elle se doutait de rien. Elle s'est fait piéger.
Bundan dolayı ben gittim ve arkama bile bakmadım.
Je suis parti sans me retourner.
- Ben bu trende bile olmamalıydım.
- Je devrais même pas être ici..
Ben Jane'in hangi ülkede olduğunu bile bilmiyorum.
Je ne suis pas sûr dans quel pays est Jane exactement.
Ben onu bir araya getirene kadar orada olduğunu bile bilmiyordu.
Il ne savait même pas qu'il était là dedans jusqu'à ce que je le réassemble.
Özlemeye başladım bile ben.
Il me manque déjà. "
- Ben temyize bile gitmedi!
Il n'a même pas fait appel!
Ben'in arabası bile yok.
Ben n'a même pas de voiture.
Ben'in kız arkadaşı olduğunu bile hatırlamıyorum.
Je ne me rappelle pas que Ben avait une copine.
Ben sürekli bir şeyler düşünürüm, onların listesini yaparım.. Şuan bile düşünüyorum.
J'ai toujours pensé à des choses, genre j'ai fait une liste, des choses et des gens auxquels j'ai toujours pensé.
Ne sikimden bahsediyorsun onu bile bilmiyorum ben.
Je ne sais même pas de quoi vous parlez!
Kahve bile içemem ben.
Le café m'est interdit.
Ben gençken, blazer ceketlerimizi giyer şarkı söylerdik ve enerjiksen parmaklarımızı bile şaklatırdık.
À mon époque, on mettait un veston et on chantait. On claquait des doigts si on se sentait fous.
Ben hiçbir şey yayınlamıyorum. Lit Society kabul edecek mi onu bile bilmiyordum.
J'ai rien publié, je sais même pas si ça a plu au club.
Bence ben hastayım. Ve hastalığımın bir adı var mı onu bile bilmiyorum.
Je crois que je suis malade, mais je sais pas si ma maladie existe.
Bir bacağını diğerinin önüne getirmezdin bile. Sana, ben öğretmiştim.
T'arrivais à peine à marcher.
Ben kendi çocuklarımla bile ilgilenemiyordum.
Je ne sais pas... Je ne savais pas ce qui se passait avec mes propres enfants.
Ben daha seni dövüşürken görmedim bile.
Toi, je t'ai pas vu cogner.
Ben kariyerimi yaptım bile.
Ma carrière est faite.
Ajan gibi giyinemem bile ben.
Je ne peux même pas m'habiller comme telle.
Aman Tanrım... bile bu yaşta, ben gitmeliyim.
Mon Dieu. Même à cet âge, je suis obligé d'y aller.
Bir kere bile üstte ben olmadım.
Je n'ai pas été sur le dessus une seule fois.
Ben bir yere gitmezsem, tek bir kuruş bile kazanamazsın.
Si je reste ici, vous ne ferez pas le moindre sou.
Bu filmi çekmelerine bile içinde ben olduğum için izin veriyorlar.
Ce n'est que grâce à moi qu'ils te laissent faire ce film.
- Ben Amerikalı bile değilim.
- Je ne suis même pas américain.
Ben seçilen kişi değilim, kehanet doğru olsa bile, benimle ilgili değildi.
Je ne suis pas l'Élu et la prophétie ne parlait pas de moi, en admettant qu'elle existe.
Eğer ben değilsem bile, sonunda bir başkası olacak.
Si ce n'est pas moi, quelqu'un d'autre le fera un moment.
Ben daha yazar almaya başlamadım bile.
Je n'ai pas encore commencé a engager des écrivains.
İlk izlenim için yeterde artar bile. Hey!
Et ben ça c'est une première impression.
Ben orayı kazandığını bile bilmiyordum.
J'ignorais que tu avais postulé.
- Ben bahse bile girmemiştim ki.
Je n'ai même pas participé.
Eğer ben olsaydım dostum, Bu sabah yataktan bile çıkamazdım.
À ta place, mon pote, je ne serais même pas capable de me lever le matin.
Ben hiç... Onu tanımıyorum bile.
Je ne l'ai jamais...
Ben yokken kimse ona elini bile sürmesin.
Assure-toi qu'elle reste en sécurité pendant mon absence.
Bu arada, "aptal" kelimesi kelime bile değil, ama ben hep komik bulmuşumdur.
D'ailleurs, de nos jours... je ne dirais pas "futile" mais je trouve amusant que...
En zor anında bile ben hep yanındayım.
Mais je ferais n'importe quoi pour toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]