General mi Çeviri Fransızca
601 parallel translation
General mi?
Le général?
İki general mi?
Des généraux?
Dört yıldızlı general mi?
À un général à quatre étoiles?
- Seni general mi gönderdi?
Le général t'envoie?
General mi?
Le Pasteur?
- General mi?
- Général?
Hayır. Tuğgeneral mi?
Un général de brigade?
- Bişey mi dedin, General?
A vos ordres, général.
Birisi General Ludendorff'un konforlu sandalyesini getirecek mi?
Approchez une bonne chaise pour le général Ludendorff.
- General Shubin'de mi?
- Chez le Général Shubin?
Şimdi bay Dubois General Shubin'in telefonda Mata Hari'nin düşman casusu olduğunu itiraf ettiğini mi söylüyorsunuz.? - Evet.
Vous dites que le Général Shubin vous a dit, au téléphone, que Mata Hari était une espionne?
General Shubin ayrıca, sizinle konuştuğu esnada O'nun da yanında olduğunu söyledi mi? - Evet.
Il vous a dit également qu'elle était avec lui pendant qu'il vous parlait?
General Shubin, telefon ettiği esnada Mata Hari'nin yanında olduğunu söylemedi mi?
La mémoire de la défense ne vaut pas mieux que celle de sa cliente. Le Général Shubin n'a-t-il pas dit que Mata Hari était chez lui?
General Yen mi?
Le Général Yen?
Değil mi, General?
N'est-ce pas général?
- Beni mi görmek istediniz, General?
- Vous vouliez me voir, général?
Öyle değil mi? Bir kalbin isteyerek vermediği bir şeyi General Yen'in kabul edeceğini mi sanıyorsunuz?
Vous me pensez incapable d'apprécier les offrandes du coeur?
Merhaba, General Hastahanesi mi?
Allô, l'hôpital?
General Merritt, eğer planladığı işi başarırsa, sizce devlet ona biraz müsamaha gösterir mi?
Général Merritt, s'il a effectué la tâche qu'il s'est imposé... vous pensez que le gouvernement pourrait faire preuve d'un peu de clémence? .
Tabii ki. O bizim meslektaşımız değil mi General?
Il est des nôtres.
Bence General çok... eğlenceli, değil mi?
C'est vrai, ils sont si sanguinaires!
General, bu senin odan değil mi?
On a dépassé votre chambre.
Çok tatlı değil mi? Lütfen, General.
Adorable, non?
Gelini tanımak gelenek sayılır, değil mi?
En général, on connaît la mariée!
General, dans edelim mi?
Nous dansons, général?
Öyle değil mi general?
N'est-ce pas, général?
- O zaman... Genelde kurşunun çıktığı taraf uç tarafıdır, değil mi?
Les balles sortent par-là, en général.
Hey, garson şu General Winfield Scott değil mi?
Du temps du Président Jackson. Dites-moi...
- İznimle mi? Ee, şey, tabii general.
Mais ne soyez pas si impétueux!
Kararınızı verdiğiniz için mi?
Par rapport à ce que vous croyez ou à l'avis général?
Sör John Mandrake, değil mi General?
- Sir John Mandrake, c'est bien cela?
General Mandrake'e seslendin mi?
- Où est le Gen. Mandrake?
- General MacArthur'u görmedin mi?
- Tu as rencontré le général MacArthur?
Generale mi çıkacaksınız?
Vous irez voir le général?
Acaba, bunu generalle görüşsem mi?
Devrais-je en parler au général?
Ordudaki şu iki yıldızlı generali biliyorsun, değil mi? Yaptığı tek şey, özel bir uçakla uçup kötü yerleri aramak. Kumsalları, düz alanları...
Il y a un type ici, un général, qui passe son temps en avion à la recherche d'endroits impossibles plats, sablonneux, où il n'y a pas d'arbres, pas d'eau.
"General : bu boşluğu kapatmak için sağlam bir birliğe ihtiyacım var." " Sağlam bir birlik mi General?
"Il me faudrait une division pour colmater une brèche."
Bu yol üçüncü tabur karargahına gider mi?
La route mène au quartier général?
Korgeneral Tom Gately'nin oğlusun, değil mi?
Vous êtes le fils du général Gately?
Kahve yaptım generalim. İçeri getireyim mi?
Voulez-vous du café, mon Général?
Muhteşem topraklar, değil mi General?
C'est bien paisible, n'est-ce pas?
Bu generalle barış yaparsam daha büyükleri bozabilir mi?
Un général plus important pourra-t-il rompre cette paix?
Fırlatılmadan hemen önce ne demiştim ben? İntikamınız, değil mi General?
Il y a un instant je vous parlais de réussite, Général...
- En büyük generalini öldürtmek mi?
- Fusiller son meilleur général?
Bu bir generalin evi mi?
Est-ce une demeure de général?
Albay askeri mahkeme işlemlerini geri çekmiş, değil mi? Onun yaptığını ne bilelim?
Qui dit que c'est pas le général qui le lui a demandé?
Öyle mi? General neler söyledi?
De quoi t'a-t-il parlé?
General mi?
Un général?
General isteğimi dinleyebilir mi?
Veuillez m'écouter, mon général.
Ne dediğimi duydun değil mi?
Vous m'avez bien entendu? Oui, mon Général.
- Rahatsız ettiğim için üzgünüm albay ama tekrar başlamadan önce biriniz General Gordon'u tutabilir mi acaba? Ona ilacını vermem gerekiyor ve tek başıma pek beceremiyorum.
Navree de vous deranger, mais avant de recommencer, pourriez-vous me tenir le general Gordon pendant que je lui ferai prendre son medicament?