English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gizli mi

Gizli mi Çeviri Fransızca

1,094 parallel translation
Böyle bir şey gizli mi kalır sanıyordun?
Vous croyez qu'une telle information reste secrète?
Gizli mi? Tüm bu insanlarla mı?
Tu ne trouves pas qu'il y a beaucoup de monde pour un secret?
- Sana kim sordu? - Sanki gizli mi bu? - Jules amca, o koltuğu sevdin mi?
- Quand elle fait le lit, il faut un pied-de-biche pour le défaire.
- Bu gizli tutulacak, değil mi, doktor?
docteur.
Sevgilim, bu gizli tutma işi çok can sıkıcı, öyle değil mi?
"J'aimerais vous voir plus souvent. " J'en ai marre des cachoteries.
Gizli bölmeye koymadınız, değil mi?
Il est peut-être dans la cache secrète.
Bu kadar güçlü bir gizli birim mi?
Avec tout un complot pour couvrir?
Gizli polis mi?
Services secrets, hein?
Derinlerde gizli altın bir kalp mi?
Des excuses? Un coeur en or caché?
- Gizli servisteydin değil mi?
- Vous étiez aux services secrets?
Çok gizli değil, değil mi?
Eh, vous le savez, top secret?
- Gizli Servis ajani, degil mi?
- Oui? - L'agent des Services secrets?
- Gizli Servisin parmak izi mi? - Evet, çok tuhaf.
- L'empreinte des Services secrets?
Gizli yetenekler mi var, George?
Tu me l'avais caché, George.
Gizli Dosyalar projesini çürütmemi mi istiyorsunuz efendim?
Dois-je comprendre que vous voulez que je discrédite les affaires non-classées?
- Gizli kameramızı da götürelim mi?
- On prend la caméra cachée? - Devinez.
Bu olayın bir gizli dosyayla ilgisi mi var?
Ça concerne une affaire non-classée?
Gizli Dosyalar yüzünden mi?
A cause des affaires non-classées?
Yoksa onun sıkı, taze eti mi? Sizi kucaklayıp cezbederek en derin en gizli sırlarını keşfe davet etmesi mi?
Ou sa chair, ferme sous la caresse, qui vous pousse à en explorer les secrets les plus profonds et les plus intimes?
Siz gizli servis elemanları yine Başkan'ın eşini mi kaybettiniz?
Vos agents secrets ont encore perdu la femme du président?
Tüm bunları, var olup olmadığı belli olmayan gizli bir üsse saldırmak için mi yapıyorsun?
Vous faites tout cela dans le but d'attaquer une base militaire secrète qui n'existe peut-être pas?
Gizli helikopterler mi?
Un hélicoptère furtif?
Bu da gizli dosya teorilerinden biri değil, değil mi?
Ce n'est pas encore une de tes théories?
Gizli bilgi mi?
Confidentiel,
9. bölge için çalışabilir mi? Bu gizli konuşmalar da nedir?
Celle des pourparlers de demain avec la république de Gabel.
- Hasta kayıtların gizli, değil mi?
- Tes dossiers sont confidentiels?
Tüm sevdiklerimin ölümü, davulların sesinde mi gizli? ( davullarını... )
Est-ce la mort de l'amour Que m'annoncent ces tambours?
Gizli bir sevgilin mi?
Un admirateur secret?
Şimdi sen bize, birilerinin onun beynini kullanarak gizli bir bilgiyi düşmanımıza gönderdiğini mi söylüyorsun?
On s'est servi de lui pour envoyer des informations à notre ennemi?
Dino hiç gizli bir çıkıştan söz etti mi?
Dino t'a jamais parlé d'une porte secrète?
Bildiğin gizli bir yer gibi mi?
C'est comme partager un secret.
Başkan'la konuştuğunuzda..... ona şunu hatırlatın ; Sahi mi? karısı, kızı..... genel kurmay başkanı, ulusal güvenlik danışmanı..... gizli belgeleri ve beyzbol eldiveni elimde.
Quand vous parlerez au président rappelez-lui que je détiens sa femme sa fille, son chef de cabinet, son conseiller à la sécurité ses dossiers ultra-secrets et son gant de base-ball.
Bu tür bir saldırıya Gizli Servis engel olamaz pek, değil mi?
C'est pas vraiment un truc sur lequel un agent des services secrets va se jeter, non?
- Gizli malzeme mi?
Des matériaux Stealth?
Sempatik bir oğlanı etkilemek adına bir ihtimal gizli kimliğini açık etmiyorsun değil mi?
Tu n'es pas en train de dévoiler ton identité secrète pour impressionner les jolis garçons?
Kocaman gülümseyin! Hey Abby, vejeteryan biberimin içindeki gizli malzeme ne söyliyeyim mi?
Hé, Abby, tu connais l'ingrédient secret de mon chili végétarien?
- Bu gizli bir ifade mi olacak?
- Cet entretien est officiel?
- Gerçekten mi? Çok gizli değil.
C'est pas un grand mystère.
Bana bir haber vermek gereği bile duymadan hücre bloğuma gizli polis mi yerleştirdin?
Tu mets un flic dans mon secteur sans me prévenir?
Başka hiçbir hukuk firmasının bilmediği gizli bir stratejiniz mi var?
Eh bien, vous auriez une stratégie inconnue de tous les cabinets du monde?
Yani bu bir Gizli Dosya değil mi sence? Hayır.
Tu ne crois plus que cette affaire nous concerne?
Fakat minnettar--olmak yerine- - romantik olmak yerine- - elim ayağım tutmaz bir şekilde oturup hemen ikna- - olacağımı sanıyorsun- -, adi- - gizli Clandestine ilişkisi mi?
Au lieu de m'être reconnaissante, d'être attendrie, tu es aussitôt convaincue que je me vautre dans une sale liaison clandestine.
Dr. Bumquist. Sizce antropolog Margaret Mead'in garip tavırları gizli bir marihuana bağımlılığı ile açıklanabilir mi?
- Docteur Blumquist... le comportement étrange de l'anthropologue Margaret Mead... était-il attribuable à la marijuana?
Sana anlatılan herhangi bir şey gizli kalabilir mi?
- Pourquoi l'avoir fait? - Vous pouvez garder un secret?
Gizli tutma yeminini mi çiğnemiş?
- Pire que ça. Il a placé de petites...
Çok gizli bir şey mi var?
Il y a quelque chose de top secret?
Gizli seksten bahsetmişken Charlotte sana hiç hahamdan bahsetti mi?
Parlant d'amours secrètes... est-ce que Charlotte t'a déjà parlé du rabbin?
Anladım. Bu daha fazla sorumluluk için beni gizli bir deneme, değil mi?
C'est parce que je voulais des responsabilités, hein?
Kocasını gizli bir çukura atalım. Yoksa ölü bedenini yastık diye mi kullanalım?
Traînez son mari dans un antre secret où son tronc sans vie servira d'oreiller à nos désirs.
Burada gizli kulak yok, değil mi?
Y a des mouchards, ici?
Acaba sol elinin işaret parmağındaki yüzükte gizli olan mikro lazeri çıkarmam mümkün olabilir mi?
Tu veux bien enlever le micro-laser qui se trouve dans la bague de ton index gauche?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]