English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hiçbir şey olmadı

Hiçbir şey olmadı Çeviri Fransızca

1,878 parallel translation
Elimizde hiçbir şey olmadığını onlara söylemek zorundayım.
Je dois leur dire qu'on n'a rien.
Ona hiçbir şey olmadı dostum.
Il lui est rien arrivé.
Dün gece aramızda hiçbir şey olmadı.
Rien ne s'est passé entre nous, cette nuit.
Hiçbir şey olmadı.
Rien du tout.
Hayır, hiçbir şey olmadı.
Non, il ne s'est rien passé.
Hiçbir şey olmadı.
Rien n'est arrivé.
Hiçbir şey olmadı.
Il s'est rien passé.
Hiçbir şey olmadığını söylemiştin.
Tu disais qu'il y avait rien.
Hiçbir şey olmadığını söyledin.
T'as dit qu'il y avait rien.
Burada hiçbir şey olmadı.
Il s'est rien passé.
Hiçbir şey olmadı.
Il ne s'est rien passé.
Ama beni kiralayan adam ortadan kayboldu ve hiçbir şey olmadı. Hiçbir şey.
Le mec qui m'a engagé a disparu et puis plus rien!
- Hiçbir şey olmadı sadece önlem alıyorum.
- Rien, je suis prudent, c'est tout.
- Hiçbir şey olmadı.
- Il s'est rien passé.
Ama hiçbir şey olmadı.
Mais rien ne s'est passé.
Ve hiçbir şey olmadı.
Et rien ne s'est passé.
Sana hiçbir şey olmadı dedim.
Il s'est rien passé.
Bana başka biriyle ilgilenip ilgilenmediğimi sordu ve ben de bir başkası için bazı hisler beslediğimi ama hiçbir şey olmadığını söyledim.
Il m'a demandé si j'étais intéressé par quelqu'un d'autre. Je lui ai répondu que j'éprouvais des sentiments pour une autre. Mais que rien ne s'était passé.
Kendimi sana bir açıklama borçlu hissediyorum. Bilmeni isterim ki dün gece aramızda hiçbir şey olmadı.
Je pense que je te dois une explication et je voulais que tu saches que rien ne s'est passé entre moi et ta dame cette nuit, je le jure.
Sana söyledim, bahçe 50 yılı aşkın süredir burada. Ve bugüne kadar hiçbir şey olmadı.
Je te dis qu'il a plus de 50 ans d'âge et qu'il ne s'y est rien passé.
Hiçbir şey olmadı.
Rien ne s'est passé.
Gerçekten, hiçbir şey olmadı.
Honnêtement, rien ne s'est passé.
- Hiçbir şey olmadı.
- Il ne s'est rien passé.
Hiçbir şey olmadı.
Ce n'est rien.
Hiçbir şey olmadı.
Il n'y a rien eu.
Bu hafta sonu hiçbir şey olmadı.
Rien n'a été signalé ce week-end là.
Hiçbir şey olmadı.
Il ne s'est rien passé!
Ona gerçeği söyleyeceğim. Hiçbir şey olmadı.
Je lui dirai la vérité que rien ne s'est passé.
King elimizde ona karşı hiçbir şey olmadığını biliyor.
Il sait qu'on a rien.
Ve sonra hiçbir şey olmadı.
Et puis... il ne s'est rien passé.
...... Hiçbir şey olmadı Tekrar yapsana.
Ça n'a pas marché. Recommence.
Hiçbir şey olmadı. Görünürde bir ışık ya da tünel yoktu.
Écoute, je vais aller droit au but et te le dire.
Herşeyin elbette bir sonu vardır, ama benim için sonu gelen hiçbir şey olmadı...
Et ça semble tellement définitif. Et je n'ai rien ressenti de définitif sauf ça.
Niye ben kafayı buldum da sana hiçbir şey olmadı?
Pourquoi est-ce que je suis aussi saoul, et toi non?
- Hayır. Hiçbir şey olmadı.
- Non, rien n'est arrivé.
Bütün hafta aynıydı, hiçbir şey olmadı.
Tout comme rien n'est arrivé de toute la semaine.
Durum daha da beter görünebilir, ama hiçbir şey olmadı.
Ce n'est pas si terrible. Rien ne s'est passé.
İsmi, Trash Rock gruplarının favori içkisi gibi olan bir çocukla geceyi aynı yatakta geçirip hiçbir şey olmadığına inanmamı bekleme.
Crois-tu que je vais gober qu'un garçon portant le nom d'une boisson alcoolisée passe la nuit dans ton lit et qu'il ne s'est rien passé?
Hiçbir zaman gerçek bir yeteneğin olmadı ki. Sahip olduğun tek şey yıldız havalarındı.
Parce que tu n'as jamais eu de véritable talent, et ta seule force était ton statut de star.
Hiçbir şey olmadı. Hiçbir şey olmadı.
Rien ne s'est passé!
Şuan hiçbir şey olmadığını söyledi.
II a pas d'ouverture.
Oğlunun arkadaşı yok, okuldan nefret ediyor. Ama en önemli şey, sana söylemediğim şey. Çünkü, kendi çarpık yolundayken, Paul, onun, hiçbir şeyin bu odada olanlar kadar önemli olmadığını anlamasını sağladın.
Ton fils n'a pas d'amis et il déteste l'école, mais il ne faut surtout pas te le dire, parce que, subrepticement, tu lui as fait comprendre que ce n'était pas aussi important que ce qui se passe ici,
Hiçbir şey olmadı biliyorsun.
Tu sais qu'il ne s'est rien passé.
Sen emin olmadıkça hiçbir şey yapamayız.
On ne peut agir que si vous êtes sûre.
Usta, senden öğrendiğim bir şey var o da sen yanımdayken hiçbir şeyin kolay olmadığı.
Maître, vous m'avez appris une chose, c'est qu'il faut oublier la facilité quand on est avec vous.
Şey, neyi sevdiğin hakkında hiçbir fikrim olmadığı için herşeyden bir parça getirdim.
- Je savais pas ce que tu voulais - alors, j'ai pris un peu de tout.
- Hiçbir şey senin yüzünden olmadı.
- Absolument rien du tout.
- Hiçbir şey olmadı.
Rien ne s'est passé.
Um, hiçbir şey. Şu falcı kadın. Senin benim büyük aşkım olmadığını söyledi.
Cette voyante a dit que tu n'étais pas mon grand amour, et tout ça.
Hiçbir şey olmadı.
Rien.
Ölmüş bir ünlüyü, reklamlarımızda oynatabileceğimizi ve ona hiçbir şey vermek zorunda olmadığımızı biliyor musun?
Savez-vous qu'on peut mettre une célébrité morte dans une pub sans la payer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]