Kadınlar mı Çeviri Fransızca
3,239 parallel translation
Önce adamlar, şimdi de kadınlar mı?
D'abord des mecs, et là, des nanas.
Bu toplantılara çoğunlukla güneyli yaşlı kadınlar mı katılıyor?
Alors, il y a généralement beaucoup de vieilles dames du Sud?
- Tatlım git elbisenle oyna ya da siz kadınlar evlenmeden önce ne yapıyorsa onu yap işte.
Chérie, va jouer avec ta robe ou faire ce que font les femmes.
Tatlım, bu senin yalnızca doğru olduğunu düşündüğün bir şey adetli kadınların arıları kendine çektiği hakkında söylediklerin gibi biraz.
Oh, chéri, il n'y a que toi qui penses ça. Comme quand tu as dit que les règles d'une femme attirent les abeilles.
Kadınlar farklı mı?
Les femmes sont différentes?
Bizim bebek bakıcısına ihtiyacımız var, çünkü tüm bu kadınlar birer anne.
Il nous faut une baby-sitter. Elles sont toutes maman.
Bugün ise, insanların çoğu dans ve kutlamalar için endişelenirken, kadınlarımızın ve erkeklerimizin yaptığı fedakârlıkları unutmak çok kolay.
Aujourd'hui, c'est facile d'oublier les sacrifices que nos hommes et femmes font quand le pays est plus intéressé par des célébrités qui dansent.
En azından kadınların toplumdaki görünüşünü yükseltmemiz lazım.
Au minimum, on devrait améliorer le regard sur les femmes.
Bu arada ben kadınların potansiyellerine ulaşmasına yardım ediyorum.
Moi, j'aide les femmes à réaliser leur potentiel.
Kırk yıldır birlikte olduğun kadınları tanıdım. Hiçbiri, bir tanesi bile bana performansından bahsetmedi.
Depuis 40 ans, aucune femme n'a évoqué tes performances.
Çünkü biz erkeklerin işi kadınlarımızı mutlu etmemiz. - Tamam mı?
Notre boulot de mecs, c'est de rendre nos femmes heureuses, hein?
seni Amerikanın.. en katır inadına sahip kadınları arasına koyacağım.
Tu sais, je vais t'inscrire à l'élection de Miss Têtue.
Bu adam iyi biri tamam mı? Kadınları inciten iktidarsız biri değil.
Pas un salaud qui aime frapper les femmes.
- Ne? Dövmeli elemanlarla, kedi maması ve adet kanaması gibi kokan kadınların arasında sandviç olmasını mı istiyorsun?
Tu veux qu'elle s'assoie entre un mec couvert de tatouages et une vieille qui sent le chat et les règles?
- Buraya gelip kadınlarımızı alıyorsun.
- Vous venez ici, voler nos femmes.
Kadınlarınız mı?
Vos femmes?
beni almadın.. bende bisiklete binmek zorunda kaldım çirkin kadınları almam ve yeşil kesinlikle senin rengin değil ne..?
Tu n'es pas passée me chercher. J'ai dû prendre mon vélo. Je ne fréquente pas les ogres.
Hanımım diyor ki siz pezevenkler kadınları fahişe olmaya zorluyor onlardan yararlanıyor, sonra da onlara sürtük mü diyorsunuz?
Ma chef dit que vous les obligez à devenir des prostituées. Vous les exploitez et vous les appelez catins?
Kadınlarımız ve çocuklarımız için.
Pour nos femmes et pour nos mioches!
Kadınlarımız ve çocuklarımız için.
Pour nos femmes et pour nos petits!
Şükür ki, ben Adam'ım ve kadınları severim.
Merci Dieu, je suis Adam et j'aime les femmes.
O kadınlar dediğin benim yakın arkadaşlarım.
Ces femmes sont mes amies.
Tanrım, bu dünyanın sonu kadınlar değil mi?
Mon Dieu! Qu'on en finisse!
- Hadi dostum. Kadınları mı vuracaksın?
Y a des femmes et des enfants.
- Hayat kadınlarını canım.
Des prostituées, ma chère.
İyi dansçı'da yazalım, kadınlar buna bayılır.
Et bon danseur, aussi. Les femmes aiment ça.
Sokayım Katolik kadınlarına.
Qu'elles aillent se faire voir.
Bayrak köyümde de dalgalanıyor, ama ambarlarımız yine de soyuluyor genç kadınlarımız elimizden alınıyor.
La bannière est hissée chez moi, pourtant on vole nos récoltes, et on enlève nos jeunes femmes.
ve... 18, 20 yıl öncesine kadar hamile kadınlar üzerinde herhangi bir deney yapıp yapmadığını öğrenmen için sana ihtiyacım var.
J'ai besoin de toi pour trouver s'il se souvient d'expériences faites sur des femmes enceintes il y a 18, 20 ans.
Bir süre T.J. Maxx'deki kadınların soyunma kabinlerinin orada takılıp morga sonra mı gitsek dersin?
Si on traînait dans le rayon dame chez Kiabi avant d'aller à la morgue?
Dikkatli ol, işin içinde başka insanlar da var kızım gibi başka kadınlar.
Fais attention, d'autres sont concernés. Des femmes, comme ma fille.
Kadınlar benim yüzümden ölürken evde oturmayacağım. Burada kazığa bağlıyım.
Des femmes sont mortes, on parle de ma vie là.
Ne diyebilirim? Bu birlikte yattığım kadınların bir listesi.
Tu lis la liste de mes conquêtes.
Peder Harlam'ın hamile kadınların yarılacağını söylediğini hatırladın mı?
Souviens-toi des versets sur les femmes enceintes et les petits enfants écrasés.
Bizim sınıfımızdaki kadınlar için aşk bir lüks adeta.
Pour notre rang, l'amour est un luxe.
Ben kendi konu kadınlar olunca işimi bilen biri görürüm. Senin buradaki hayatın ise ilham verici.
Oh, eh bien, je.. vous savez, je me considère moi comme étant partie de rien, alors ce que vous avez fait, ça m'inspire.
Kadınlar olmadan, ne olacağımızı söylemiyorum bile.
Ou peut-être pas. Pas besoin de te dire où on en est sans les femmes.
Diğer kadınları gölgede bırakırım.
Je ferais de l'ombre aux autres filles.
Şimdi, en iyi dileklerimizle Lidice'li kadınlarımıza "Hoşgeldin" diyelim..
Bienvenue à nos précieuses invitées, les femmes de Lidice!
- Ev kadınlarını uyuşturmak mı?
Droguer ces femmes au foyer?
Sana kadınların dilinden anlayan ve bunu öğretebilecek biri lazım.
Quelqu'un doit t'enseigner comment t'y prendre avec les femmes.
Kadınlar ve erkekler karışık otururlarsa, bu sizin için zor olmaz mı?
Si les hommes et les femmes sont assis au hasard, ça rend les choses plus compliquées? La première chose qu'on fait, c'est de mémoriser les places des clients.
Korkunç ama kendisi, kadınların kendisine yanlış yapan erkeklerden intikam almasına yardım eder.
Mais parfois elle aide les filles à se venger d'un gars qui s'est mal comporté.
Kadınlar merkeze geldikten sonra... hiçbir şey hatırlamadığınızı mı söylüyorsunuz dedektif.
Inspecteur, vous déclarez qu'à part l'entrée des filles, vous n'avez aucun souvenir?
Başka kadınların hiç böyle kocası var mıdır?
Une épouse a t-elle jamais eu pareil mari?
Kadınları ve magazin dergilerini asla anlayamadım.
J'ai jamais compris les femmes et leurs magazines.
Erkeklerin kadınların kanına nasıl girdiğini iyi biliyoruz : "Yapma, ben çok çekingen ve acayibim. Ağırdan alalım."
On sait comment les hommes manipulent les femmes... le "Aw, zut, je suis juste timide et bizarre, allons-y doucement."
Giydiğimiz elbiseler gibi, topladığımız sanat eserleri gibi hayatımızdaki kadınlar gibi...
Par nos vêtements, les oeuvres qu'on collectionne, et même nos femmes.
Deli mi? Sen deli kadınları mı cezbediyorsun?
Tu attires les folles?
Popüler çocuk imajım olmayabilir, ama kadınlar dinlenmeyi sever.
Les nanas adorent qu'on les écoute.
Bu braverman kadınlarının beni aşirete çağırması.
Les femmes du clan m'acceptent parmi elles.