Komik mi Çeviri Fransızca
2,486 parallel translation
Sizce komik mi bu?
Tu trouves ça drôle?
Ne yani - Sence komik mi?
Tu trouves ça drôle?
Bunun komik mi olması gerekiyor?
C'est censé être drôle?
- Komik mi?
- Drôle?
Bizi satmak komik mi?
- Tu nous as vendus et tu ris?
Kendini komik mi sanıyorsun?
Tu te trouves drôle?
Sence bu komik mi?
Alors ça t'amuse?
Sence bu komik mi?
Ça te fait marrer?
Böyle çok komik mi olmuşum?
I figured it out. Les miracles sont quelque chose que vous vous faites.
"Jerry gerçek hayatta da tv'deki gibi komik mi?" İnanılmaz.
"Jerry est-il aussi drôle dans la vie qu'à la télé?" Incroyable.
Biliyorum. Komik mi?
- Je sais, comique.
Komik mi buldun Blaise?
Ça t'amuses Blaise?
Sence bu komik mi, Chaka?
Tu trouves ça drôle, Chaka?
komik mi sanıyosun kendini.
La ferme! Qui t'a dit de sortir de ta chambre?
Hemşire John-John. Aha, komik mi buldunuz?
Ça vous fait rire?
- Sence bu komik mi?
- Vous trouvez ça drôle?
- Sizce bu komik mi?
Ça vous fait rire?
Sence bu komik mi?
Tu trouves ça drôle?
Bunu komik mi buldun? Yoksa bunun yüzünden mi?
Tu trouves ça drôle, ou c'est à cause de ça?
Sence de komik değil mi,... Rus suikastçiler de koltuğun altına aynısını yapmışlardır, değil mi?
C'est drôle qu'un assassin russe laisse les mêmes choses que nous sous son siège?
Komik değil mi? senin ve benim ne olduğum.
On a changé, toi et moi.
- Shawn, sence sahiden komik mi?
- Tu trouves ça drôle?
Bu komik değil mi? Çünkü ben de bir ara vermek istiyordum.
C'est drôle, je voulais aussi faire une pause.
Komik, degil mi?
Amusant, n'est-ce pas?
Çok komik göründüğünü biliyorsun değil mi?
Tu sais que tu as l'air ridicule, pas vrai?
125 dolarlık smokini şişman ve komik yürüyüşlü biri için mi satın aldım?
J'ai loué un smoking 125 $ pour voir ce gros cul se marier.
Dinle, komik olmaya başlıyorsun, O'Neil. - Öyle mi?
C'est ridicule.
Komik birşey söyleyeyim mi, kanser olduğumu öğrenmeden önce, bu kitabın onun geçmişiyle ilgili olduğunu düşünüyordum, ama... şimdi
Tu sais ce qui est drôle? Avant d'appendre pour mon cancer, ce livre parlait de son passé et à présent, il parle de son futur, de la direction qu'il va prendre.
Hayat komik, değil mi?
La vie est drôle, non?
Komik bir adam, değil mi?
Drôle de bonhomme, hein?
Kan sana da komik geldi mi?
Le sang est bizarre, non?
Komik bir şey mi var?
Ça vous fait rire?
Komik değil mi?
C'est marrant, non?
Televizyon komik bir dünya, değil mi?
La télévision est un drôle d'univers.
Bu sana komik mi geldi?
Tu trouves ça drôle?
Komik değil mi?
C'est top, hein?
Komik bir şey mi söyledim?
C'est drôle?
Çok komik, baba. Onu korkuttum ama, değil mi?
Je lui ai fait peur, hein?
- Komik olsa gülerdik, di mi kız? - Bence de. Aaaa...
Si c'était marrant, on rigolerait, n'est-ce pas?
Hayat komik, değil mi?
La vie n'est pas drôle?
Komik değil mi?
C'est drôle, hein?
Komik olduğunu düşünüyorsun değil mi? Bence de öyle.
Tu as trouvé ça drôle, hein?
Aşk komik bir şey, değil mi?
J'adore le jeu de l'amour.
- Komik, değil mi?
Bye.
Komik değil mi?
Pas drôle?
- Komik mi?
- Ça te fait rire?
- Komik olan ne? Seabiscuit'i mi izliyorsun?
Tu ris encore à cause de Crin Blanc?
Komik mi?
Ça t'amuse?
Yapmak istediğini yapmanın çok zor olması komik değil mi?
- C'est tellement dur de simplement faire ce qui nous tente.
Komik olduğunu sanıyorsun, değil mi?
Tu te crois drôle, n'est-ce pas?
Sence de komik değil mi?
C'est drôle, non?