Kıskanmak mı Çeviri Fransızca
71 parallel translation
- Ben, kıskanmak mı?
- Moi, jaloux?
Kıskanmak mı?
M'envier?
Kıskanmak mı? Kolunda altın bilezik var ben de öyle bir bileziğe sahip olabilmek için her şeyimi verirdim.
Je voudrais, comme toi, savoir faire une chose, et savoir qu'elle est valable.
Kıskanmak mı?
Jaloux? - Quelle heure est-il?
- Kıskanmak mı, efendim?
- Jalouse, majesté?
Kıskanmak mı? Saçmalama!
Moi, jaloux?
- Kuşları kıskanmak mı?
- La jalousie des oiseaux?
Kıskanmak mı?
- Jaloux?
Kıskanmak mı?
Jalouse?
Ben? Kıskanmak mı?
Jalouse, moi?
- Kıskanmak mı?
- Jaloux!
Kıskanmak mı?
Moi, jaloux?
- Kıskanmak mı? Hayır, sadece sen benim yerime onu seçtin.
Parce que tu l'as choisie, elle?
Kıskanmak mı? Hayır, kıskanmıyorum.
Moi jaloux?
Kıskanmak mı dedin?
Tu as dit "jalouse"?
- Kıskanmak mı?
Jalouse?
Onu kıskanmak mı?
Moi, jalouse?
Kıskanmak mı? Niye kıskanayım? Bana yakışmaz.
Tu es jalouse, et je sais de qui.
Kıskanmak mı? Kendi Robo-Köpeğimi severken niye kıskanayım?
Comment être jaloux quand on a l'amour de Robo-Chiot.
Kıskanmak mı?
Jaloux? Quoi?
- Kıskanmak mı?
- Jalouse, moi?
Kıskanmak mı?
Jalousé?
- Kıskanmak mı?
Jaloux? . De lui?
- Kıskanmak mı?
jaloux!
- Kıskanmak mı? Ben mi?
Jaloux, moi?
Kıskanmak mı? Sürtüğü mü?
Jaloux de cette garce?
- Kıskanmak mı?
C'est pas un signe, ça?
Kıskanmak mı?
Jalouse? Quoi?
Kıskanmak mı?
- Jalouse?
Kıskanmak mı?
Tu es jaloux? Jaloux?
- Kıskanmak mı?
Jaloux?
Beni kısaknıyor musun yoksa? Kıskanmak mı?
- T'es jalouse ou quoi?
Kıskanmak mı? Neden?
Pourquoi jaloux?
- Kıskanmak mı?
- Jalouse?
- Kıskanmak mı?
- Tu étais jaloux de Michael.
- Kıskanmak mı?
- "Jaloux"... Tout de suite.
- Ben ve Jim Gordon'ı kıskanmak mı? - Üzgünüm.
Moi, jaloux de Jim Gordon?
Ben... kıskanmak!
Et si ça me plaisait à moi, si ça m'était utile d'être jaloux?
Kıskanmak mı?
Jaloux?
- Kıskanmak için zamanım yok.
- Pas le temps.
Kıskanmak mı?
De vous?
- Kıskanmak mı? Niçin?
M'envier?
Problem nedir, Homer, kıskandın mı? Kıskanmak için çok küçüksün.
Tu es trop petit pour être jaloux Homer!
Fakat diğer yandan gözlerini açtığım ve kendini Phil'i kıskanmak zorunda hissettiren acı zincirlerini kırdığım için beni sevmişti.
Mais d'un autre coté... il m'aimait pour lui avoir ouvert les yeux et le libérant des chaînes amères de l'envie qui l'attachait à Phil.
- Kıskanmak mı?
- Jaloux?
Artık seni kıskanmak zorunda kalmayacağım.
Je n'ai plus de raison de t'envier, petit.
Hayatım boyunca nefret ettiğim kadınlar dünyanın dört bir yanından beni kıskanmak için geliyor.
Des femmes que j'ai haïes toute ma vie viennent du monde entier pour être jalouses de moi.
Kıskanmak mı, kıskanmak mı? Ne dedin sen?
Jaloux d'Ewa...
- Kıskanmak mı?
- Jalouse? À quel point ça ne te va pas?