Onlara söyledim Çeviri Fransızca
1,169 parallel translation
- Onlara söyledim
- Je leur ai dit. - C'est pas mon problème.
Onlara söyledim, onlara söyledim ama beni dinlemediler.
Je l'ai répété maintes fois, mais ils n'écoutent pas.
onlara söyledim zehirli gazı kullanmamalarını seni incitmek istemedigimden neden kırıyorum yoldaşlarımla akrabalarımı biliyorum kutu için geldin benimle dövüşmenin nedeni nedir?
Mes hommes m'ont trahie car je ne voulais pas te tuer. Tu sais que je veux le coffret!
- Yaptım, onlara söyledim.
- Je l'ai fait. Je leur ai dit.
Onlara söyledim.
Je leur ai dit.
- Onlara söyledim.
- Je le leur ai dit. - Ce sera mieux.
Burada dönen işlerde bir parmağının olacağını sanmadığımı onlara söyledim.
Je leur ai dit que c'était impensable que tu sois impliqué.
- Bilirsin, onlara söyledim...
- Je leur ai dit...
Şehire gittim... polisi aradım, onlara çocuklarımın eski kocamda olduğunu, ve ondan alamadığımı söyledim.
Je suis allée en ville, j'ai dit aux flics que mon ex avait les gosses, je pouvais rien faire. Ils sont allés les prendre.
Henry ve Caroline burada. Onlara bize katılacağını söyledim.
Henry et Caroline déjeunent ici.
Bunu onlara da söyledim.
Je viens de leur dire.
Okuldan yırttım zira onlara korkunç bir araba kazası geçirdiğimi söyledim.
J'ai séché en disant que j'avais eu un accident de voiture.
Bundan sonra onlara seve seve özel ders vereceğimi söyledim.
Je leur donnerai des cours particuliers.
- Onlara sadece gerçeği söyledim.
Je n'ai dit que la vérité.
Seni dışarı taşıyıp sokağa fırlatmak istediler ama onlara seni dışarı çıkarmak için bana izin vermelerini söyledim.
Ils voulaient te balancer dans la rue mais je les ai convaincus de me laisser faire.
Susie'nin hayatında teyzesi olarak rol almak istediğini söyledim onlara ve bunu düşüneceklerini söylediler.
Je leur ai dit que vous aimeriez rester... la tante de Susie, et ils désirent y réfléchir.
Geçti. Onlara yapmamalarını söyledim, ama beni dinlemediler.
Je les ai suppliés, mais ils n'ont rien écouté.
Onlara yapmamalarını söyledim, ama beni dinlemediler.
Prééclampsie et hémorragie.
Onlara Vandelay Endüstrisi'nde işe alınabileceğimi söyledim ve senin telefon numaranı verdim.
J'ai dit que Vandelay allait m'embaucher. J'ai donné ton numéro.
Onlara çok açık bir şekilde, beni takip etmemelerini söyledim.
J'ai laissé des instructions à cet égard.
Ama bu oyuna gelmeyeceğim! Bunu söyledim onlara.
Je refuse de jouer leur jeu!
Hayır, onlara gerçekten olanları söyledim. Ne?
Non, je leur ai raconté ce qui s'est vraiment passé.
Bilirsin... Boylar'ın ailesine, düşman ateşi sonucu öldüğünü söylemişler. Onlara bunu söyledim.
L'Armée... a dit à ses parents qu'il est mort au feu.
Onlara, onu geri alacağını söyledim.
J'ai dit que vous étiez venu la récupérer.
Onlara herşeyi söyledim...
Je leur ai tout dit.
Onlara yapamayacağımı söyledim.
J'ai dit que je n'y arriverais pas.
Onlara önce sana soracağımı söyledim.
Bien sûr, je leur ai dit que je voulais d'abord t'en parler.
Onlara her şeyi söyledim.
Je leur ai tout raconté.
Onlara bunun bir şansızlık olduğunu söyledim.
Je leur ai dit que c'était un accident.
Onlara, buradan gidebileceklerini söyledim ve sözümü tutacağım.
Je leur ai dit qu'ils pouvaient partir et je tiendrai parole.
Onlara gerçeğin nerede olduğunu söyledim.
Je leur ai dit où se la mettre, la vérité.
Onlara sarıldım... hikaye okudum, şarkı söyledim.
Un câlin, une histoire, une chanson.
Evet? - Rus haber ekibi uçaktalar. Onlara, Beyaz Saray'daki hayat hakkında birşeyler anlatabileceğinizi söyledim.
La TV russe voudrait une interview sur la vie à la Maison-Blanche.
Onlara yalan söyledim.
Je leur ai menti.
Onlara senmişsin gibi konuştum, dayısı olduğumu söyledim.
Je leur ai dit que tu étais son oncle.
- Onlar benimle beyzbol oynamak istemezlerdi. Onlara babamla oynayacağımı söyledim. Şimdi onlar da oynamak istiyorlar.
Quand je leur ai dit que tu venais jouer avec moi, ils ont voulu venir.
Onlara, boyutun önemli olmadığını söyledim ama yine de vermediler.
J'ai pourtant dit que c'est pas la taille qui compte!
Gelemeyeceğini söyledim onlara... ... çünkü benimle yemeğe çıkıyorsun.
Je leur ai dit que tu n'es pas libre parce que tu viens dîner avec moi.
Onlara bu sefer uçağa şampanya almalarını söyledim.
Je leur ai dit de mettre du champagne, cette fois, dans l'avion.
Onlara senin çaldığını söyledim.
Je leur ai dit que tu l'avais volée.
Onlara gitmemelerini söyledim!
J`avais dit de ne pas y aller!
Onlara böyle söyledim.
Voilà ce que je leur ai dit.
Onlara gelmelerini söyledim.
Je leur ai dit de passer.
- Onlara birini gördüğümü söyledim. - Ya olay sırasında başka yerdeyse?
Ils savent qu'il existe.
Ama onlara 72 saat önce söyledim.
Mais je leur ai parlé il y a environ 72 heures.
Jöle istediler, ve ben de onlara, bunun onlar için olmadığını söyledim.
- Ils voulaient le Jell-O mais c'est pas pour eux.
Hayır canım, onlara defalarca söyledim.
Non, j'ai été très clair. Je leur ai dit un million de fois.
Onlara suçlu olduğumu söyledim.
Je leur ai dit que j'étais coupable.
Ailemi aradım ve onlara eve gelmeyeceğimi bir arkadaş ile kalmam gerektiğini söyledim.
J'ai appelé mes parents et leur ai dit que je ne venais pas. Que je devais rester avec une amie.
Onlara Hampton'da bir evim olduğunu söyledim.
- Que j'ai une maison là-bas.
Onlara olmadığını söyledim.
Que tu n'en avais pas.
söyledim 318
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26