Onlara söyleyeceğim Çeviri Fransızca
390 parallel translation
Evet, ucuz olmadığını onlara söyleyeceğim.
C'est bien ce que je dis.
Onlara söyleyeceğim, onlara söyleyeceğim. Karım da tanımıyor.
D'accord, Rita, j'y vais.
Bana öttüğünü onlara söyleyeceğim.
Je vais dire à tout le monde que tu as parlé.
Polis onlara söyleyeceğim şeylere inanacak gibi görünmüyor.
Ils ne me croiront pas.
- Onlara söyleyeceğim.
J'vais leur dire.
Onlara söyleyeceğim.
Je leur dirai.
Yemekten önce sizin ve babanızın aperitif için... bize katılacağınızı söyleyeceğim onlara.
Alors je vais leur dire que votre père et vous passez aussi prendre un verre avant le dîner.
Onlara sabretmelerini ve ineceğinizi söyleyeceğim.
Je dirais à ces types que rien ne va changer.
Şunu tut. Ama onlara ne söyleyeceğim?
Que vais-je leur dire?
Onlara bizim hatamız olduğunu ve durumu düzelteceğimizi söyleyeceğim.
Je vais leur présenter nos excuses.
Onlara sadece bilmek istediklerini söyleyeceğim.
Je leur dirai tout ce qu'ils veulent savoir.
Onlara ne söyleyeceğim?
Qu'est-ce que je vais dire?
- Onlara böyle söyleyeceğim.
- Je leur dirai.
Onlara yakaladığımızı söyleyeceğim.
Nous le tenons!
Dışarı çıkıp onlara bir yolcu olduğumu söyleyeceğim.
Je vais leur dire que je suis qu'une passagère.
Onlara söyleyeceğim.
Je vais le leur dire.
İnsanlara ne diyeceğim? Ne söyleyeceğim onlara?
Qu'est-ce que je vais pouvoir leur dire?
Onlara, onu söyleme amacımın aslında dinleyip dinlemediklerini anlamak olduğunu söyleyeceğim.
Je leur dirai que c'était pour voir s'ils m'écoutaient vraiment!
Galiba gidip onlara kadınla buluşmaya hazır olduğumu söyleyeceğim.
Je crois que je vais aller leur dire que je veux rencontrer cette femme.
Bak ne diyeceğim. Onlara kadını getirmelerini söyleyeceğim.
Je vais leur dire de me la présenter.
Ancak ısrar ediyorsanız, onlara hemen burayı terk etmelerini söyleyeceğim.
Si vous insistez, je les renvoie.
Onlara gerçeği söyleyeceğim.
Je vais leur dire la vérité.
Onlara sizin nerede olduğunuzu bildiğimi söyleyeceğim.
Ecoutez.
Onlara sizin bir grup adam topladığınızı söyleyeceğim.
Kikui y enverra ses hommes.
Onlara "Bay Flagg ın sek - er-teri olduğumu söyleyeceğim o kadar."
Je dirai que je suis la secrétaire de M. Flagg.
Bir kaç saat sonra gidip, onlara çocuğu nerede bulabileceklerini söyleyeceğim.
Encore quelques heures, et j'irai leur dire où la trouver.
Belediyeye gidip, namuslu insanları kandırmaya çalıştıkları mahkeme emriyle ne yapabileceklerini söyleyeceğim onlara.
Ils peuvent se torcher avec ce papier.
Pekala, Londra'ya raporumu hazırlarım. Onlara iyi konuştuğunu, kötü yalan söylediğini söyleyeceğim.
Je dirai à Londres que vous parlez bien, mais que vous mentez mal.
Onlara da söyleyeceğim.
je vais leurs dire.
Onlara bunun nasıl büyük bir heyecan olduğunu söyleyeceğim.
Je vais leur dire combien je suis ravi d'être là.
Onlara babalarının dünyanın en ünlü yarışçısı olduğunu söyleyeceğim.
Que leur père est le plus grand chauffeur du monde.
Sen değilsin. Anlıyorum, tam olarak onlara ne söyleyeceğim? .
L'électricien lui-même me l'a dit...
Ama bunu yaparsan... buraya gazetecileri çağıracağım... ve onlara bu otelin çevresinde faaliyet gösteren... uyuşturucu çetesi olduğumuzu söyleyeceğim ve artık iş yapamayacaksınız.
Mais si vous faîtes ça... J'appelle les journaux... Pour les informer...
Bekle. Onlara söyleyeceğim.
Je vais les avertir.
Peki herneyse, sensiz geri döndüğümde onlara ne söyleyeceğim?
Je leur dis quoi, si je rentre seul?
Okuldan arkadaşım olduğunu söyleyeceğim onlara.
Je dirai qu'on est copains d'enfance.
Onlara ne demek istiyorsam onu söyleyeceğim.
Je leur dirai ce que je veux.
Onlara kazandıklarını söyleyeceğim. Bana istediklerini yapabilirler.
Je vais leur dire, vous avez gagné.
Onlara tetiği benim çektiğimi söyleyeceğim.
Je vais dire que c'est moi qui ai tiré.
Polisi arıyorum. Onlara burada lanet bir beyaz köpeğin olduğunu söyleyeceğim.
Je vais dire à la police qu'on a un chien blanc, ici.
Onlara gitmelerini söyleyeceğim.
Je vais leur dire de partir.
Onlara 14 : 00 yapmalarını söyleyeceğim.
Dis-leur 14 h.
Ben polisi arayıp onlara sopayı ormanda aramaya başlamalarını söyleyeceğim.
Je vais appeler la police et leur dire d'aller fouiller les bois.
Onlara her şeyi söyleyeceğim!
Je vais tout leur dire!
Tamam, gidip onlara bir şeyler söyleyeceğim.
Je vais juste aller leur dire un mot.
Onlara bu gece söyleyeceğim.
Je le leur dirai ce soir.
Onlara benim hatam olduğunu söyleyeceğim, ona çarpan benim motorsikletimdi.
Je leur dirai que c'était ma faute, que c'est ma moto qui l'a heurté.
- Onlara ne söyleyeceğim?
Qu'est-ce que je vais leur dire?
Onlara işin uzadığını söyleyeceğim.
Je leur dirai que tu es retenu.
Kaptan'a gezegenle temas kurup, sizin dönüşünüz için hazırlanmalarını, onlara bildirmesini söyleyeceğim.
Je vais demander au capitaine de contacter la planète pour qu'ils se préparent à votre retour.
Onlara şimdi söyleyeceğim
J'y vais tout de suite.
söyleyeceğim 241
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlara sor 23
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları istemiyorum 21
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21