English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onları durdurmalıyız

Onları durdurmalıyız Çeviri Fransızca

109 parallel translation
- Çabuk, onları durdurmalıyız!
- Il faut les arrêter!
- Onları durdurmalıyız!
- Nous devons les arrêter!
Diğerlerine haber vermeden önce onları durdurmalıyız.
Ils doivent être arrêtés avant qu'ils n'informent les autres.
Onları durdurmalıyız.
Venez!
Onları durdurmalıyız.
Il faut les arrêter.
Bekçi kulübesine haber ver! Onları durdurmalıyız!
Demandez du renfort et arrêtez-les!
Onları durdurmalıyız
Empêchons-les d'appareiller.
- Onları durdurmalıyız.
- Ressaisissez-vous! - Il faut les arrêter!
" Onları durdurmalıyız!
" ll faut les arrêter!
- Bir dahaki sefer bizi öldürürler. - Kathleen'i öldürdüler! Onları durdurmalıyız.
J'ai décidé que je pouvais mourir... si des millions de gens étaient sauvés!
Ama şimdi adayı terk etmeden onları durdurmalıyız.
Maintenant, nous devons les empêcher de quitter l'île.
Onları durdurmalıyız.
On doit les arrêter.
- Onları durdurmalıyız.
- Ted, on doit les arrêter. - Ouais!
Homer, onları durdurmalıyız.
Homer, il faut les en empêcher.
Onları durdurmalıyız!
Il faut les arrêter!
Onları durdurmalıyız!
Raut les coincer!
- Onları durdurmalıyız.
- Il faut les arrêter.
- Hayır, onları durdurmalıyız.
Il faut les arrêter. Venez!
Karımın kolu tutulmadan onları durdurmalıyız.
Il faut les arrêter avant que ma femme ait des crampes.
Hey çocuklar! Onları durdurmalıyız.
Que faites-vous?
Bir şekilde onları durdurmalıyız.
Il faut les arrêter.
Ona korkunç şeyler yapacaklar. Onu bu yüzden benden aldılar. Onları durdurmalıyız.
C'est pour lui faire quelque chose d'horrible qu'on l'a kidnappée.
Başkalarını ya da seni incitmeden onları durdurmalıyız.
On doit les arrêter avant qu'ils s'en prennent à quelqu'un d'autre, ou avant qu'ils te fassent du mal.
Çok geç olmadan onları durdurmalıyız.
On doit les arrêter avant qu'il ne soit trop tard.
Onları durdurmalıyız.
- Dites-lui d'y renoncer.
Bak, bir şeyler olmadan önce onları durdurmalıyız.
On doit les arrêter avant la catastrophe!
Biliyorum, beni ilgilendirmez ama kardeşin Adam ile, onları durdurmalıyız.
Ta soeur est avec Adam Whitman, on doit l'arrêter C'est ce que je fais.
Anlıyor musunuz? Onları durdurmalıyız.
Comprenez-vous qu'il faut agir?
Ben seni tanımıyor olarak uyanmadan onları durdurmalıyız.
Il faut que ça s'arrête avant que je me réveille et ne te connaisse plus.
Onları durdurmalıyız..
Nous devons l'arrêter.
- Onları durdurmalıyız. - Durumu lehimize çevirebiliriz.
Eh bien, ça devrait les arrêter.
Çok geç olmadan, onları durdurmalıyız!
On doit les arrêter avant qu'il ne soit trop tard!
- Onları durdurmalıyız. Oradaki benim param.
Ouai, et j'appellerai même un taxi s'il le fallait.
- Hayır! Hayır, onları durdurmalıyız!
Non, non on doit les arrêter!
Nasıl bilmi... Onları durdurmalıyız!
On doit les arrêter!
Onları durdurmalıyız.
Il faut les empêcher.
Ailesiyle önceden şanslıydık ama bir masumu öldürmeden önce onları durdurmalıyız.
On a raté une fois avec ses parents, il faut les arrêter avant qu'ils tuent.
Öyleyse ya onları durdurmalıyız, yada buradan çıkmalıyız, veya her ikisi de.
On doit les arrêter, ou sortir, ou les deux.
- Onları sahillerde durdurmalıyız.
- Arrêtons-les sur les plages.
Bir - bir şeyler yapmalıyız. Onları durdurmalıyım.
Il faut faire quelque chose.
Onları durdurmalıyız!
Faut les arreter.
Hala Nil'e ulaşmak zorundalar, onları bir şekilde durdurmalıyız.
Mais les Gaulois ne sont pas encore arrivés à Alexandrie. Ils ont tout le Nil à remonter.
Onları kesinlikle durdurmalıyız!
Il faut que je trouve l'assassin.
Onları durdurmalıyız.
Nous devons les arrêter.
Haydi, onları durdurmalıyız! Pekâlâ çıkarın onları.
Dépêchez-vous!
Onları bir an önce durdurmalıyız.
II faut les arrêter.
Kesin vardır. Eğer gangsterlerin bu botu soyacakları doğru ise durdurmalıyız onları.
Suivant nos informations, il va y avoir un hold-up.
Onları burada durdurmalıyız, hemen şimdi.
Et tout de suite, même!
Onları iş işten geçmeden durdurmalıyız.
On doit les arrêter avant qu'il ne soit trop tard.
Onları bulup, şeytani planlarını gerçekleştirmeden önce durdurmalıyız.
Il faut les empêcher d'arriver à leurs fins.
Onları orada durdurmalıyız. İkinci atak ve Giants kaleye yaklaşıyor.
Tout le public est debout pour cette phase de jeu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]