English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Serseri mi

Serseri mi Çeviri Fransızca

234 parallel translation
- Lincoln'ü vuran serseri mi? - Burası çalışma odamız.
- C'est notre salle de travail.
- Serseri mi?
Truand? !
- Benim Cadillac'ım yok, serseri. - Serseri mi?
Je n'ai pas de Cadillac, minable.
Bir serserisin. - Serseri mi? - Evet, serserisin.
Tu es un minable.
Büyüyünce senin gibi serseri olmasını mı istiyorsun? - Serseri mi? - Evet, serseri.
Tu veux qu'il devienne un minable comme toi, plus tard?
O servet avcılarından biri mi yoksa serseri mi anlamam tam 30 saniye sürer.
En 30 secondes, je saurai... s'il est un opportuniste ou un cinglé.
İki serseri mi dövdün?
Tu en démolis deux...
"Serseri mi?"
- Une infamie?
- Serseri mi?
- Une cloche.
Serseri mi?
Un vaurien?
Benim ne olduğumu sanıyorsun? Serseri mi?
Tu me prends pour un clochard?
Götlek bir serseri mi olmak isiyorsun?
Tu veux devenir gangster connard.
Serseri mi?
Un vagabond?
Serseri mi?
Branleur?
Serseri mi?
Pathétique?
- Eve bakmayaymış.. pantolonsuz bir serseri mi eve bakacak..
Vous prétendez visiter cette maison, espèce de va-nu-pieds.
Hayat, salt, banka hesabımla ilgilenen, o serseri için, riske atılacak kadar, önemsiz mi?
La vie ne vaut-elle rien pour toi que tu la risques pour ce bon à rien qui n'en veut qu'à mon compte en banque?
Annem sen serseri olasın diye mi saçını süpürge etti?
Maman ne s'est pas tuée au travail pour que tu finisses clochard.
Ben miyim, o serseri, Lampwick mi?
Moi ou ce voyou de Crapule?
- O serseri sen burada kalırken daireyi kiraya veriyor, değil mi?
- Cette vermine veut vous l'enlever?
Serseri gibi yaşadın, öyle mi ölmek istiyorsun?
Vous étiez un salaud, vous voulez mourir salaud?
Bu saatte mi gelinir, serseri!
C'est maintenant que tu rentres!
SERSERİ BİR MAYIN VEYA VOLKANİK SUALTI PATLAMASI MI?
UNE MINE A LA DERIVE OU UNE ERUPTION VOLCANIQUE SOUS-MARINE?
Birinci kalite gece kulüpleri. Hoşuna gitti mi, serseri?
Voyager partout, les night-clubs élégants, ça te tente?
Çocuğun burada serseri gibi yaşayıp sosisli sandviçle beslenmesine izin mi vereceğiz?
On doit laisser le petit vivre comme un clochard?
Ama vicdanen lordum, zaten bir gün darağacında ölecek benim gibi beş para etmez, serseri ayaktakımından kurtulmak için tek masum canı bile kaybetmeye değer mi?
Mais... Faut-il risquer une seule vie innocente pour supprimer une canaille telle que moi qui de toute façon sera pendue un jour?
Ya da çocuk serseri çetelerinden birinin amblemi mi?
Ou bien l'emblème de voyous?
- Serseri değilsin, değil mi?
- Vous n'êtes pas un vagabond?
Bundan daha iyi ziyafetler verdin mi? Dangalak, hergele, serseri.
Offres-tu de plus beaux dîners?
Serseri mi?
Un enfoiré?
Bir avuş serseri, değil mi?
Attendez voir!
Bir serseri kurşun yüzünden havaya uçmak istemezsin, değil mi?
Tu veux qu'une balle perdue t'envoie au diable?
Onu serseri bir melezin teki sanıyorsun, değil mi?
Tu crois que c'est un demeuré, n'est-ce pas?
- Serseri gibi mi görüneyim?
Tu veux que j'aie l'air d'un pouilleux?
- Öyle mi? - Sen ilk ikidesin, serseri.
Je viens de faire une correction sur ma liste.
Serseri McAngus gitti mi?
Ce vaurien de McAngus, est-il encore là?
O serseri için neredeyse üzüleceksin, değil mi?
On a presque pitié de ce petit salaud, n'est-ce pas?
- Güzel, değil mi? - Serseri!
Ça t'a plu?
Canal Caddesinden gelip artistlik mi yapıyorsun, seni serseri?
Vous traversez Canal Street et vous voulez faire votre loi ici?
Şu bizim sakallı serseri, değil mi? Her gece burada takılırdı.
Alors le gars barbu, le clodo, il a rôdé dans le coin presque toute la nuit.
Küçük serseri benden bir an önce kurtulmak istiyorsun öyle değil mi?
Je savais que tu m'abandonnerais!
"Serseri" mi?
"Polisson"?
Benim gibi serseri latinler onlar için alışveriş yapıp çöplerini kaldırsın kanişlerinin tırnaklarını kessin diye mi? .
Ainsi les stupides tocards comme moi Peuvent cueilli r leurs légumes Collecter leurs ordures Faire la manucure de leurs caniches.
Yani, o iki serseri Johnny'i parçalarsa kapatırsa, ölecek mi?
Alors si ces deux abrutis démontent Johnny Cinq, ils l'éteindront? - Il mourra?
Hey serseri, gerçekten de benimle hesaplaşabileceğini mi düşündün?
Hé, fausse couche, tu croyais que tu allais me régler mon compte?
"İşte Balboa, civarda dolanan başka bir serseri" demeleri için mi geldim? - Bunu istemedim! - Hayır!
- Je ne voulais pas ça!
Ama güçlü bir blöf, değil mi serseri?
Mais ça fait plutôt peur, enfoiré.
- Hadi eve gidelim! - O serseri yüzünden, değil mi?
Souviens-toi de ce que je t'ai dit!
Bana ukalalik mi tasliyorsun serseri?
Tu veux jouer au plus malin, crapule?
Şu geçen gün alışveriş merkezindeki serseri değil mi?
C'est pas l'enculé qui était dans les magasins? L'autre enculé, là?
Bu serseri gelemez ama. Benim arabam Nuh'un gemisi mi yahu?
Je n'emmène pas la clocharde dans ma voiture!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]