Sevinmedin mi Çeviri Fransızca
179 parallel translation
Beni bulduğuna sevinmedin mi?
Alors, content de m'avoir trouvé?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Je t'ai reconnue tout de suite!
Anne, beni gördüğüne sevinmedin mi?
Tu n'es pas heureuse de me voir?
- Çok sevinmedin mi?
Vous devez être heureux.
Babanın seni burada bulduğuna sevinmedin mi?
Fiston, tu dois être content! Tu as retrouvé ton père.
- Sen de sevinmedin mi?
- Tu n'es pas contente?
Sevinmedin mi? Sizi o tavsiye etti.
C'est lui qui m'a conseillé de venir ici.
- Sevinmedin mi?
- Tu n'es pas content?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Content de me voir?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Tu n'es pas contente de revoir ton cher petit mari?
Geldiğine sevinmedin mi?
Et n'es-tu pas contente de t'être décidée à venir?
Sevinmedin mi?
Pas de félicitations?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Et voilà l'accueil!
Bu sabah beni gördüğüne sevinmedin mi cheri?
Tu n'es pas content de me voir?
- Sevinmedin mi? - Tabi, çok sevindim tabi.
- Tu n'es pas contente?
Gebereceğim işte, sevinmedin mi?
Je vais mourir, tu es content?
Sevinmedin mi?
Tu n'es pas contente?
Bizi gördüğüne sevinmedin mi?
T'es pas content de nous voir?
Beni gördüğüme sevinmedin mi?
Contente de me revoir, petite?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Content de te voir.
Beni gördüğüne sevinmedin mi baba? Evet.
- Tu n'es pas content de me voir?
Beklediğine sevinmedin mi?
A votre avantage.
Sen de sevinmedin mi? - Evet. - Seninle gurur duyuyorum.
c'est une idée fantastique.
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Tu n'es pas contente de me voir?
Pazar akşam yemeğine geldiğine sevinmedin mi?
Tu n'es pas content d'être venu à ce repas dominical?
Ne oldu? Sevinmedin mi?
Ça ne te fait pas plaisir?
Hey, beni gördüğüne sevinmedin mi tatlım? Sen?
Heureuse de me voir, trésor?
- Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Tu n'es pas heureuse de me voir?
Her şeyin yoluna girmesine sevinmedin mi?
N'es-tu donc pas content que tout ait si bien tourné?
En az üç, belki daha fazla. Sevinmedin mi? Ne?
Tu n'es pas emballé!
Ne oluyor? Beni gördügüne sevinmedin mi?
Quoi, tu n'es pas content de me voir?
Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?
Tu n'es pas heureux de me voir?
Sevinmedin mi?
- Ça ne te fait pas plaisir?
Sorun ne? Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Tu n'es pas contente de me voir?
Onu vurmadığımıza sevinmedin mi?
Heureusement qu'on l'a pas tuée, hein?
- Sevinmedin mi?
Tu n'es pas content?
- Burada olduğuma sevinmedin mi?
Vous êtes pas content?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
T'es pas contente de me voir?
Kızının bebeği olacağı için sevinmedin mi?
Tu n'es pas content que ta fille attende un bébé?
- Ne oldu? Beni gördüğüne sevinmedin mi?
- Tu n'es pas content de me voir?
Robert'ın kaptan seçilmesine sevinmedin mi?
T'es pas content qu'il soit capitaine?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
T'es pas content de me voir?
Özür dilerim. İşim olduğuna sevinmedin mi?
N'es-tu pas content que j'aie un boulot?
Buna sevinmedin mi?
N'es-tu pas contente?
Beni gördügüne sevinmedin mi?
Vous n'étés pas contente de me voir?
Sevinmedin mi?
Tu es content?
Arkadaşını gördüğüne sevinmedin mi?
Tu n'es pas content?
- Peki sen, sevinmedin mi? - Ben... Tek sorun...
Je pouvais facilement faire plaisir à toi, à elle et à moi.
Beni gördüğüne sevinmedin mi _
Pas content de me voir?
Beni gördüğüne sevinmedin mi?
Decu de me voir?
Beni gördüğüne sevinmedin, değil mi?
Tu n'as pas l'air contente de me voir!