Tekrar mı Çeviri Fransızca
17,607 parallel translation
- Ne yani benden tekrar mı hoşlanıyorsun?
Finalement, tu veux de moi?
Oyuna tekrar mı dönüyoruz?
La partie continue?
- Tekrar mı başladın?
T'as replongé?
Onunla tekrar mı konuşacaksınız?
La réinterroger?
Hadi oradan bütün kodu tekrar mı yazmak zorunda kaldın?
Merde! Tu as réécrit tout le code? Oui.
Tekrar mı sorayım?
Il faut que je me répète?
Tekrar 3 soru hakkımızı alabilir miyiz?
Peut-on récupérer nos questions?
- Haftaya tekrar yapalım mı efendim?
On le refait la semaine prochaine?
- Sonra tekrar uğrarım.
- Je vais revenir plus tard.
Tekrar polis olmaya hazır olmadığımı biliyordum.
Je savais que je n'étais pas prêt pour redevenir un flic.
- Geldiğim yere çıkarım tekrar.
Faire une traction pour remonter, de la même façon que je suis descendu.
Tekrar evleneceğim ya da başka birine yakın bir yerde yaşayıp yaşamayacağımı düşünmüyorum, ancak görünmez kalmaya devam edeceğim.
Je doute pouvoir me remarier un jour et pouvoir vivre aussi près d'une autre personne, tout en demeurant invisible.
E nedir peki? Tekrar soyunacak mısın?
Alors c'est encore un porno?
Tekrar doldurayım mı?
T'en veux encore?
Frisky odadaki yerini tekrar alır mısın?
Frisky, ramène ta tronche ici, tu veux?
- Umarım tekrar rahatsız etmiyorumdur.
J'espère que je n'interromps rien.
Hayatım bana tekrar bahşedilmiş gibi hissediyorum.
J'ai l'impression d'avoir récupéré ma vie.
- Tekrar bakmak zorunda değilim, bayım.
Je ne dois pas vérifier, Monsieur.
Ve seni bütün gece burada sorgulama için tutacağım bitkin düştüğünde serbest bırakacağım ve yarın tekrar getireceğim ve sonraki gece ve sonraki bütün hafta.
Je te garderai ici pour te questionner toute la nuit, je te libèrerai quand tu seras épuisé, et je t'y ramènerai le lendemain... et le sur lendemain, et la semaine suivante.
Evet ama daha önce âşık oldum ve sanırım tekrar olacağım.
Oui, mais je suis déjà tombé amoureux et je pense que cela m'arrivera encore.
Fransızlarla barış anlaşması fazla sürmez. Bu lafımı unutmayın. Sen daha büyümeden Napolyon'la tekrar savaşmaya başlarız.
Ce traité de paix avec la France ne va pas durer.Retenez bien ceci, nous combattrons Napoléon encore longtemps!
Tekrar savaşa mı gidiyorsun?
Alors, tu vas encore à la guerre?
Anatole Kuragin'i tekrar görürsem ona meydan okuyacağım ve onu öldüreceğim.
Quand je verrais de nouveau Anatole Kuragin, je le défierais et le tuerais.
Onu tekrar görmekten memnuniyet duyarım.
Je devrai être heureux de la revoir.
Daha önce âşık oldum ve sanırım tekrar olacağım.
Je suis tombé amoureux avant et j'espère que ça m'arrivera encore.
Bırakalım da psikolog analizini yapsın. Sonra tekrar deneriz.
Laissez-la avec la psychologue, vous réessaierez plus tard.
Kraliçe bile. Onu ve Veliaht'ı tekrar tehlikeye atamazdım.
Même la reine, je ne peux pas les mettre elle et le Dauphin en danger.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim.
Ça m'a fait plaisir.
Onunla sonra ilgilenirim ama şunu dinle, patron Fournierleri kaçıranlar her kimse kredi kartını tekrar kullanmışlar.
Je m'en occuperai plus tard. Les ravisseurs ont utilisé la carte volée une 2e fois.
Ben de kullandım, tekrar tekrar 1261 yerine 1216 yazdım.
Et c'est ce que j'ai fait. Je n'ai cessé d'écrire 1216 au lieu de 1261.
Tekrar sormayacağım.
Je vais pas le redemander.
Yıllarımı ve son ayları bu hisarı tekrar inşa etmeye harcadım.
J'ai perdu des années de ma vie ces derniers mois essayant de reconstruire ce lieu.
- Bunu tekrar yapmaktan mutluluk duyarım.
- Et je serais content de le refaire.
Rogers akıllarını senden önce çalmış olabilir lakin tekrar kazanılamayacaklarını düşünerek kendimizi kandırmayalım.
Rogers a pris leur âme avant que tu puisses le faire, mais prétendons qu'ils ne peuvent pas être à nouveau gagnés.
İştahım bile tekrar açıldı.
J'ai même retrouvé mon appétit.
- Loman'ı tekrar sahaya mı sürüyorsun? Temiz bir atıştı.
C'est le prix de son silence.
O gün içkiye tekrar başladım.
C'est le jour où j'ai replongé.
Bu sabah tekrar bir inceleme yaptığımızda New Hampshire ile ilgili iyi hissettik.
Oui, mais on est confiants dans le New Hampshire.
Ancak First Lady'nin bugün burada olacağını söylemiştiniz. Bu sabah tekrar bir inceleme yaptığımızda New Hampshire ile ilgili iyi hissettik.
Oui, mais on est confiants dans le New Hampshire.
J2EE veritabanı üzerinde... iki haftamı aldı... server'la arayüzü tekrar aktif etmek için çabalamam... toplayıcıları kaldrıp tekrar çalıştırabileyim diye.
Ça m'a pris deux semaines avec la J2EE pour lier l'interface au serveur et pour que les conteneurs fonctionnent.
Kendini tekrar New York'ta bulursan ve hâlâ kalbin kırıksa bizi ara ve seni, nitelikli genç bayanlarla tanıştırayım. İnan bana mükemmel fiziğe sahip oldukları hâlde senin kadar yalnızlar.
Si vous revenez à New York toujours esseulé, appelez-nous et je vous présenterai de jeunes déesses qui se sentent aussi seules que vous, malgré leurs mensurations de rêve.
Bunu tekrar yapacağımı söyleyip, onu umutlandıramam.
Je ne vais pas lui redire la même chose et lui donner de faux espoirs.
- Beni tekrar arayacak mısın?
Vous m'appellerez?
Annem, yardıma ihtiyacın olursa seve seve geleceğini söylemek için tekrar aradı.
Ma mère m'a encore appelé ce matin en disant qu'elle serait ravie de venir et de t'aider si tu veux.
- Dedektif Moore'dan kelepçeleri tekrar sıkılaştırmasını kim istedi?
- Qui a ordonné à l'inspecteur Moore de re-menotter M. Waits?
Tekrar görüşürüz umarım.
J'espère vous revoir.
Yıllarca acımı ve yaşadığım travmayı gizlemeye çalıştım aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korktuğum için.
Pendant des années, j'ai voulu fuir la douleur et les souvenirs de peur de les revivre.
Tekrar soruyorum. Bayan Sloane'u herhangi bir suretle para için ağırladınız mı?
Avez-vous déjà servi Mme Sloane, de quelque façon que ce soit, pour de l'argent?
Hayır, hatırlıyorum. O halde, bulgularınızın tekrar incelenmesinden sonra... Bay Metz'in aklandığını da hatırlıyorsunuzdur?
Vous savez que M. Metz a été exonéré après révision de vos conclusions?
Tekrar söylüyorum, varlığından haberdar olmadığım kişilerle görüşmedim.
Je n'interroge pas quelqu'un dont j'ignore l'existence.
Tekrar karnını ağrıtmayacağımı umuyorum.
J'espère que ça ira, cette fois.