Yarım saat mi Çeviri Fransızca
98 parallel translation
Yarım saat mi?
Dans une demi-heure?
Yarım saat mi? Pekâlâ.
Une demi-heure.
- Yarım saat mi dedin?
- Vous avez bien dit une demi-heure?
Yarım saat mi?
- Une demi-heure?
Yarım saat mi? Hoşça kal.
Une demi-heure? Jeri, un client pour toi.
- Yarım saat mi?
- Une demi-heure?
Birlikte olduğumuz süreleri toplayınca yarım saat mi ediyor?
En faisant le compte des minutes, nous avons peut-être passé une demi-heure ensemble?
- Sadece yarım saat mi?
- Une demi-heure seulement?
Yarım saat mi istiyorsun?
Ce sera quoi, chéri? Une demi-heure?
- Yarım saat mi?
- Dans un quart d'heure?
Oh, yarım saat mi?
Une demi-heure?
Ne kadar sürdü, yarım saat mi?
Ça t'a pris quoi, une demi-heure?
Yarım saat mi? Ne dersin?
Une demi-heure?
Yarım saat mi?
Une demi-heure, peut-être?
Tamam, yine de... Yarım saat mi?
On peut quand même... 30 mn?
Yarım saat önce mi?
Une demi-heure?
Yarım saat sonra diyelim mi?
Disons dans... une demi-heure?
Çünkü yarım saat önce buraya gelip benden 50 bin dolar çarptı. - 50 bin mi?
Il est venu ici chercher ses 50 000 dollars. 50 000?
- Yarım saat mola verelim mi? - Hayır. Sonsuza kadar verelim!
- Arrêt d'une demi-heure.
Ve sen onun yarım saat içinde geleceğini mi söylüyorsun?
Vous dites qu'il va arriver dans une demi-heure?
Yarım saat önce burada çatal değnekle * kızımı bulmak isteyen bir adam vardı. Anlıyorsunuz, değil mi?
On vient de nous proposer de retrouver Amanda à l'aide d'une baguette magique.
Yarım saat sonra görüşürüz, Dick.
Je te verrai à la mi-temps.
Yarım saat içinde kontrol bizde mi yoksa onda mı, öğreneceğiz.
Dans 30 minutes, on saura si la plaisanterie continue ou non.
Yarım saat içinde mi?
Dans une demi-heure.
Yarım saat mi?
Oui, ca ira.
Yarım saat mi 5 yıl mı?
Dans une demi-heure? Cinq ans?
Benim ailemi yarım saat içinde mi?
Ma famille en une demi-heure?
Yarım saat önce mi ayrıldı? Aman ne güzel. Hayır, bir sorun yok.
Il est parti depuis une demi-heure?
Yarım saat mi?
Une demi-heure?
Seni alması için yarım saat sonra arabamı göndereyim mi?
Ma voiture passe vous prendre dans une demi-heure?
Dr. Benton, her şeyi bitirdim, ve gece vardiyam yarım saat sonra başlayacak. - Bir şeyler yemeye gideyim mi?
Dr Benton, ma garde de nuit ne commence que dans une demi-heure.
Yarım saat içinde mi getirdiler?
Moins d'1 / 2 heure de transport?
Bu adam yarım saat-bir saat önce gördüğümüz adam değil mi?
C'est pas ce type qu'on a vu il y a 1 / 2 heure?
Yarım saat içinde gelir mi?
Elle sera là dans une demi-heure?
- Yarım saat yeter mi?
- Une demi-heure, ça suffit?
Yarım saat için telefon yok, değil mi?
Aucun appel pendant une demi-heure?
- Bir dakika- 20 yıl yoktun. Ama onunla yarım saat görüşünce bunları anlayıverdin öyle mi?
Après 20 ans d'absence, tu as déduit ça dans la demi-heure passée avec elle?
Yarım saat sende kaldı diye köpek senin mi oldu yani?
Ça fait une demi-heure et c'est ton chien?
Sadece yarım saat kaldı. - Ona söyledin mi?
Il ne me reste qu'une demi-heure à tenir.
Hey, yarım saat önce Sookie'nin oradan alevler mi çıkıyordu?
Dis-moi, ce serait pas des flammes que j'ai vues devant chez Sookie?
Jackie, yarım saat önce çıkmıştın. Bana bir şey söylemek için mi döndün?
Jackie, t'as fini ta journée il y a une demie heure...
Çünkü 1'den sonra da kalırsam, işe döndüğümde yemek saati artık yarım saat olur. Bunu yapamayız, değil mi?
Parce que si je restais jusqu'après 13h00, l'heure où je reprends mon travail, ce serait la pause déjeuner d'une heure et demie, et on ne peut pas avoir ça, si?
Tören yarım saat sonra biliyorsun, değil mi?
Tu sais que ça commence dans une demi-heure?
- ama o cevap vermedi. - Yarım saat önce mi? - Evet.
Il y a une demi-heure?
- Sokakta yarım saat mi?
Une demie heure à t'attendre en bas...?
Yarım saat içinde mi, o yolu gidip gelirdi?
30 minutes l'aller-retour, plus la livraison?
Ölüme mi susadın? Bu virüs serbest kalıyor, hava yoluyla bulaşıyor, daha sonra, yarım saat içinde kayboluyor.
Tu as exploité une fillette de 9 ans qui t'adore.
yarım saat içinde. Yoksa bu bir çeşit çıkma teklifi mi?
Ecoutez, il doit venir chez moi d'ici... une demi-heure.
- Yarım saat kadar bekleyemez mi? - Hayır, bekleyemez.
- Tu peux attendre une demi-heure?
Yemekten yarım saat sonra kuralı için fazla değil mi?
Pas terrible pour la digestion.
Yarım saat sonra geleyim mi?
Je reviens dans une demi-heure?
yarım saat 69
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat önce 29
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41