English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çani

Çani Çeviri Fransızca

611 parallel translation
Alçak cani!
Le malheureux!
Cani!
Assassin!
Cani Mabuse mu?
Mabuse le criminel?
Bütün küçük kanalları gezelim mi? Dukaların düşmanlarını döktüğü o küçük cani su yollarını.
Si nous explorions tous les petits canaux, ces petites allées d'eau oû les Doges précipitaient leurs ennemis?
- Cani.
C'est un assassin!
Birazdan öğreneceksin cengaver cani.
Ouvre donc, félon! Hors-d'œuvre!
O yaratığın cani, duygusuz olması... babamın suçu değildi.Babam dürüst biriydi.
Ce n'est pas la faute de mon père si l'être qu'il a créé... est devenu un monstre insensé et meurtrier. Il avait raison, tu comprends, ma chérie?
Bu insanlar cani senin içki kaçakçıların ve ev hırsızlarından çok daha tehlikeli insanlar.
Ces gens-là sont des criminels, plus dangereux que vos vandales ou contrebandiers.
Doğrusu, siz cani değilsiniz.
- La vérité, c'est que vous n'êtes pas des criminels,
Her zaman bu şekilde oluyor. Ne zaman kendini beğenmiş, şovenlik için entellektüel bir hale gelsek cani bir ulus bizi çocuk oyuncağı gibi görür, hakkımızdan gelmeye hazırlanır.
Quand nous devenons trop guindés et compliqués pour être patriotes... un bandit croit pouvoir tout se permettre!
Parçalanmış hayatlar kâfi gelmedi. Dağılmış yuvalar kâfi gelmedi. İsimsiz cani yeterince kan dökmeliydi.
- Ce n'était pas assez des bonheurs brisés, ce n'était pas assez des foyers détruits, à l'assassin anonyme il fallait du sang.
Anlamıyor musun, cani?
Vous ne comprenez pas?
Richard Stanley, tehlikeli bir cani, şu anda buraya gelmek üzere.
Richard Stanley, un criminel, arrive.
Etrafına bak da cani kim gör Kaptan.
Regardez autour de vous. Qui sont les assassins?
Hayalgücü yoksunluğu. Sen ve Owen gibi bir beyni olan bir cani her istediğinde sana tasma takabilir.
Un criminel aussi intelligent aura toujours 2 coups d'avance.
Cani Burke, Kıt Hare
Burke le vilain, Hare le maigrichon
Kardeşimin bir cani olmasını mı istiyorsun? Bir katil mi?
Vous voulez faire un assassin de mon frère?
Onun bir cani olduğumu düşünüyor musunuz?
Pensez-vous que je veuille qu'il devienne un assassin?
İşçi adamlar görevleri yapmazlarsa cani sayılacaklardır.
Les ouvriers que vous m'avez envoyés ne feront pas l'affaire. L'un était voleur de chevaux, l'autre assassin.
O adam acımasız olmakla ünlenmiş bir cani.
Il a la réputation d'être violent.
Ben cani değilim.
Je ne suis pas un criminel.
Bazıları cani bile gerekmeden kendiliğinden ölüyor.
D'autres leur ont évité cette besogne.
İmparator kılığında cani, kaçık canavar.
Un monstre fou et méchant qui passe pour un empereur.
- Tam bir cani gibi bakmışım. - Evet, gerçekten öyle.
Quelle mine patibulaire...
Akıl hastanesinden kaçan bir cani olsa bize haber verirlerdi.
Si un fou était dehors, on le saurait.
Onların cani elleri asla durmayacak.
Ces assassins ne m'auront pas.
Hemen evlenip doğuya gidebiliriz. Yaşlı bir adamı sırtından vurması için altı cani gönderen biriyle iş yapılmaz.
M. Vail, j'ai vu trop d'hommes mourir à la guerre pour qu'un seul me bouleverse.
Hiç güzel bir savcı mahkemede, seni kana susamış cani gibi gösterecek!
un arriviste qui cherche la promotion vous fera passer pour fou.
Evladım. Şu ileride bir grup cani var... Yanlarında Teksaslıların kafa derileri, bir de beyaz kız var!
Petit, il y a une poignee de bandits avec plein de scalps de Texans et une jeune Blanche.
Ama ben sadece 1 kişiyi sözleşmeli bir iş olarak öldürünce cani bir katil oluyorum.
Et moi, parce que j'ai un contrat pour tuer une personne, on me traite d'assassin, de meurtrier.
- O bir cani yani.
- C'est un - Eh bien, un assassin.
Bu olayın yapısı... ... cani ruhlu bir manyak tarafından yapıldığına işaret ediyor.
Le type de crime... montre que l'on a affaire a un maniaque homicide.
Ona haber verir misin? Kasabada üç cani kovboy bulunuyor.
Trois cow-boys sanguinaires sont là, pour le provoquer.
Evet, tıpkı bir cani üzerinde çalışan iki polis gibi.
Comme deux flics cuisinant un criminel.
Evet, bu kişye sadece cani diyemezsin.
Un criminel pareil, il n'y a rien à dire.
Cani tipli kişilerin etrafta olması ona heyecan veriyor.
Il aime voir des gens peu fréquentables.
- Sen bir canavarsın! Sen iğrenç, adi, alçak, cani bir sahtekarsın!
Tu es un être dégoûtant et méprisable.
Ben bir cani değilim, dinleyin Ben iki gün benim atı kaybetti.
Je ne suis pas un voleur. Mais j'ai perdu mon cheval.
Cani!
C'est un criminel!
Cani bir paranoyak.
Un paranoïaque homicide.
Biri daha ona cani derse, bu çayı üzerine boşaltacağım. Bayan Miller.
Si un autre l'avait traité de gredin, je lui aurais jeté ce thé bouillant au visage.
Ayak bile basmadığı her bölgede aranan gözü dönmüş bir cani!
Un desperado recherché partout où il a mis le pied.
Bana söylediklerine göre bu adam, halkımı ödüren büyük bir cani.
On m'a parlé de cet homme. Le grand tueur de mon peuple.
Yada cani bir seks manyağı.
ou bien un maniaque sexuel assassin.
Anlıyorum, ama bu insan değil, bir cani.
Je comprends, mais c'est pas un homme, c'est un assassin!
Gözleri cani gibi
Il avait des yeux de tueur
Bakışı cani gibi
L'apparence d'un tueur
Yüzü cani gibi
Une tête de tueur
Cani ve katiller çetesinin şu haline bak.
Ils sont beaux, les coupe-jarrets et les tueurs.
Muhammed el-Hayır, cani, Mehdi'ye dönüştü, kıyı boyuncaki tüm kabileleri kendine bağladı.
Mohammed el-Kheir s'est rallié au Mahdi, ainsi que toutes les tribus sur cette rive.
Ne yetiştiriyorsun, bir tür cani mi?
Tu élèves un délinquant ou quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]