Ölmek mi Çeviri Fransızca
968 parallel translation
Ne yapmak istiyorsunuz, yenilip ölmek mi?
Qu'allez-vous faire, vous coucher et mourir?
- Ölmek mi istiyorsun?
- Tu veux mourir?
Rahata ermek için ölmek mi gerekli?
Il faut mourir pour avoir la paix?
Ölmek mi istiyorsun?
vous voulezmourir?
- Gitti. - Öldü mü? Ölmek mi?
- Il est mort?
Kararımı kendim vereceğim. - Ölmek mi istiyosun?
J'ai pris ma décision.
Sen oraya vardığında Morgan ölmek mi üzereydi?
Morgan était déjà mort?
Sen oraya vardığında Morgan ölmek mi üzereydi?
Morgan était déjà mort à votre arrivée?
Ölmek mi istiyorsun?
Tu as tant envie de mourir à la guerre?
Neden? Ölmek mi istiyorsun?
Pourquoi est-ce que tu voudrais mourir?
- Ölmek mi?
- Mourir?
Ölmek mi istiyorsun?
Tu as envie de mourir?
- Ölmek mi istiyorsun?
- Tu cherches à te faire tuer?
Bir serabın peşinden koşarken ölmek mi istiyorsun?
Vous voulez mourir pour un mirage?
- Ölmek mi istiyorsun?
- Vous voulez mourir?
Ölmek mi istiyorsun?
Vous voulez mourir?
Ölmek mi istiyorlar?
Ils veulent se faire tuer?
- Yaşamak mı, ölmek mi göreceğiz.
- Pour vous juger. Vous allez mourir.
- Ölmek mi?
- Mort?
- Ölmek mi?
Mourir?
Ölmek mi?
- Mourir?
Ateş mi istiyorsunuz soğuktan ölmek mi?
Voulez-vous du feu ou voulez-vous mourir dans le froid?
Savaşıp yaşamak mı, yoksa savaşmadan ölmek mi?
Se battre et vivre, ou mourir sans se battre?
- Bize itaat edin ve ya ölün. Ölmek mi? Sen kimsin de bizi ölümle tehdit ediyorsun?
Nous ne pouvons pas retourner au vaisseau, et vous savez comme les chats sont rapides.
Ölmek üzere olan bir kadına içki verdiğim için mi?
- Bon? Parce que j'adoucis sa fin?
Sakıncası yok, değil mi? Millicent, susuzluktan ölmek üzereyim.
Je meurs de soif.
Ölmek mi?
Mourir?
Ölmek mi?
Et eux?
Ölmek bile önemli değil mi?
On pourrait tous y passer.
Ölmek için mi?
Pour mourir?
Sen ölmek istiyorsun diye ben zatürre mi olayım?
Et parce que vous décidez d'en finir, je devrais attraper une pneumonie?
- Sıkıntıdan ölmek için mi?
Pour m'ennuyer à mourir?
Evet. Öyleyse kör, yardıma muhtaç Albay ölmek istedi. Bunu gerçekleştirecek yalnız bir kişi vardı, doğru değil mi?
Si le colonel Paradine, aveugle, voulait se donner la mort, il ne pouvait se tourner que vers une personne?
- Ölmek istediğini mi, efendim?
Qu'il voulait être mort?
- Ölmek için yarını bekleyememiş mi? - Eminim öyle olsun isterdi.
- Il aurait bien aimé.
O çelik tuzakta ölmek için mi?
Et mourir dans un piège d'acier?
Serseri gibi yaşadın, öyle mi ölmek istiyorsun?
Vous étiez un salaud, vous voulez mourir salaud?
İyi o zaman ölmek seni mutlu etmez mi? Sonsuz mutluluk anlamına geldiği için.
La mort pour vous serait un délice, la félicité éternelle...
Dava uğruna ölmek yaşamaktan daha kolay olabilir mi?
Et s'il était plus facile de mourir que de vivre pour la cause?
Aşktan ölmek çok daha iyi olurdu, değil mi?
Oui, mais ce serait tellement plus agréable de mourir d'amour!
Ölmek için mi beni buraya getirdin?
Je voudrais que tu vives un peu plus!
- Sen de mi ölmek istiyorsun?
- Voulez-vous mourir, aussi?
Sana bir soru şimdi mi ölmek istersin yoksa birkaç dakika sonra mı?
La question est : tu veux mourir maintenant ou dans quelques minutes?
Kölen olarak ölmek için mi?
Et mourir ton esclave?
Kore için ölmek istemediğim için mi?
Parce que je refuse de mourir pour la Corée?
Neden? Ölmek istemediğimiz için mi?
Arrêtez, c'est honteux!
-... oysa bunlar... - Ölmek mi?
Mourir?
Ölmek üzere olan bir kadına hiç mi saygınız yok?
N'avez-vous aucun respect pour une mourante!
Kasım'la birlikte ölmek için mi?
Pour mourir avec Gasim?
Bir hastan ölmek üzere ve acil iş değil, öyle mi?
Un patient qui peut mourir, ce n'est pas urgent?
Olmek mi istiyorsun?
Idiot, tu vas mourir là-bas!