English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Annene

Annene Çeviri Portekizce

4,597 parallel translation
- Teyze lütfen. Sana düzgün şekilde göz kulak olacağıma dair annene söz verdim.
Prometi à tua mãe que zelaria por ti.
Tıpkı annene benziyorsun.
És parecida com a tua mãe...
Merak ediyordum da, annene ulaşabildin mi?
Estava pensando se você já falou com a sua mãe?
Alexander, niçin annene Trevor'u onu yiyecek herşeyden uzak tutarak yardım etmiyorsun?
Alexander, ajuda a mãe a manter o Trevor longe de algo que o possa comer.
Annene bir şey ister misin?
Leva algo para a tua mãe.
Telefonu annene verir misin David?
David, faça-me o favor passa o telefone para a tua mãe.
Geçen hafta annene senden adam olmayacağını söyledim.
Eu disse à tua mãe na semana passada que nunca valerias nada.
- Baba, annene üzüldün mü?
Papá, estás triste por causa da tua mãe?
Annene iPad'i getirebilir mi diye sorar mısın?
- Pode valer a pena pedir à tua mãe que traga o ipad dela.
Çünkü annene göz kulak olman gerek.
Porque preciso que cuides da mãe.
Babana değil de annene benziyor olmalısın.
Acho que deves ser parecido com a tua mãe, não com o teu pai.
Annene benziyorsun.
Pareces a tua mamã.
Ryan, annene bi resim çiz.
Ryan, faz um desenho para a mamã.
Annene ne zaman alkolik teşhisi konmuştu?
Quando é que lhe diagnosticaram alcoolismo?
Annene söylediğin son şeyi düşündüğün olur mu?
Alguma vez pensas na última coisa que disseste à tua mãe?
Ölmeden önce annene bir söz verdim.
Fiz uma promessa à tua mãe, antes de ela falecer.
Ne pahasına olursa olsun annene göz kulak olunduğundan emin olacağım.
Para que fique registado... vou garantir que a sua mãe tenha todos os cuidados.
Gidip annene mi ağlayacaksın?
Então, pode ir chorar no colo da mamãe.
Annene git bakalım!
Olha a mamã... - Olá!
Hadi ama, annene bağırıp durma.
Por favor, para de sacudir na tua mãe.
Annene akşam yemeğinde yardım ediyordum.
Sim, estava a ajudar a tua mãe com o jantar.
Annene seninle konuşmam gerektiğini söyledim.
Disse há sua mãe que precisava falar contigo.
Tıpkı annene yaptığım gibi yemin ederim senin de boğazını keserim.
Eu juro, vou cortar-te a garganta... Assim como a puta da tua mãe.
- Git ve annene sarıl evlat.
- Vai abraçar a tua mãe, rapaz. - Está bem.
Annene bak, tamam mı?
Cuida da mãe, está bem?
- Sana ve annene bakmalıyım, tamam mı?
Eu tenho que tomar conta de ti e da tua mãe, ok?
Ben yokken annene göz kulak ol.
Cuida dela enquanto eu estiver fora.
En azından günde bir kere annene onu sevdiğini söylemeye ne dersin?
Que tal prometeres à tua mãe, dizer que a adoras, no mínimo uma vez por dia?
Haydi annene gidelim.
Vamos.
Yakında annene ve babana kavuşacaksın.
Logo vais estar com a tua mãe e com o teu pai.
Annene de iyi bir eş olamadım.
Não fui um bom marido para a tua mãe.
Terk ettim, çünkü bunun sana ve annene dokunmasını istemedim. Hata etmişim.
Parti porque não queria que isto tocasse em ti ou nela, mas estava errado.
Teşekkür ederim. Annene gel tatlım. Annene gel tatlım.
Anda à mamã, querido.
Senin annene azgın dedi!
Disse que a tua mamã é toda boa!
Annene gel tatlım!
Anda à mamã, querido!
Kardeş, Yemin ederim annene birşey söylemedim...
- Juro pela minha mamã...
Çince annene saydırıyor!
- Ele violou a tua mãe em chinês.
Onlar senin annene dedi ki..
Estão a dizer que a tua mãe...
- Annene söyleyeceğim seni.
- Vou ligar à tua mãe.
Güzel annene söyle onun düşündüğü şeyleri yapmıyorum.
Diz à tua linda mãe que eu não estou a fazer o que ela pensa.
Önceliğin, annene ve kız kardeşine göz kulak olmak olacak. Her zaman.
Tens a responsabilidade de cuidar da tua mamã e da tua mana, sempre.
Bu yüzden annene biraz yardım edersen bütün bunları unuturuz, olur mu?
Portanto, vais ajudar a mãe e vamos esquecer isso, certo?
Dinle, annene olanı duydum.
Escuta, ouvi acerca da tua mãe.
Ipod'u annene ver.
Dá o iPod à tua mãe.
Annene bir iyilik yapıyorum.
Pediu-me um favor. Vamos!
Annene yemeğe başladığımızı söyle.
Vai chamá-la para comer.
Annene birazdan yemeye geleceğimi söyle.
Vai dizer à mãe que chego à hora do jantar.
Git annene anlat.
Conta à tua mãe.
Annene de iyi bak.
E cuida da tua mãe.
Annene olanları duydum evlât.
Agora.
Kardeş, Yemin ederim annene birşey söylemedim... Sen hala konuşuyor musun ha! Sen hala konuşuyor musun ha!
- Estás outra vez a falar disso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]