English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir dakikalığına

Bir dakikalığına Çeviri Portekizce

1,586 parallel translation
Hadi, bir dakikalığına dışarı çıkar şunları,
Anda lá, deixa-as sair, só por um minuto!
Ajan Flynn, Ajan Sanders, Sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyim?
Agente Flynn, agente Sanders, posso falar convosco um minuto?
Sadece hayatımda bir kere, sadece bir dakikalığına izin vermeyi isterdim sadece değişik hissetmek için sadece ve sadece bir dakika.
Por uma vez na vida... por um minuto... eu gostaria de me soltar... só para me sentir diferente. Apenas por um minuto.
- Herkes bir dakikalığına sakin olsun.
- Acalmem-se.
- Bir dakikalığına.
- Foi só durante um minuto.
Bayım, o hanımefendi ile bir dakikalığına konuşmam gerekiyor
Senhor, eu preciso falar com aquela senhora só por um minuto.
Bir dakikalığına yandılar.
- Estão ligados por um minuto.
Bir dakikalığına zıplamayı bırakır mısın lütfen?
Podias parar de pular, por uns instantes?
CNN'de bir dakikalığına görebilirsiniz. Spor haberi ve hava durumu arasında.
Pode conseguir um minuto na CNN, algures entre o desporto e o tempo.
Kiko, bir dakikalığına duramaz mıyız?
Kiko, podemos... parar por um minuto?
- Seni bir dakikalığına ofisime alabilir miyim, lütfen?
Posso falar contigo na minha sala, por favor?
Gitmeden önce bir dakikalığına dinlensem iyi olacak sanırım.
Vou ter de descansar um minuto antes de me ir embora...
Aman tanrım. Bir dakikalığına sene sonundaki gösteriyi düşünmeyi bırakabilir misin?
Dá para parares de pensar na apresentação um segundo?
Eğer bu çocuklara romantik bir tavsiye vermek için bana bir dakikalığına izin verirsen bu bir gecikme olmaz.
Bem, isto não será um atraso, se me permites um minuto. para dar a estes tipo um pequeno conselho romântico.
Şimdi hesapları, kirayı unutup herşeyi bir dakikalığına bırakıp şu ertelediğimiz tatili düşünelim.
Agora, vamos apenas esquecer das contas e da hipoteca e de todo o resto por um minuto e começar aquelas férias há muito atrasadas.
Deniyorum ama haritaya sadece bir dakikalığına bakabildim.
Estou tentando, mas só vi o mapa por meio segundo.
Bir dakikalığına konuşmamız gerek.
Temos que conversar um minuto.
Tamam, bir dakikalığına ciddi olabilir misin?
Ok, podes falar a sério só por um minuto?
Bir dakikalığına gel.
Chega aqui um instante. Vamos ver como está o tempo.
Sadece bir dakikalığına çıkaracağız.
Vamos tirar isto só por um instante.
Bir dakikalığına eğlendik, şimdi de gidip resmini lanet duvarıma asayım öyle mi?
Diverti-me durante um minuto, e agora, tenho de me ir embora, pendurar o raio do teu quadro na parede!
- Bir dakikalığına gitmesi gerekiyordu.
- Teve de sair por um minuto.
Bir dakikalığına aşağıya gelebilir misiniz acaba?
Será que podia vir aqui um minuto?
Güvercinler bir dakikalığına aç kalabilir, tamam mı?
Os pombos podem passar fome um minuto, está bem?
Bir dakikalığına insan olup benimle konuşur musun, lütfen?
Por favor, podes ser um ser humano apenas por um minuto, e conversares comigo?
Sadece bir dakikalığına.
- Só durante um minuto
Bir dakikalığına beni yargılamaktan vazgeçip azıcık nefes aldırsan
Que parasses de me julgar um instante e me deixasses em paz.
Seninle bir dakikalığına konuşabilir miyim?
- Posso falar contigo um segundo?
- Bir dakikalığına komadan çıktı.
- Acordou do coma.
Bir dakikalığına mutfağa gelir misin?
- Podes vir à cozinha um minuto?
Siz ikiniz mutfaktayken bir dakikalığına bilgisayarınızı kullanabilir miyim?
Enquanto estão na cozinha, posso usar o computador um instante?
Kasa. Bay Kim, bir dakikalığına sizinle konuşmamız gerek.
Sr. Kim, precisamos de falar consigo.
Beni bir dakikalığına dinle.
Ouve-me, por favor.
Sadece bir kere, bir dakikalığına çalıştı.
Só funcionou uma vez e durante um minuto.
Bir dakikalığına düşündüm ve acaba hayatımın 9 ayını sarhoş olarak mı geçirdim diye merak ediyordum.
Por momentos interroguei-me se teria bebido durante nove meses da minha vida.
- Tatlı tarafını bir dakikalığına rafa kaldırabilir misin?
Podes manter a tua doçura de lado por um minuto? Vou tentar.
Bir dakikalığına, özel ışıkları kullanarak... bu otel odasının göründüğünden ne kadar pis olduğunu ortaya çıkaracağız.
Dentro de momentos, usaremos luzes especiais para ver o quão sujos são na realidade os quartos de hotel.
Seninle bir dakikalığına garajda görüşebilir miyiz?
Posso falar contigo na garagem um minuto?
Bir dakikalığına sessizlikten ya da onun gibi şeyleri mi seviyorsun?
E isso é como um minuto de silêncio ou algo assim?
Bir sürü korumanın girip çıkmasından dolayı yaklaşık olarak 6 dakikalığına alarm sistemlerini devreden çıkarıyorlar.
Com guardas a entrar e a sair... o sistema de alarme é desligado durante 6 minutos.
Hasan size boğazdaki tarafımızdan bilinen bir iskelenin adresini verecek. 6.15'te bu iskelede bir kaç dakikalığına bir tekne olacak.
O Hassan vai guiá-la a um cais perto de Bósforo. às 18.15 atracará um barco nesse cais, por breves minutos.
Baksana bir kaç dakikalığına çıkmalıyım uh...
Olha, tenho que sair por um pouco.
Onunla konuşurum. Bir dakikalığına rahatlayalım.
Vamos parar um minuto...
Sadece bir kaç dakikalığına havuza gittim.
Eu só fui para a piscina por alguns minutos.
Bir kaç dakikalığına uğradım.
Só parei uns minutinhos.
Sizinle bir dakikalığına konuşabilir miyim?
Posso falar consigo por um momento?
Evet, bir dakikalığına araya girebilir miyim?
Sim, se eu pudesse meter-me por um segundo...
- Bir fikrim var. Beş dakikalığına elemanın götünden dilini çekmeye ne dersin Puke?
Já sei, porque não vamos todos lamber-lhe as botas, Puke?
Senin yapmayacağın şeklinde bir düşünce 1 dakikalığına bile aklıma gelmedi.
Nunca pensei que isto fosse uma coisa que tu não farias.
Kimse istemediğin bir şey yapmayacak, ama sadece 5 dakikalığına adamım.
Ninguém vai fazer nada que tu não queiras. Mas estou pedir-te 5 minutos.
Şu bedeni bir 5 dakikalığına bırakabilir misin?
Podes esperar cinco minutos antes de levares o corpo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]