English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Buraya nasıl geldim

Buraya nasıl geldim Çeviri Portekizce

285 parallel translation
- Buraya nasıl geldim?
- Como é que vim aqui parar?
Ama burası... Buraya nasıl geldim?
Mas este lugar... como vim parar aqui?
- Buraya nasıl geldim?
. Como vim parar aqui? .
-... buraya nasıl geldim?
- Onde arrajei isto?
Buraya nasıl geldim?
Como cheguei até aqui?
Buraya nasıl geldim?
Como vim aqui parar?
Buraya nasıl geldim?
Como vim cá parar?
- buraya nasıl geldim?
- Como é que cheguei aqui?
- Ama buraya nasıl geldim?
- Mas como cheguei aqui?
- Ama buraya nasıl geldim?
- Mas como vim aqui parar?
Ben buraya nasıl geldim?
Com vim para aqui?
Buraya nasıl geldim?
Como é que vim para cá?
Yani... ben buraya nasıl geldim?
Quer dizer, como vim aqui parar?
Buraya nasıl geldim?
Como é que vim cá parar?
Ama ben buraya nasıl geldim?
Mas como vim parar aqui?
Ben buraya nasıl geldim?
Como cheguei aqui? Comigo.
Bazen gecenin bir yarısı uyanıp buraya nasıl geldim diye soruyorum kendime.
Às vezes eu acordo no meio da noite... e me pergunto como vim parar aqui.
- Buraya nasıl geldim ben?
- Como vim parar aqui?
- Buraya nasıl geldim?
lolaus.
- Buraya nasıl geldim?
- Como vim parar aqui?
Buraya nasıl geldim?
Como eu vim parar aqui?
Buraya nasıl geldim?
Como cheguei cá?
Buraya nasıl geldim?
Como vim eu parar aqui?
Teğmen, ben buraya nasıl geldim?
Alferes, como eu cheguei aqui?
- Buraya nasıl geldim?
- Como eu cheguei aqui?
Profesör Tripp? Dün gece buraya nasıl geldim?
Professor Tripp, como é que eu aqui vim parar ontem à noite?
Buraya nasıl geldim?
Ei, como é que vim aqui parar?
Buraya nasıl geldim ben?
Como cheguei até aqui?
- Buraya nasıl geldim?
- Como é que vim cá parar?
Buraya nasıl geldim?
Como cheguei onde estou?
Buraya nasıl geldim?
- Como é que eu vim aqui parar?
Buraya nasıl geldim?
Como diabos eu cheguei aqui?
Buraya geldim, ama nasıl söyleyeceğimi... sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Agora que aqui estou, não sei como dizer-te, como fazer-te compreender.
Nasıl olduğunu görmek için buraya geldim.
Eu vim ver como estavas.
Ben buraya nasıl geldim? Ne?
O que aconteceu?
Bak Columbo, çağırdınız, geldim açıkçası, kilitlerle, anahtarlarla ilgilenmiyorum ve açık kapılarla ve klimalarla, ve buraya nasıl girildiğiyle.
Columbo, estou farto de si! E francamente, não estou interessado em chaves e fechaduras e em portas abertas e ares condicionados e na forma como ele entrou aqui!
O zaman ben nasıl buraya geldim?
Então como é que eu vim parar aqui?
Buraya nasıl geldim?
Como é que eu vim aqui parar?
Nasıl geldim buraya!
Que estou aqui a fazer?
Buraya sadece... oğlumun nasıl olduğuna bakmaya geldim.
Como vai o meu rapaz.
Buraya siyahların nasıl yaşadığını görmek için geldim, anlıyor musun?
Vim aqui para ver como os negros vivem, entendes?
Buraya nasıl geldim?
Como é que vim aqui parar?
Ben nasıl buraya geldim?
Como cheguei aqui?
- Öyleyse buraya nasıl geldim?
- Como vim até aqui?
- Nasıl? Buraya o paketlerde ne olduğunu anlamak üzere geldim.
Foram enviadas sete embalagens do Canadá para um código postal de Payson.
- İşlerinin nasıl ilerlediğini görmek için buraya geldim.
- Quase cinco anos. Eu vim na esperança de ouvir que o seu trabalho tinha evoluído.
Buraya nasıl geldim?
Como cheguei aqui?
Nasıl geldim buraya?
Como vim aqui parar?
- Nasıl geldim ben buraya?
- Que faço de volta neste lugar?
Nasıl buraya geldim?
Como vim parar aqui acima?
Ben nasıl geldim buraya?
De onde diabo vim eu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]