English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kahve hazır

Kahve hazır Çeviri Portekizce

130 parallel translation
Buğday ezmesiyle, kahve hazır.
Papas e café a caminho.
- Hayır. Kahve hazır. Ben yaptım.
- Não, o café esta pronto.
Kahve hazır mı, Bayan Sutton?
Já está pronto o café, Sra. Sutton?
- Kahve hazır, efendim.
- durante os meus primeiros meses. - O café está pronto, senhor.
- Kahve hazır!
O café está pronto!
- Kahve hazır.
- O café está preparado.
Kahve hazır, ve beyler sizi bekliyorlar.
O café está preparado, os cavalheiros os esperam.
Kendimize mısır gevreği ve kahve hazırladık. İster misin?
Já nos servimos dos cereais e até fiz café.
Kahve hazır mı?
O café está pronto?
Kahve hazır. Alış verişi de yaptım.
O café está feito e tomei a liberdade de fazer umas compras.
Kahve hazır olduğunda, Ben yukarda olacağım.
Quando o café estiver pronto, leve-mo lá acima.
Kahve hazır, greyfurtunu kestim, yulaf da koydum.
O café está pronto, eu preparei suas frutas e comprei alguns bolinhos.
Hayır, kahve hazırlıyorum, Sara'yla tatlı yapıyorum.. -.. ve İtalya Bankası'yla çene çalıyorum.
Não, estou a fazer café, um doce com a Sara e a conversar com o Banco de Itália ;
- Kahve tiryakisi olduğunu bilmezdim ama biraz beklersen, taze kahve hazır olacak.
Não te julgava viciado em café, mas já estou a fazer, se quiseres esperar.
Dümdüz durursa, kahve hazırdır.
Se ficar direita, o café está pronto.
Kahve hazır.
- Está pronto.
Hazır görevden bahsetmişken... biz Spenalzo'yu kilere indirirken siz de bize kahve yapın.
Arranje um cafézinho enquanto levamos o Sr. Spenalzo para a cave.
- Kahve hazır.
- O café está pronto.
Kahve hazır.
O café está pronto.
Kahve birazdan hazır olur.
O café está quase pronto.
Tam iki saattir burada bekliyoruz ve sen bize hazır kahve getiriyorsun.
Já estamos ø espera há duas horas e tu levas café instantâneo.
Fırında güveç var, kahve de hazır.
Há uma caçarola no forno e o café já está pronto.
- Bu hazır kahve.
- É café instantâneo.
Gelin artık kahve neredeyse hazır.
- Cá estou eu!
Kahve birkaç dakikaya hazır olur, beyler.
O café será servido dentro de alguns minutos, senhores.
Kahve birazdan hazır.
O café está quase pronto.
SAFEWAY Hazır Kahve
SAFEWAY Café Solúvel
Kahve bir dakika içinde hazır.
O café estará pronto num minuto.
Gitmeden önce şirket sekreterine bir not bırakmış. Notun konusu çıkardığın işten ne kadar düş kırıklığına uğradığı ve özellikle senin neden adını değiştirerek Conquistador Hazır Kahve'yi Conquistador Hazır Cüzam yaptığın.
Antes disso, deixou um bilhete com o secretário da empresa, que exprimia o descontentamento para com o seu trabalho e, em particular, pelo facto de você ter mudado o nome Café Instantâneo Conquistador para Lepra Instantânea Conquistador.
İki koli hazır kahve. Hayır, senden kedi maması falan çalmadım.
Sim, duas caixas de café.
Kahve de hazır.
O café está pronto.
Kahve neredeyse hazır.
O café já está feito.
Kahve hazır.
- Não!
Kahve şimdi hazır olur.
Vamos tomar café em um segundo.
Rich hazır kahve uyar mı?
- Sim, ouve, Rich, faço instantâneo?
Hazır kahve var mı?
Tem instantâneo?
Evde sadece hazır kahve mi var?
Só tens café instantâneo?
- O hazır kahve.
- É solúvel.
Çok lezzetli. Hazır kahve olduğuna inanamıyorum.
Está tão bom, que nem parece instantâneo.
- Maxwell House? ( Hazır kahve markası )
- Maxwell House?
Hazır olmak için fazladan kahve içtin. Seni deneyeceğimi biliyordun.
Bebeste café extra para te prevenires Sabias que te ia testar.
Ben bir kahve içeceğim çünkü benim götüm zaten hazır.
Vou beber um pouco de café. porque o meu rabo já esta embalado.
Hazır kahve olduğu için kusura bakma.
Desculpe ser instantâneo.
Kahve şimdi hazır.
O café... está quase pronto.
Kahve yapmaya hazırım.
Estou pronto para fazer café.
Kahve hazır olacak " dedim.
Pergunta-lhe o que quiseres. Ora bem, vejamos...
Kahve için hazır mısın?
Pronto para o café? Sim.
Hazır gitmişken bana da sade bir kahve getirir misin?
Arranja-me um café. Duas colheres de açúcar.
- Kahve birazdan hazır.
O café está já a sair.
- Kahve bir dakika sonra hazır.
O café está quase pronto. Cheira bem.
Şu kahve hala hazır değil mi?
Então... o café já está pronto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]