English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Onu ben buldum

Onu ben buldum Çeviri Portekizce

223 parallel translation
Onu ben buldum ve adını verdim.
Fui eu que a encontrei e lhe dei o nome.
Elbette, onu ben buldum.
É natural, eu ê que a encontrei.
Onu ben buldum.
Eu encontrei-a.
Onu ben buldum!
Nós a encontrámos.
Ben, ben, onu ben buldum!
Eu a encontrei.
Onu ben buldum ve kendim vermek istiyorum, bir mahzuru yoksa.
Fui eu que encontrei e gostaria de entregá-lo pessoalmente, se não se importa.
Onu ben buldum.
Eu encontrei-o.
Altını bölüşürüz, ama şapka olmaz.Onu ben buldum.
O ouro nós dividimos, Mas eu encontrei o chapéu, e vou ficar com ele.
Onu ben buldum.
Eu o descobri.
" Onu ben buldum.
" Eu encontrei-o.
Onu ben buldum.
Fui eu que o encontrei.
Evet, onu ben buldum.
Sim. Eu encontrei-a.
Onu ben buldum.
Eu inventei isso.
Onu ben buldum, adamım.
Eu encontrei-a.
Çünkü onu ben buldum.
Encontrei-o.
Onu ben buldum!
Eu achei!
Onu ben buldum!
Fui eu que o encontrei.
- Ve onu ben buldum.
- E eu encontrei-a.
Evet, onu ben buldum.
E fui eu que a encontrei.
Onu ben buldum diyorum.
Estou a dizer que inventei o tipo.
Onu ben buldum ve eğittim.
Encontrei-o e fiquei com ele.
Onu ben buldum. İstediğim zaman okurum.
Eu o achei, eu leio quando quiser.
— Ben öyle istiyorum ve onu ben buldum.
Tu não o encontras-te. Eu é que o encontrei! De que é que estás a falar, meu.
Ve ben... Sanırım onu buldum. Burada, bu vadide...
Acho que já encontrei, aqui, no vale das somb...
Onu ben bir çay fincanında buldum.
Encontrei-o numa chávena de chá, filha.
Jennie'nin ailesi öldü demiştiniz. Ama ben onu o gece bankta ağlarken buldum.
Que os seus pais morrerão, mas vi-a a chorar quando isso aconteceu.
Ben buldum onu.
Fui eu que a encontrei.
- Ben onu buldum.
- Encontrei-o.
Size söyledim, ben onu buldum.
Já lhe disse, eu achei-a.
Onu atmıştım! Altını ben buldum!
Eu atireí o tronco!
Ben de onu sempatik buldum. Ama biraz şişman değil?
Também a acho lindíssima, embora seja um pouco gorda, não é?
Ama iyi ki onun tasmasını ben buldum yoksa Bay Watson onu öldürebilirdi.
Mas por sorte eu vi a coleira dela... ou o Sr. Watson poderia ter morto a sua primeira presa.
Onu ilk ben buldum!
Eu encontrei-o primeiro!
Hayır, hayır, sevgilim. Onu biraz önce ben buldum. Hayır, en iyisi senin bunun dışında kalman.
- É melhor que fiques de fora.
Sen saklamıştın. Ben onu buldum.
Esconderam-na, mas encontrei-a.
Bu hikâyeyi ben buldum. Onu yazacağım.
Tenho uma história para escrever.
Ben'in babası acil durum odasındayken onu kurtaran ziyaretçiden kalan deri parçaları buldum.
Quando trouxeram o pai do Ben para as Urgências, na camisa dele havia uns pedaços de pele do Visitante que o salvou.
Onu ben buldum!
- A quem o diz, encontrei o corpo.
Ve ben onu şimdiden buldum.
E eu já o encontrei.
Ben buldum onu!
Terramoto!
Ben onu bavulların orada, yerde palto ile birlikte buldum.
Achei no chão, perto da esteira das bagabens.
Onu ben de buldum.
Descobri agora.
Onu ben bu gece buldum.
Acabei de a receber.
Ben onu iyi buldum.
Ele parece-me bem.
Bizim köpeğimiz. Ben buldum onu.
Bom rapaz, Roscoe.
Ben de onu bu şekilde buldum.
E encontrei-o assim.
Yo. Bildiğim kadarıyla onu ilk ben buldum.
Eu encontrei primeiro.
Çünkü onu orada buldum. Ben oradaydım.
Porque era aí que estava quando a encontrei.
Ve bugün, dövüş çukuruna gittim ve onu bir tavukla buldum... ve ben aynı hisse kapılıyorum.
Hoje fui à arena e o vi com uma galinha. Tive a mesma premonição.
Onu ben... Yolun ortasında yürürken buldum onu.
Estava no meio da estrada, a caminhar pelo meio da estrada.
- Onu kim bulmuş? - Ben buldum.
- Quem participou a ocorrência?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]