Yirmi beş Çeviri Portekizce
564 parallel translation
Beş, on, on beş, yirmi, yirmi beş.
Cinco, dez, quinze, vinte, vinte e cinco.
Beş, on, on beş, yirmi, yirmi beş, otuz, otuz beş.
Cinco, dez, quinze, vinte, vinte e cinco, trinta, trinta e cinco.
- Yirmi beş etti.
- Já faz 25.
Annenle evlendiğimde yirmi beş yaşındaydım.
- Só casei com a tua mãe aos 25. - Eu sei.
Yirmi beş.
Vinte e cinco.
Yirmi beş dolar.
Vinte e cinco Dólares.
Görevinin ne olduğunu hatırlayan bir öğretmen için tezahürat yapmanıza gerek yok ki ona her ay fahiş bir ücret ödüyorum yani yirmi beş pound.
Não há motivo para fazer um espetáculo porque a professora cumpriu sua obrigação pela qual pago a ela o salário mensal exorbitante de vinte e cinco libras.
Yirmi beş, yirmi altı, kim bilir?
Vinte e cinco, vinte e seis, diria?
Yirmi beş bin.
Vinte e cinco mil.
İki defa yirmi beş...
50! Duas vezes 25!
Yüz yirmi beş, oyun.
Um vinte e cinco Jogo.
Yirmi beş saat Eddie.
Vinte e cinco horas.
Yirmi beş saattir aralıksız oynuyorsun.
Vocês jogaram 25 horas seguidas.
Yüz yirmi beş.
Um vinte e cinco
Yüz yirmi beş senedir burada.
Está aqui há 125 anos.
Yirmi, yirmi beş yıl önce ben de hevesliydim. Ama artık değilim.
Há 20, 25 anos, eu estava envolvido, mas agora, não.
Yirmi beş bin, artı buradaki 12 bin.
Vinte e cinco mil dólares mais estes 1 2 mil...
Yirmi beş yıl.
Vinte e cinco anos.
Eğer yetmiş beş yaşına kadar yaşarsam yirmi beş yıl uyudum demektir.
Se um homem viver até aos 75, passa 25 anos a dormir. Sabes o que significa dormir tanto tempo?
- Yirmi beş.
- Vinte e cinco.
Yirmi dört yirmi beş...
Vinte e quatro... vinte e cinco...
Kadınlar için elli, çocuklar için de yirmi beş Dolar ödeyeceğiz. Anlaşıldı mı?
Pagamos 50 por uma mulher e 25 pelos filhos delas.
Ah, bilmez miyim belki de sır onun içinde. ... yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş.
Oh, eu sei é apenas o segredo de tudo vinte e dois, vinte e três, vinte e quatro, vinte e cinco.
- Yirmi beş dakika.
- Vinte e cinco minutos.
Altmış bir zırhlı araç, 45 ton cephane yirmi beş 40 mm.lik top, üç tane otomatik 105'lik.
61 veículos blindados, 45 toneladas de munições, 25 armas de 40mm, três 105s auto-propulsoras.
Vakıf fonundan yılda yirmi beş bin gelecekti. Ayrıca beş bin dolar daha.
O meu fundo era de 25 mil por ano, mais um bónus de 5 mil.
- Yirmi beş sent.
- Duas moedas.
- Yirmi beş dolar!
25 dólares!
O zaman fırından alabilirsiniz, yirmi beş dakika. Hayır, hayır yeterli.
Pode tirá-lo. 25 minutos por quilo é suficiente.
Yirmi beş yıl önce, Napoli'de, iki kez yargılandığımda henüz ilk ayinimi kutlamıştım.
Em Nápoles há 25 anos, tinha celebrado há pouco tempo a minha primeira missa, quando tive dois processos.
- Üç, yirmi beş, haydi, haydi!
- Três, vinte e cinco, vamos, vamos!
Aynı, yirmi beş bin eski frank!
- Só do mesmo tipo. - E o mesmo custa 25,000 francos velhos.
Yüz yirmi beş.
Cento e cinquenta.
Yirmi bes bin.
25 mil.
Beş, on, yirmi
- Trinta. Cinco, dez, vinte.
Yirmi gündür yiyeceğimiz yoktu. Beş gündür de suyumuz.
Estamos sem comida há vinte dias, e sem água há cinco.
- Yirmi beş kadın!
- 25 mulheres!
Beş, on, bazen yirmi, fazla değiller, döneceklerdir.
de cinco, de dez, às vezes vinte, mas nunca mais voltaram.
İki subay, beş astsubay ve yirmi asker.
Dois oficiais, cinco subalternos e mais 20 outros.
Beş... on onbeş... yirmi... yirmibeş. - Ödeştik.
Cinco dez 15, 20, 25.
Ama bana borç verecek zengin bir arkadaşım... Beş, on, onbeş, yirmi, yirmibeş.
Mas tenho um amigo rico que me vai emprestar 5, 10, 15, 20, 25.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... seis, sete, oito, nove, dez, onze treze, catorze, quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte.
On, yirmi, otuz, ve beş.
Dez, vinte, trinta e cinco.
... on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte.
Geçici bir eşe ihtiyacım var, on beş yirmi dakikalığına.
Preciso de uma mulher temporariamente, 15 ou 20 minutos.
On beş yirmi dakikalığına mı?
15 ou 20 minutos?
Sana beş yıl boyunca yılda yirmi bin dolar veririm.
Dou-te 20 mil por ano, durante cinco anos.
Bir... Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz ve yirmi.
Um... dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez dezoito, dezanove e vinte.
- Yirmi ve beş.
- 20 mais 5.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Um, dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez, onze, doze, treze, catorze, quinze, dezasseis, dezassete, dezoito, dezanove, vinte!
Yirmi, on dokuz, on sekiz, on yedi... on altı, on beş... on dört, on üç... on iki, on bir...
Vinte, dezanove, dezoito, dezassete, dezasseis, quinze, catorze, treze, doze, onze...
bester 38
bess 135
bessie 102
besle beni 26
beş bin 44
beş dakika 169
beş yüz 40
beşinci 32
besbelli 65
beş parasızım 26
bess 135
bessie 102
besle beni 26
beş bin 44
beş dakika 169
beş yüz 40
beşinci 32
besbelli 65
beş parasızım 26
beş yıl 51
beş dolar 61
besbelli ki 19
beş sent 18
beş para etmez 50
beş parasız 22
beş yıl önce 30
beşinci cadde 23
beş altı 16
beş bin dolar 20
beş dolar 61
besbelli ki 19
beş sent 18
beş para etmez 50
beş parasız 22
beş yıl önce 30
beşinci cadde 23
beş altı 16
beş bin dolar 20
beş yıldır 19
beş gün 40
beş mi 55
beş saniye 54
beş dakikanız var 17
beş numara 41
beş dakikan var 21
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
beş gün 40
beş mi 55
beş saniye 54
beş dakikanız var 17
beş numara 41
beş dakikan var 21
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29
yirmi dolar 22
yirmi saniye 16
yirmi dört 37
yirmi yıl 18
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29
yirmi dolar 22
yirmi saniye 16
yirmi dört 37
yirmi yıl 18