English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Afterward

Afterward translate Turkish

560 parallel translation
If something goes wrong afterward...
Eğer akabinde işler ters giderse, hata kimsenin başına kalmamış olacak.
Well, you could go to Carlsbad afterward and reduce.
Daha sonra da Carlsbad'e gider zayıflarsınız.
- But we'll go afterward, Ebba.
- Söz sonra gideriz, Ebba.
Of course, we don't help you much while you're alive, but afterward. - That's what counts.
Tabii yaşarken fazla yardımımız olmuyor, ama sonrasında.
We'd meet at a garden party, he'd call on me in the evenings... and we'd go for rides together, and then afterward we'd....
Açık hava partisinde buluşacaktık, akşamları beni arayacaktın... birlikte gezilere çıkacaktık, ve ondan sonra ikimiz...
They raided our camp afterward and they killed several of my men.
Kampımıza baskın yaptılar ve sonra birçok adamımızı öldürdüler.
Well, they're apt to mob me first and ask questions afterward.
Önce saldırıp sonra soru sormak isteyebilirler.
And afterward, in one piece put together be?
Sonra da toparlanmak ve olmak tek parça?
- Yes, way up. Only to be dropped way down afterward.
Akabinde tepetaklak aşağı düşmenle neticelenen anlar.
- How come you didn't clean it afterward?
- Nasıl oluyor da kullandıktan sonra temizlemedin?
If any of you have any moral feelings about this necessary killing, if you feel that you might think of yourself afterward as a murderer, I want you to drop out. We'll find someone to take your place.
Eğer bu durum hakkında etik kaygıları olan varsa operasyon sonrası kendisini bir katil gibi hissedecek olan varsa görevden çekilmesini istiyorum.
Some have the best marks in school... and never made much of a mark afterward.
Bazıları okulda en iyi notları alır, ama sonra hiç iz bırakmadan kaybolurlar.
During the operation and afterward.
Ameliyat sırasında ve sonrasında.
You'll tell him afterward. Things will change then.
Daha sonra anlatırsan her şey daha kötü olabilir.
Afterward, I found this floating... around on the Nile.
- Ne oldu? Geçirdiğiniz kazayı hatırlıyor musunuz? Sonrasında, bunu Nil Nehrinde yüzerken buldum.
It's your own handiwork. You can tell the world about it afterward, if you like.
Ardından tüm dünyaya anlatabilirsin, eğer istersen.
And then lunch afterward with me.
Sonrasında beraber öğle yemeği yeriz.
- Darling, you can help me afterward.
Bana daha sonra yardım edebilirsin.
- There's no help afterward.
Daha sonra yardım edemem...
But the first night afterward?
Bittikten sonraki akşam diyelim.
Afterward everybody was very grateful.
Sonrasında herkes çok minnettar kaldı.
I didn't know about it till afterward.
Daha öncesinde haberim yoktu.
We'd rather tell you afterward, if you don't mind.
Sizin için sorun değilse, daha sonra söylemeyi yeğlerim.
It wasn't until afterward we learned that...
Daha sonra biz...
But you're a guy who shoots first and thinks afterward.
Ama sen önce ateş edip sonra düşünen tiplerdensin.
Soon afterward I started working for my future husband.
Daha sonra..... müstakbel eşim için çalışmaya başladım.
But afterward?
- Peki sonra?
Afterward, I preferred the fresh air of carnivals.
Savaştan sonra açık hava karnavallarını tercih ettim.
If I can't face the reality now, there won't be much hope for me afterward if anything should happen.
Gerçekle şimdi yüzleşmezsem, bir şey olduğunda, benim için fazla umut olmayacaktır.
Ever hear of a heist man being picked up afterward on a highway or international border?
otobanı aşan veya Meksika sınırına kadar gelip hiç yakalanan hırsız duydun mu?
But afterward... we must be careful... one doesn't push the other overboard.
Gemiye çıktığımızda dikkat etmeliyiz ki biri diğerlerini güverteden atmasın.
Even if she collapses afterward.
Sonunda yıkılsa bile.
If you help, then afterward other thing gets heavier.
Yardım edersen, sonrasında diğerleri ağır gelmeye başlar.
Well, I had to go all the way to Washington to find that chink in Tuck Ordway's armor you were looking for. I had to be a detective first and a lawyer afterward.
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
What are you going to do with us afterward?
Sonra bize ne yapacaksınız?
You can come back afterward, darling.
Sonra gelebilirsin sevgilim.
Would they make a landing afterward?
Ondan sonra adaya çıkarlar mı?
There was a car that drove by afterward.
Sonradan bir araba geçmişti.
Afterward?
Sonradan mı?
Chap said "afterward" instead of "after."
Chap "sonra" yerine "daha sonra" demişti.
"Afterward." That's what gave me the clue.
Bana ipucunu veren "daha sonra" demesiydi.
"Afterward"?
"Daha sonra" mı?
- Well, what made you join afterward?
- Ee, sonra katılmaya ne zorladı?
With vinegar. Mixed with rice afterward
Önce biraz sirke, sonra da pirinç ilave edersin.
- And afterward?
- Ya sonra?
Are you going to burn him afterward?
Sonra yakacak mısın?
Afterward, when he came to the restaurant, he was a customer like any other... ordering a meal.
Sonra, kafeteryaya geldiğinde... O diğerleri gibi bir müşteriydi. Yemeğini ısmarlıyordu.
And afterward, what will you live on?
Sonrasında nasıl yaşayacaksınız?
The mystery ofher face would only strike him afterward.
Gizemin öbür yüzü ancak onun arkasından ortaya çıkabilirdi.
Afterward I went to Yugoslavia.
Ardından, Yugoslavya'ya göç ettim.
Whatever, your face was red afterward.
Ne dediyse, yüzün kızardı birden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]