English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All right look

All right look translate Turkish

7,005 parallel translation
You all right? Look like you're struggling there.
- İyi misin, sıkıştın mı?
All right, look, let's do it like this.
Pekala, şöyle yapalım.
Well, why don't we... look, all right, usually the girls would charge me five pieces...
Pekala, neden... bak, tamam kızlar genelde benden beş papel alırlar...
Look, I wasn't trying to make any trouble, all right?
Problem çıkarmak gibi bir niyetim yoktu tamam mı?
Look, I'll figure something out, all right?
Bak, bir şeyler ayarlayacağım tamam mı?
Okay. All right, look, Vincent, I'm going to do everything I can to get you out of there as soon as possible.
Pekâla, bak Vincent en kısa sürede seni çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
All right, don't give me that look.
Pekâlâ, bana öyle bakma.
All right, look, it'll break my heart, but I totally understand if you never want to see me again.
Bu kalbimi kırar ama beni bir daha görmek istemezsen bunu tamamen anlarım.
Look, I'm sorry, all right?
Bak, özür dilerim.
All right, so look, in terms of actual words...
Bak, gerçek kelimelerin dünyasında...
- Look, all I can say is, don't get fucked, all right?
- Bak, tüm diyebileceğim kendini siktirme tamam mı?
Look, let's just take shifts watching him, all right? We'll switch out every two hours.
Bakın, vardiya alalım, iki saatte bir değişiriz.
Look like you've never seen a Christmas tree before, why don't you help your old man, all right?
Daha önce hiç Noel ağacı görmemiş gibisin. Neden baban yardım etmiyorsun bakim?
All right, look, this is strange, all right?
Pekala, bak, bu acayip garip, tamam mı?
Look, Jenkins, if we're all heroes, we're all the good guys, that means we get happy endings, right?
Bak, Jenkins, hepimiz eğer kahramansak, hepimiz iyi tarafta olanlarız, bu da demek oluyor ki mutlu son elde edeceğiz değil mi?
All right, look I'm going to help you do this, but only because you suck at it.
Sana yardım edeceğim çünkü berbat çalıyorsun.
Look, who knows anything, all right?
- Kim ne biliyor ki?
Look, I need to think this out, all right?
Bak, o konuları düşüneceğim tamam mı?
Look, a terrible thing happened to you, all right?
Başına korkunç bir şey geldi, tamam mı?
All right, let me take a look.
Pekâlâ, dur bakalım.
All right, I'll look for bombs, you look for Vincent.
Pekâlâ, ben bomba var mı diye kontrol edeyim. Sen Vincent'e bak.
All right, look, I didn't like being told that I'm not charitable, all right?
Bunu söylemeyi sevmiyorum ben hayırsever değilim, tamam mı?
Look, the point is, despite what you people may think of me, all right, I am a charitable guy.
Bakın mesele... hakkımda ne düşünürseniz düşünün, tamam mı ben yardımsever biriyim.
Yeah, all right, look...
- Evet, şimdi...
Look, I need the money. All right?
Paraya ihtiyacım var, tamam mı?
You know, cowboys are independent thinkers who like to learn for themselves. All right, all right, look.
Çünkü kovboylar kendi başlarına öğrenen bağımsız düşünürlerdir.
Look, we can handle all of this, all right?
- Her şeyi hallederiz anladınız mı?
All right, look, just, uh, get out of sight!
- Olmaz! Göz önünden kaybol sen.
Okay, all right, look, Mr. Harding, can you just pull up the minutes so we can confirm these dollar amounts, please?
Tamam, pekala, dinleyin Bay Harding, toparlar mısınız, biz de para miktarlarını teyit edelim, lütfen?
Okay, all right, look, vincent, I'm going to do everything I can
Tamam. Pekâla, bak Vincent en kısa sürede seni çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Not the gals I roll around with. - All right. - [Chuckles] Look.
- Benim takıldığım arkadaşlar öyle değil valla.
All right, make sure you look at more than Miami, Julito.
Pekâlâ, Miami'den fazlasını araştırdığına emin ol Julito.
Okay. Well, please stay here while I look around. All right?
Tamam o zaman biz etrafa bakarken sen burada kal tamam mı?
Hey, look, whatever you wanna call'em, they for real, all right?
Sana ne derlerse desinler, gerçek, tamam mı?
Okay, look, Luschek, you must've misunderstood me, all right?
Bak Luschek, beni yanlış anlamış olmalısın, tamam mı?
All right, look, man, I'm sorry, all right?
Tamam, bak oğlum, özür dilerim.
Look, if that happens, man, you giving her the mouth-to-throw-up-mouth, all right?
Eğer o iş olursa, o kusmuklu ağzına sen suni tenefüs yapacaksın, tamam mı?
Oh, you look so pale, honey. Are you all right?
Solgun gözüküyorsun hayatım.
All right, boys, look alive!
Pekala, çocuklar, canlanın biraz!
All right, look, I'll test the waters a little bit, okay, see if we can get'em there slowly.
Ben biraz nabız yoklayım tamam mı? Yavaşça söylemenin bir yolunu bulayım.
And if you have any sense at all, you'll leave with me right now and never look back.
Ve hiç bir hissiyatın yoksa bile, Şimdi benimle buradan ayrılırsın ve arkana dahi bakmazsın.
All right, kid, you know everything you're doing makes you look guilty, right?
Pekala, çocuk, yaptığınız herşey sizi suçlu yapıyor biliyorsun, doğru mu?
All right, look, hey, hi.
Pekâlâ, bak.
Look, I-I don't want nothing for nothing, all right?
Bak, boşuna bir şey istemiyorum, tamam mı?
Goddamn it! All right, look.
- Hay sokayım be!
All right, well, look, I'm just trying to come up with a system.
- Bak... Size bir sistem öneriyorum.
All right, look, look, look, look, dude.
Bak, dinle birader.
Look, we know there was another guy in on this, all right?
Bak, bu işin içinde bir adamın daha olduğunu biliyoruz tamam mı?
All right, look, Mrs. Mac, we're not gonna rat, all right?
Bakın Bayan Mac, ispiyonculuk yapmayacağız.
All right, follow me. Look at me.
Beni takip et.
- Look, I am sorry, all right?
- Bak üzgünüm, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]