And by god translate Turkish
985 parallel translation
You got me in the mood to use this thing and by God, if you don't think of something, I'll use it on you!
Beni bu şeyi kullanma havasına soktun ve yemin ederim, bir yol bulmazsan, sende kullanacağım!
let's get all the sick people, we'll put them in one place, and then have them treated by some semi-socialized beaker head with a God complex.
Sonra da tedavi edilmeleri için tam sosyalleşememiş Tanrı kompleksli taş kafaları getiriyorlar.
Will you swear by almighty god that you and your family and that agent of yours won't breathe a word of this shocking thing to a mortal soul?
Sizin ve ailenizin ve sizin ajanınızın... Bu şoke edici şeyi, tek bir ölümlü ruha bile söylemeyeceğine yemin eder misiniz?
"Prince James II by the grace of God... " of England, Scotland, France, and Ireland, King.
Prens James'e karşı gelmekten vatan hainliğiyle suçlanıyorsunuz. "
"Having no fear of God in your hearts... " and being moved and seduced by the devil... " you have failed in the love of due obedience toward the King...
"İmparatorluk tacının kralı adına Kalplerinizde Allah korkusu olmaması şeytan tarafından baştan çıkarılmak ve yönetilmek hak ettiği halde Krala itaat etmede kusur etmek halkın huzurunu bozmak ve onurlu kralı tahttan indirmek maksadıyla savaşa sebebiyet vermekten."
Oh, Almighty God, by whose divine assistance Samson did smite the Philistines... hip and thigh with great slaughter, help thy people now gird up their loins for the coming battle.
Oh, Yüce Tanrım, senin kutsal yardımınla Samson Filistinlileri vurdu büyük katliam için, yapacağımız çarpışma için güçlerimizi kuşanmamızı sağla.
Gold and silver are purified by fire but those who God receives as his are proved by humiliation and sorrow.
Gümüş ve altın ateşle arınır..... ama onuru kırıImış ve hüzünle sınanmışları Tanrı kabul eder.
And this I will swear by God Almighty.
Yemin ederim. Yüce Tanrı şahidimdir.
And if they try and raise their voices against it... you calm them by telling them their suffering is the will of God.
Ne zaman buna karşı seslerini yükseltmek isteseler, bunun Tanrı'nın ilahi takdiri olduğunu söyleyip, onları yatıştırıyorsunuz.
And now, gentlemen If Meade can hold the ridge at Gettysburg by God's grace, the Union will be safe.
Şimdi beyler Meade Gettysburg'daki bayırı tutabilirse Birleşik Devletler kurtulur.
Which is an honorable estate instituted of God and therefore is not by any to be entered into unadvisedly or lightly but reverently, discreetly, soberly and in the fear of God.
Evlilik, Tanrı'nın tevdi ettiği saygın bir müessese. Bu nedenledir ki, görüş almadan ve iyice düşünmeden değil saygıyla, basiretle, temkinle ve Tanrı korkusuyla girilmesi gereken bir kurum.
I hereby solemnly swear that I am duly sworn in as a deputy in the case of the murder of Larry Kinkaid and am willing to abide by the decisions of the majority, so help me God.
Larry Kinkaid'in öldürülmesi olayında bana verilen yetkileri layıkıyla kullanacağıma ve çoğunluğun kararına uyacağıma, tanrının huzurunda yemin ederim.
Her story should hurt us deeply, because in spite of her faults, being a sinner and what not, she has been judged by God.
Hikâyesi hepimizi derinden yaralamalı çünkü bir günahkâr olarak hatalarına rağmen onu Tanrı yargılayacak.
For as much as Homer and Wilma have consented together in holy wedlock and have witnessed the same before God and this company, and thereto have given and pledged their troth, each to the other, and have declared the same by giving and receiving a ring, and by joining hands,
Homer ve Wilma, kutsal evlilik bağıyla bağlanmaya karar verip, tanrının ve sizlerin önünde de bu isteklerini ortaya koydular ve ayrıca birbirleri için sadakat yemini ettiler yüzük takıp, ellerini birleştirerek evlenme isteklerini ilan ettiler.
By the grace of God, you've managed to escape that poison of rivalry and jealousy.
Çok şükür ki sen rekabet ve kıskançlık hislerinden kurtulmayı başarmışsın.
"I swear by Almighty God that the evidence I shall give" "shall be the truth, the whole truth, and nothing but the truth."
Yüce Tanrı'nın huzurunda gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime yemin ederim.
But did you not stand in that box and swear by Almighty God as you shall stand before Him on the great day of judgment that you would tell the truth, the whole truth and nothing but the truth?
Ama siz o kürsüde durdunuz. Ve Yüce Tanrı'nın huzurunda gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğize yemin etmediniz mi?
I swear by Almighty God that I shall well and truly keep this jury in some private and convenient place with such accommodation as the court shall direct.
Yüce Tanrı'nın huzurunda bu mahkemede görev yapan jüri üyelerinin duruşma saatine kadar güvenli ve uygun bir yerde tutulacağına yemin ederim.
By God's will and by his own Came to be so learned and great.
Tanrının izniyle, öğrenecek ve büyüyecek.
And so by disposition of the divine mercy, it was done most opportunely, that Joan, child of god, daughter of France, today be placed among the number of the saints.
Ve Tanrı'nın merhametinin tanzimiyle bu iş tam vaktinde yapılmalıydı Joan, Tanrı'nın Evladı ve Fransa'nın kızı, bugün sayılı azizlerin arasındaki yerini alıyor.
Gentle Dauphin, if I tell you things so secret that they are known to you and God alone, will you believe that I am sent by him?
Nazik Veliaht size sadece sizin ve Tanrı'nın bildiği gizli şeyleri söylersem onun tarafından gönderildiğime inanacak mısınız?
You stick to that and by the thunders of God there will be no trouble.
Bu sözünü tutarsan, Tanrı'nın gök gürlemeleri adına, hiç sorun çıkmaz.
And if our faith is eaten away by little things that God hates then, so there be a million of us, we shall be beaten back and die.
İmanımız ufak şeylerden zedelenirse Tanrı bizden nefret eder sonra milyonlar da olsak, yenilir ve ölür gideriz.
for in truth I am sent by God and you place yourself in great danger.
Çünkü ben gerçekten Tanrı tarafından gönderildim. Aksi halde kendinizi büyük bir tehlikeye sokmuş olursunuz.
- By God and my peers.
Tanrı ve asilzadeler tarafından.
By the grace of God, and in the name of the United States of America... I take possession of this planet on behalf of, and for the benefit of... all mankind.
Tanrının da yardımıyla Amerika Birleşik Devletleri adına bu gezegeni bütün insanlığın adına ve onun yararına kullanmak üzere ele geçirmiş bulunuyorum.
Praise God for brother Sun by day and brother Fire by night.
Kardeş güneş için gündüz, kardeş gece için de geceleri tanrıya dua et.
I do solemnly swear in the presence of almighty God that I will faithfully support, protect and defend the Constitution of the United States and the union of states thereunder and that I will in like manner abide by and faithfully support all laws and proclamations made during the Rebellion.
Yüce Tanrı'nın huzurunda yemin ederim ki Amerika Birleşik Devletleri ve eyaletler birliğinin anayasasını destekleyip koruyup, savunacağım ve Ayaklanma zamanında çıkan bütün bildiri ve yasalara sadık kalıp uyacağım.
And when you asked to marry me it was like God sent somebody to take me by the hand.
Bana evlenme teklif ettiğinde Tanrı elimden tutacak birini göndermişti sanki.
Maybe God has established this people disappear and we're dying shortly by little without realizing it.
Belki de Tanrı böyle istiyor.. Bu insanlar kaybedenler.. .. ve biz burada farkında olmadan yavaş ama kısa sürede ölüyoruz.
After all that men could do had failed, the Martians were destroyed and humanity saved by the littlest things which God in His wisdom had put upon this earth.
İnsanların yaptıkları onca şey hiç bir ise yaramadı da... Yüce Tanrı'nın bu dünyada yarattığı en küçük şey... Marslıları yok etmeye ve insanlığı kurtarmaya yetti.
"Oh, that I were as in the months of old... as in the days when God watched over me... when his lamp shined upon my head... and by his light, I walked through darkness."
"Oh, eski aylarda olduğu gibi... " tanrının beni koruduğu günlerde... " başımda ışık saçtığında...
I swear by almighty God that the evidence I give to this court shall be the truth, the whole truth and nothing but the truth, so help me God.
Ulu tanrının huzurunda yemin ederim, bu mahkemeye sunacağım kanıtlar yalansızdır, yalnızca doğruyu söyleyeceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.
And as the living god of Egypt I promise you that each man, by his labor shall secure for himself a place in the life to come.
Ve Mısır'ın yaşayan tanrısı olarak size söz veririm ki, emeğiyle çalışan herkes gelecek yaşamında, kendisi için güzel bir yeri garanti altına alacaktır.
I was so cramped and pressed down by it, but then I saw the light, and now I am the happiest person in the world, and I praise and thank God and that's what I wanted to say.
O kadar çok sıkıştırıldım ve zorlandım, ama sonrasında ışığı gördüm ve şimdi dünyadaki en mutlu kişiyim, ve Tanrıya şükrettim. Bunu söylemek istedim.
And I swear to you by any god, new or old, that of all the beauties I've brought to make you smile...
Eski ya da yeni herhangi bir tanrının gönderdiğine yemin ederim, tüm güzellikleri ile seni neşelendirmek için getirdim...
But if the great sun cannot move... except by God's invisible power... how can my small heart beat... my brain think thoughts... unless God does that beating, does that thinking... does that living... and not I?
Eğer muhteşem güneş Tanrı'nın görünmez gücü olmadan hareket edemiyorsa Tanrı izin vermediği sürece benim küçük kalbim nasıl atabilir beynim nasıl düşünebilir ben nasıl yaşayabilirim.
And herewith I swear by God, the Almighty, to protect the Hungarian Nation against all enemies, coming from the east, the south, the west, or the north.
Yüce Tanrının üzerine yemin ederim Macar Milletini düşmanlara karşı koruyacağım. Doğudan, güneyden, batıdan veya kuzeyden gelse de...
That rabble may follow Moses into the desert today, but when their eyes are seared red by the sun, when their cracked lips bleed with thirst, when their stomachs cramp with hunger, they will curse the name of Moses and his god.
O güruh bugün Musa'nın peşinden çöle gidebilir ama gözleri güneşten kıpkırmızı olduğunda ve çatlak dudakları susuzluktan kanadığında, mideleri açlıktan kasıldığında, Musa ve onun tanrısını lanetleyecekler.
Ten years in the Holy Land... bitten by snakes and flies... slaughtered by savages, poisoned by bad wine... made lousy by women, rotting with fever... all for the glory of God.
Kutsal Topraklar'da on yıl sinekler ve yılanlar tarafından ısırıldık vahşilerce katledildik, bozuk şarapla zehirlendik kadınlar tarafından küçük düşürüldük, ateşler içinde kıvrandık ve bunların hepsini Tanrı'nın haşmeti adına yaptık.
I swear by Almighty God that the evidence the truth, the whole truth and nothing but the truth.
Yüce Tanrı'nın önünde vereceğim ifadenin gerçekler ama sadece gerçekler olacağına yemin ederim.
I swear by Almighty God that the evidence I shall give shall be the truth, the whole truth and nothing but the truth.
Yüce Tanrı'nın önünde vereceğim ifadenin sadece ve sadece gerçekler olacağına yemin ederim.
I swear by Almighty God that the evidence I give will be the truth, - the whole truth and nothing but the truth.
Yüce Tanrı'nın önünde vereceğim ifadenin, gerçekler ama sadece gerçekler olacağına yemin ederim.
in the presence of God and these witnesses and by virtue of authority vested in me by the laws of this state.
Tanrı'nın ve şahitlerin huzurunda devletin bana verdiği yetkiye dayanarak.
By God's will, be judge and executioner.
Tanrı'nın buyruğuyla yargıla ve cezalandır!
That'll be just dandy, and, by God, I'll make it stick. Now, get moving.
Ve yemin ederim seni astırırım.
And I swear by the living God that I'm gonna put you away.
Var olan Tanrı adına yemin ederim senin hakkından geleceğim.
Bathe, rest, lie by the sea and forget that God is in every man.
Kapri'ye git. Yüz, sahilde uzan ve Tanrının insanın içinde olduğunu unut.
We followed his path and returned... by God's grace and a heathen altar stone.
Bizler, Tanrı'nın ve sunak taşının da yardımıyla onun gittiği yoldan gittik, ve döndük.
Ramiro, King of Aragon by the grace of God... does this day challenge Ferdinand, King of Castile, Leon and Asturias... to meet him in battle on the plains of Calahorra with all the forces he can command.
Tanrının lütfuyla Aragon Kralı Ramiro, Leon ve Astruias kentleri, Kastilya kralı Ferdinand'a, ve onun tüm kuvvetlerine Calahorra önünde meydan okuyor.
Therefore, if, by God's will I return alive from this mission... will you give me Dona Chimene of Gormaz as my lawful wife... to provide for and protect as her father would have done?
Bu nedenle, eğer Tanrı da izin verir, ve bu görevden sağ dönersem, Dona Chimene Gormaz'ı bana kanuni eşim olarak verecek misin? Aynı babasının yaptığı gibi onu yaşatmak, korumak ve kollamak için?
and by 340
and by the way 907
and by that 52
and by that time 20
and by then 42
and bye 17
by god 340
goddess 52
godzilla 43
gods 123
and by the way 907
and by that 52
and by that time 20
and by then 42
and bye 17
by god 340
goddess 52
godzilla 43
gods 123
goddamn 674
godspeed 213
godfather 112
godfrey 79
goddammit 380
god damn it 2125
god bless her 44
god bless you 669
god bless america 97
god takes your soul 34
godspeed 213
godfather 112
godfrey 79
goddammit 380
god damn it 2125
god bless her 44
god bless you 669
god bless america 97
god takes your soul 34
god bless you all 27
godmother 26
god save the king 82
god dammit 105
god's plan 16
god bless 218
goddamn right 48
god be with you 127
god willing 209
god help me 206
godmother 26
god save the king 82
god dammit 105
god's plan 16
god bless 218
goddamn right 48
god be with you 127
god willing 209
god help me 206
god forgive me 81
god bless them 19
goddamn it 2002
god bless us 36
god damn 321
god in heaven 68
god bless him 54
god's will 31
god bless them 19
goddamn it 2002
god bless us 36
god damn 321
god in heaven 68
god bless him 54
god's will 31