English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And bye

And bye translate Turkish

1,445 parallel translation
And bye-bye.
Ve hoşça kal.
And bye-bye. You fucking...
Ve hoşça kal, seni kahrolası...
And bye-bye. You stupid motherfucker.
Ve hoşça kal, seni aptal herif.
Hi and bye, you can't stay here.
Selam ve hoşçakal, Burda kalamazsın.
Thank you very much for listening and bye-bye.
Dinlediğin için sağ ol ve hoşça kal.
And good luck, and bye.
İyi şanslar ve hoşça kal.
One of your bozos screws up and bye-bye birdie.
Adamlarından biri çuvallarsa tüm projeye veda ederiz.
- Perfect. And bye-bye.
Mükemmel.
Four hours later, I kissed Aidan good-bye... kicked the mud off my boots, and had a New York steak with my New York ex.
Dört saat sonra Aidan'a veda etmiş, çizmelerimdeki çamuru temizlemiş ve New York'taki eski sevgilimle New York bifteği yiyordum.
A lot of people hold on for one last Christmas, and then bye-bye.
Bir sürü insan son bir Noel'e kadar dayanıp vefat ediyor.
Mike's cooking beans, then we're gonna polish his guns and watch The A-Team, bye.
Mike fasulye yapıyor. Sonra silahlarını cilalayıp, A-Takımı'nı izleyeceğiz.
Good-bye... and good luck, Ambassador.
Hoşça kal... ve iyi şanslar, Büyükelçi.
Good-bye and good luck.
Hoş çakalın ve iyi şanslar.
Remember how I used to get on the roller-coaster with him... and then, just before we took off, I'd jump out and wave good-bye?
Sürat trenine beraber bindikten sonra, tam kalkarken... trenden atlayıp ona el sallamamı hatırlıyorum da?
Okay, Donna, I'm sensing we're not talking about me and Michael anymore... so... bye!
Tamam, Donna, artık ben ve Kelso hakkında konuşmadığımızı seziyorum... Öyleyse... Hoşçakal!
But maybe we can ask the old lady... when we go and say good-bye.
Ama belki de yaşlı kadına sorabiliriz... elveda demeye gidicez ya.
I did.'When we go and say good-bye,'like it was the stupidest fucking thing you ever heard.
Duydum. "elveda demeye gidicez ya" dedin duyduğun en aptalca şeymiş gibi söyledin
Bro, why do we have to go and say good-bye tomorrow?
Dostum, neden yarın elveda demek zorundayız?
We said good-bye with a tear and a sigh
Bir iç çekme ve gözyaşı ile elveda dedik.
He says good-bye... and good luck.
Sana hoşçakal dedi ve iyi şanslar diledi.
We said good-bye with a tear and a sigh
Bir yara ve gözyaşı ile hoşçakal dedik.
Well, if you wasn't busy, then why didn't you come... and say good-bye to me?
Eğer meşgul değildiysen sen neden gelip... bana hoşçakal demedin?
Good-bye, Mr. and Mrs. Barnes!
Güle güle, Bay ve Bayan Barnes!
I was supposed to have a wonderful breakfast of delicious waffles, and I didn't get nothing, not even a bowl of good-bye mints!
ve şimdi bir hoşçakal bile diyemeden gidiyorum. Krebimden ne haber?
Go home, wash your fuckin'ass. Tell good-bye to your mother and your fuckin'kids.
Evine git, elini yüzünü yıka, ananla ve çocuklarınla vedalaş.
Good-bye, good luck and get out.
Güle güle. Bol şans ve defol.
Good-bye. And thank you.
Güle güle ve teşekkürler.
A time to say good-bye to the parents once again... and say hello to a few new student bodies.
Aileye güle güle deme zamanı ve birkaç yeni okul arkadaşına merhaba deme zamanı.
And I will get you back in time for Murder She Wrote. Bye.
ve cinayet dizisini kaçırmaman için zamanında eve bırakırım.
- Good-bye and good luck.
- İyi şanslar.
and I get a bunch of roughnecks banging their heads together.bye.
Ve ben ise bir grup hödüğün kafalarını birbirlerine vurmalarını izleyeceğim. Bye.
Say good-bye to him and tell him not to call here anymore.
Ona hoşça kal de ve söyle bir daha aramasın.
Ladies and gentlemen, we are in a rush, so good bye.
Baylar bayanlar, acelemiz var.
"Bye", I turn and leave?
Hoşça kal deyip, dönüp gideyim mi?
And listen... - Ok, bye.
Ve dinle... tamam, güle güle
Saying good-bye to people like you and your friends.
Sizin gibi arkadaşlara veda etmek.
Raymond, you left without saying good-bye to Lee and Stan- - that was rude.
- Lee ve Stan'e veda etmemeniz kabalık. - Evet, görgün nerede kaldı?
Then don't make me say good-bye and don't make me stay.
O halde, bana veda ettirme ve beni burada kalmaya da zorlama.
Then, don't make me say good-bye and don't make me stay.
O halde, bana veda ettirme ve beni burada kalmaya da zorlama.
Every morning, I would kiss my real wife good-bye and head to work.
Her sabah gerçek karımla vedalaşır, işe giderdim.
♪ Margy, if you ever said good-bye ♪ ♪ I'd just lay down and die ♪
Margy eğer bana elveda dersen Biliyorum düşüp öleceğimi
And while we're at it, let's say bye-bye to the stogies. Yeah!
Hazır başlamışken purolarla da vedalaşalım mı?
"And when we kissed good-bye and parted"
¢ Ü Birbirimize veda edip, ayrılacağımız zaman ¢ Ü
Anyhow, I haven't told anybody at work, because good-bye to all the good cases... and then it's only a matter of time before the buzzards start vying for my office.
İşte kimseye söylemedim çünkü elimdeki iyi davaları kaybederim ve odamda sinek avlamaya başlarım.
Then one day when he went off to college we'd wave good-bye and look at each other and say
Ben de bilmiyorum. Zaman geçirmek için herhâlde.
And you can kiss my gay action hero franchise good-bye
Onların gey maskotu oldum galiba.
And 30 years ago... I left with barely a good-bye.
Ve 30 yıl önce seni sadece kuru bir vedayla terk ettim.
And you should change your outgoing message, okay? Bye.
Telesekreter mesajını değiştir, olur mu?
And it's so hard to say good-bye to yesterday.
Ve düne güle güle demek gerçekten zor
One of these days, I'm gonna take you out and get you a decent suit. Bye-bye.
Bir gün sana şöyle düzgün bir takım elbise alacağım.
I'd tell you to go and say good-bye, but I've already been informed... that for now all further contact is out of the question.
Sana gidip ona veda et derdim, ama az önce bana kimsenin... kendisi ile görüşmesine izin verilmediği söylendi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]