English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And by the way

And by the way translate Turkish

4,585 parallel translation
And by the way, at the time, you called me nuts.
Ve bu arada, o dönemlerde bana deli diyordun.
And by the way, I took down your license plate.
Ve bu arada plakanı söktüm.
And by the way, I won the pool.
Bu arada iddiayı ben kazandım.
Oh, and by the way, your nails are too clean.
Bu arada, tırnaklarınız çok temiz.
And by the way, how does that hoodie fit?
Ve kapüşonlu üstünde nasıl duruyor?
Oh, and by the way, I'm not your brother.
Ve bu arada, ben senin kardeşin değilim.
And by the way, "Terrible Terror" thing... totally true.
Ve bu arada "Korkunç Terör" şeyi tamamen doğru.
Oh, and by the way,
Oh, ve bu arada,
" And by the way, mom,
" Bu arada anne.
And by the way, who hides their vibrator in a Starbucks cup?
Bu arada kim vibratörünü Starbucks bardağında saklar?
But if someone was to do something big, if somebody was to do something massive, then, yes, of course, damn right you can change the future, and by the way, that's exactly what just happened.
Ama biri büyük bir değişiklik yaparsa evet, o zaman gelecekte büyük değişiklikler meydana gelir. Böylece olan da bu zaten!
I ate your stupid fake Asian food, and by the way, you should know, you don't make sushi rolls out of tuna salad- -
Senin salak sahte Asya yemeğini yedim. Lafı açılmışken söyleyeyim... Ton balığından suşi yapılmaz- -
- And by the way, she thinks he's weird, you know.
- Ve bu arada, onun garip olduğunu düşünüyor.
I'm glad, and by the way, thank you again for that spa thing.
Sevindim. Bu arada şu spa masajı için tekrar teşekkürler.
And by the way, why do you need a note telling you to "go get'em"?
Ayrıca niye işlerini bitirmek için bir nota ihtiyaç duyuyorsun?
And by the way, it looked like it was a cold day.
Bu arada, soğuk bir gün gibi görünüyor.
Oh, and by the way, there's one more secret I've been keeping.
Ne demek. Bu arada sakladığım bir sır daha vardı.
Oh, and by the way, if anyone asks, you're consulting on an Addy Classics campaign.
Bu arada... Biri sorarsa, Addy klasik kampanyalarında yardımcı olmak için buradasın.
And by the way, Grandpa Chen's a pretty solid look.
Bu arada Büyükbaba Chen, çok sağlam bir görünümdür.
- And by the way.. - Here they are.
- İşte buradalar.
- And by the way, - I haven't got an apology for that.
- Bu arada daha bir özür dilenmedi bana.
And the only way to do that is by working for the enemy.
Ve bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak.
And the only way to do that is by working for the enemy.
Ve bunu yapmanın tek yolu düşmanla birlikte çalışmak.
By the way, my office is throwing a party tomorrow, and I would... - I'd really like for you to be there.
Bu arada, ofisim yarın bir parti düzenliyor gelmeni isterdim.
If I act anxious, my father is the type of person who would provoke me by acting relaxed and run way.
babam rahat hareket edip beni kışkırtarak istediğini alacak biri.
He's seen Astrid train a Monstrous Nightmare, and he still has Mildew, who, by the way, I really doubt will hold up under questioning.
Astrid'in bir Korkunç Kâbus eğittiğini gördü ve Mildew hâlâ elinde, ki onu sorgulamak için elinde tuttuğundan oldukça şüpheliyim.
We can put some by the door and then create a trail of them leading all the way up to Ladieswear.
Birkaç tane kapıya koyup bayan giyime kadar kuyruk oluşturmasını sağlarız.
So now we're just gonna have to quick swing by Bed Bath And Between on our way to the college.
Şimdi Bed Bath ve Between'e hızlı bir dönüş yapıyoruz ve sonra üniversiteye gidiyoruz.
And thank you, by the way, for ruining the memory of my favorite childhood movie.
Bu arada en sevdiğim çizgi filmin hatırasını mahvettiğin için de sağol.
And everyone knows pitchers are easier to serve, by the way. Less refills.
Hem biraver doldurup servis etmenin daha kolay olduğunu herkes bilir.
You drunk dialed me last night and told me not to tell the group, which, by the way, I didn't, so you're welcome.
Dün sarhoşken beni aradın ve gruba söylemememi istedin ki bu arada söylemedim. Yani rica ederim.
You will die the same way you lived your life- - alone and disappointed by everyone.
Nasıl yaşadıysan öyle öleceksin. Bir başına ve herkesi hayal kırıklığına uğratmış bir biçimde.
And, by the way, as a hedge fund manager, you're used to this kind of high-stakes, adrenaline-pumping action, so this should be perfect for you.
- Bu arada, serbest fon yöneticisi olarak büyük bütçeli, adrenalin patlamalı aksiyonlara alışıksınızdır.
You're literally- - and, by the way, that's the proper use of the word "Literally." Look it up.
Kelimenin tam anlamıyla sensin - ve, bu arada, "kelimenin tam anlamıyla" kelimesinin doğru kullanımı var, "altını çizerek"
The lease is held and paid for by Gregs-Baker, which is a shell corporation based out of Belize, and it was set up in such a way as to make it untraceable.
Evi tutan ve kirayı ödeyen Belize'deki Gregs-Baker isimli paravan bir şirket. Öyle bir ayarlamışlar ki takip edilemiyor.
By the way... when we join forces and take over Busan... who'll take charge?
Bu arada güçlerimizi birleştirip, Busan'ı devraldığımız zaman başa kim geçecek.
There's no way Malcolm could have made that phone call and been back in his bedroom by the time his wife hung up.
Malcolm'ın bu aramayı yapması ve ve karısı telefonu kapar kapamaz yatak odasına dönmesi imkânsız.
And who sides with Lex Luthor, by the way?
Hem kim Lex Luthor'un tarafını tutar yahu?
Oh, and, uh, by the way, little tip?
Bu arada bir ipucu vereyim mi?
And Jackie didn't write to you, by the way- - let's get that straight.
Ve bu arada Jackie sana yazmadı, bunu düzeltelim.
ha, well, it's too bad we all can't be as awesome as new york's finest, which by the way, sounds like my mom describing her dishware, which--and she's dead, so let's tread lightly on the response.
Tamam, hepimizin "New York'un en iyileri" kadar mükemmel olamaması çok kötü. Bu tabir annemin sofra takımı için kullanacağı bir tabire benziyor. Bu arada annem vefat etti.
And a surgeon... a freaking kick ass surgeon... who, by the way, has had sex before.
Ve bir cerrah... çok başarılı bir cerrah... bu arada, daha önce seks yaptım.
And the boobs, by the way, exact copies of mine.
Ve göğüsler, bu arada, benimkilerin tam bir kopyası.
All of which, by the way, my partner and I donate free of charge to the city of New York, so...
Bu arada onların hepsini partnerim ve ben, New York şehri için ücretsiz yapıyoruz.
- Hmm. - And, by the way, she's my ex-wife.
- Ve bu arada kendisi eski eşim.
I told you because you kept doing the things that would make me fake-come the first time, and things, by the way, I don't actually like.
Sana söyledim çünkü beni orgazm taklidini yapmaya zorlayacak şeyler yapıyorsun Sevmediğim şeyler.
It wouldn't be worth it, and you're talking very close to my face again which I find very off-putting, by the way, and I know that's the intention, but please stop.
Değmez ve yine yüzüme çok yakın konuşuyorsun. Bunu çok rahatsız edici buluyorum. Niyetinin bu olduğunu biliyorum ama lütfen dur.
By the way, our party's a garden party, so I'd appreciate it if you kept your fancy dress party in here and if you kept the supergeeks in your room.
Bu arada parti bahçede olacak, bu yüzden süslü elbiseli partinizi içeride tutarsanız memnun olurum. sen de süperinek arkadaşlarını odanda tut.
And, by the way John... Our analyst indicates, it could go a heck of a lot higher after that.
Ha bu arada John analiz uzmanımız, sonrasında bu hissenin acayip artış göstereceğini söylüyor.
The only way to stop him doing that is by being on the front page of the national press every morning and by being on the TV news every night.
Bunu durdurmanın tek yolu her sabah ulusal basının ön sayfasında yer almaktan ve her akşam Tv haberlerinde olmaktan geçer.
This is Lauren, by the way, and her children, the karate kids :
Bu Lauren, bu arada. O ve çocukları Karate Kid cilalama ve temizleme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]