English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And lastly

And lastly translate Turkish

147 parallel translation
And lastly I protest against the fact that... no stenographic records of this trial have been kept.
Son olarak da bu mahkemede konuşulanların... steno kayıtlarının tutulmamasına itiraz ediyorum.
And lastly there is the case of the king vs Sullivan in which this issue was raised, which I'm sure Your Lordship will remember, since you appeared for the prosecution.
Ve son olarak kamunun Sullivan aleyhine açtığı dava. Onda da bu konuya değinilmiş. Sayın yargıcın bunu hatırlayacağından eminim.
One frying pan, and lastly, the crank.
1 kızartma tavası, ve son olarak, kriko.
And lastly, I forbid you to disturb Professor Humbert again.
Ve son olarak, Profesör Humbert'i rahatsız etmeni yasaklıyorum.
And lastly, since your Minister is suffering from a diplomatic illness, you are required here no longer.
Ve son olarak Bakanınız diplomatik sorundan şikayetçi olduğundan beri, artık burada olmanız gerekmiyor.
And lastly, myself.
Ve son olarak ben.
And lastly, to the physician Dr. McCoy who saved Platonius and my spouse, this ancient collection of Greek cures, penned by Hippocrates himself.
Ve Dr. McCoy'a Platonius'u ve eşimi kurtaran beye, Hipokrat tarafından yazılmış olan Yunan şifaları eski koleksiyonu.
At the post it's the wash basin from WC then sofa, hat stand, standard lamp and lastly Joanna Southcott's box.
Bitiş çizgisinde WC'den lavabo sonra kanepe, askılık, ayaklı abajur ve Joanna Southcott'ın kutusu.
And lastly... a reduction in the retirement age... while always considering a reduction in the working hours... and the evolution of production techniques... we have again asked for the age of retirement... to become 60 for men... and 55 for women.
Son olarak redaktörlerin yaş sınırı ile alakalı. Nasıl ki çalışma saatleri ile alakalı sıkıntılarımızı ve ofset baskı teknikleri ile ilgili revizyonlar üzerinde duruyoruz yaş sınırının da, kadınlar için 55... erkekler için ise... 60 olması gerektiğini dile getirmeliyiz.
And lastly he told them, that if a man takes his sister's, or father's, or mother's daughter as wife ;
Ve son olarak onlara ; " eğer bir erkek ; kardeşinin, babasının ya da annesinin kızıyla yatarsa ;
And lastly, we're not newlyweds anymore.
Ve son olarak, artık yeni evli bir çift değiliz.
And lastly, your breast milk.
Ve sonuncusu, sizin göğüslerinizden süt gerek!
And lastly, a party of devout believers from the Church of the Second Coming of the Great Prophet Zarquon.
Ve son olarak da, Yüce Peygamber Zarquon'un İkinci Gelişi Kilisesi'nden bir grup yürekten inanmış kişi.
... and lastly a trait of character common to all people of southern climes,
... son olarak karakter özelliği. Güney ikliminden insanların ortak özelliği... virgül
And lastly, I don't give a fuck whether you buy it or not.
Son olarak satın alıp almaman, umurumda bile değil.
Sixth and lastly, they belied a lady.
Altıncı ve son olarak bir bayana iftira etmişler.
And lastly, I would like to salute Nava, whose takeover of the Arcybite mining refineries in the Clarus System is now complete.
Ve son olarak, şu anda Clarus Sisteminde tamamlanan Arcybite maden rafinerilerini devralan Nava'yı selamlamak isterim.
And lastly, I'd like to say that on this very special day... I have received some wonderful news.
Ve son olarak bu özel günde aldığım güzel bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum.
And lastly, in what was to become history, a sentimental gift from a Texas businessman.
Ve son olarak Texaslı işadamlarından içten gelen hediye tarih olmak üzereydi.
And lastly, but certainly not least, his mouth.
ve son olarak da, bir türlü tutamadığı çenesi.
We are joined by Dr. Thomas Lancaster, Reverend Steenwyck, our able Magistrate Samuel Philipse, and lastly, this fine fellow is James Hardenbrook, our notary.
Buradakiler, Dr. Thomas Lancaster, Reverend Steenwyck, yargıcımız Samuel Philipse, ve son olarak, dostum James Hardenbrook ; noterimiz.
the youth of those days, when everyone was ready to break free ; and lastly, the full discovery of the sea.
... zincirlerini kırmaya hazır, o zamanın gençleri... ve son olarak da, keşfedilmeye hazır deniz.
And lastly, huge men who look like women and date tiny women who look like men but are used as handbags.
Ve en son olarak da kadına benzeyen iri adamlar ve çıktıkları erkeğe benzeyen fakat el çantası olarak kullanılan küçük kadınlar.
- And lastly, Springfield Elementary School...
- Ve son olarak Sprinfield İlkokulu...
And lastly, to get this goddamn bowling ball off my leg.
Ve son olarak, şu lanet bowling topunu bacağımdan çıkarmak istiyorum.
And lastly, meet Mailer.
ve sonunda, Mailer ile tanis.
And lastly lastly, the gods demand no less of us that your children be given a proper Greek education and military training under our protection so as to be the new soldiers of our kingdom in Asia.
Ve son olarak, son olarak! Tanrılar bizden bu kadınlar tarafından çocuklarımıza düzgün bir Yunan eğitimi ve bizim korumamız altında Asya'daki krallığımızın gelecekteki askerleri olarak askeri terbiye alarak yetiştirilmelerini istiyorlar.
And lastly, but certainly not least, my friends, it gives me great pleasure to introduce to you the new president of our church council,
En önemliyi en sona sakladım. Dostlarım, büyük bir zevkle sizlere... kilise meclisimizin yeni başkanını takdim ediyorum...
And lastly... I don't know if you've noticed, but this whole damn place smells like s'mores.
Fark ettin mi bilmem ama bütün ev çikolatalı şekerleme kokuyor.
And lastly, how do you write a check?
Ve son olarak, çek nasıl yazılıyor?
And lastly but, not less important... Not it would achieve anything.
Ve senin de hayallerin biter sonuncu olarak, en azından şeytan işini iyi yapıyor
It goes manager, section manager, head cashier, cashier, stocker, clean-up crew, night clean-up guy, and lastly, box boy.
- Müdür, bölüm müdürü, baş kasiyer, kasiyer, stokçu, temizlik çalışanı, gece temizlikçisi ve son olarak kutucu çocuk.
And lastly, the passengers, please get in too.
Ve son olarak, yolcular ; siz de lütfen binin.
And lastly, the witness who came to the station office...
Son olarak, merkeze gelen tanık.....
And lastly, me. Wait.
Ve son olarak, ben.
And lastly, one more thing.
Sana son bir şey sormama izin ver.
And lastly, were you or were you not cleared of sexually assaulting a minor on the grounds of your special relationships with certain police officers?
Ve son olarak, yaşça küçük birine cinsel yönden....... saldırmakta temiz olup olmaman bazı polis memurlarıyla özel ilişkinle mi ilgiliydi?
It's not like I want any of her food anyway, she eats all this organic stuff, like tofu and soymilk, and lastly she became a veggan,
Konu onun yiyeceğini istediğimden değil, bütün organik yiyecekleri zaten yiyiyor. Meselâ ; Tofu, soya sütü.
And lastly I want you to remember those we leave behind because we're doing this for them.
Ve son olarak arkamızda bıraktıklarımızı hatırlamanızı istiyorum sizden çünkü bunu onlar için yapıyoruz.
Lastly, if Bluejay has Radcliffe, he'll sell to the highest bidder and that's got to be us.
Son olarak, eğer Bluejay'in elinde Radcliffe varsa onu en yüksek teklifi veren satacaktır. ve bu da biz olmalıyız.
Lastly, there must be a silencer and a telescopic sight.
Bir de susturucusu ve tabii dürbünü olsun.
Lastly and the most dramatic.
Sonuncu ise en heyecanlısı...
Lastly she has the deepest aversion to gambling and this is not very common nowadays among women.
Evet gerçekten çok şanslı bir insansınız. Bunun da sadece dörtte birini alalım. Her yıl kumarda kaybedilen 5000 frank, ayrıca mücevher ve mobilyalar için de 4000, toplam 9000 frank eder.
And last, lastly we have the the Shetland Sheepdog.
En son olarak da Shetland çoban köpeği geliyor.
I just wish you would come to see me soon Lastly, I wish you all the best luck and longevity That's it
tek istediğim, yakında beni görmeye gelmen geçenlerde, sana iyi şans ve uzun ömür diledim bu kadar
[Camera Whirs] And lastly, Smith, comma, Whittier :
Ve son olarak, Smith, virgül, Whittier.
Lastly, the person who is responsible for this Must be found, debriefed, and held accountable.
Son olarak da bunun sorumlusu bulunmalı, konuşturulmalı ve hesabı sorulmalı.
Now, lastly, and most importantly, from now on, there will be no more rape at this prison.
Şimdi, sonuncusu ve en önemlisi şu andan itibaren hapishanede tecavüz olayı yaşanmayacak.
Lastly, you wanna make sure you step back and take cover after you sink that bucket,'cause that sky gonna light up like the Fourth of July.
Son olarak, Deliğe atışı yaptıktan sonra bir an önce oradan uzaklaşmak isteyebilirsiniz çünkü gökyüzü tıpkı Temmuz'un dördü gibi parlak olacak.
And, lastly... I need a noun.
Ve son olarak bir isme ihtiyacım var.
And, lastly, I'm in a little bit of a tiff with the main barista down at Coffee Bucks. He's not above poisoning me, so I'm gonna need you to be my official beverage taster. Yes?
Son olarak, kafede, kahve makinesinde çalışan adamla biraz atıştık, beni zehirlemeye çalışıyor, bu yüzden senin benim çeşnicibaşım olmanı istiyorum, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]