English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Black tie

Black tie translate Turkish

279 parallel translation
Black tie or white tie?
Siyah mı yoksa beyaz kravat mı?
- l'm sorry, no black tie.
- Siyah kravatım olmadığı için üzgünüm.
I love the custom black tie in the middle of the jungle.
Ormanın ortasında klasik siyah papyona bayılırım.
- Mm-hmm. - Black tie?
- Siyah kravat?
A business suit should be fine, as long as I wear a black tie.
Bir iş elbisesi giyeyim, ancak kravatım siyah olsun.
I'm talkin'about a job that'll give me a white shirt... and a black tie and three squares.
Bana beyaz bir gömlek, bir kravat ve bir oda verecek bir işten bahsediyorum.
I can see my white shirt and black tie and Sunday manners... didn't fool you for a minute.
Görüyorum ki beyaz gömleğim, siyah kravatım ve pazar tutumlarım seni bir dakika bile kandıramamış.
And your black tie tomorrow night at Bocce's.
Ve senin siyah kravatın Bocce gecesi için.
And whatever happened to that skinny black tie you used to wear?
Giydiğin şu incecik, siyah kravat ne oldu?
Black tie.
Siyah kravat.
That goes with black tie, champagne and dancing.
Yani şampanya ve dans için siyah kravat gerekmez mi?
- You can wear my black tie if you like.
- İstersen siyah kravatımı sen tak.
But nothing is going to get me to put my shoes back on, let alone a black tie.
Şu kravat dışında, bana iş kıyafetlerimi hiçbir güç tekrar giydiremez.
I want you to wear this black tie.
Bu siyah kravatı takmanı istiyorum.
Black tie.
Smokinli.
Black Tie.
Smokinli.
Sorry, I didn't know this suicide was black tie.
Bilsem, seni kurtarmaya smokin giyer gelirdim.
My black tie, black shoes, like you told me.
Siyah kravatım, siyah ayakkabılarım, bana dediğin gibi.
He usually wears a white linen suit, black tie, and jewelry, all gold.
Genellikle beyaz keten bir takım, siyah kravat giyer ve altın mücevher takar.
Right after the party, come on downstairs and watch me burn my black tie.
Partinin sonunda smokinimi yakmamı seyret.
Black tie, of course.
Tabiki siyah kravat.
Sophie insists on black tie.
Soph ¡ e smok ¡ n g ¡ y ¡ Imes ¡ nde israrli.
And the proof of the strength of the Equal Rights Amendment is that so many of you who would never do it before put on black tie tonight.
Bu geceye özel olarak sigara içme yasağını kaldırdı.
- It's black tie, sir.
- Siyah papyon, efendim.
Where's my black tie?
Siyah kravatım nerede?
- Yes, sir. - So I need a white jacket and a black tie.
- Beyaz ceket ve siyah kravat lazım.
I mean, this man's idea of black tie is a dirty shoelace.
Aslında bu adamın kravat denilince aklına gelen şey kirli bir ayakkabı bağıdır.
Is this your only black tie?
Tek siyah kravatın bu mu?
- Black tie.
- Siyah kravat.
I'll have to buy Mephisto a black tie.
Mephisto'ya siyah bir kravat almaliyim.
A black tie.
Siyah bir kravat.
Black tie. "
Siyah kravat zorunludur. "
Well, black tie's no problem, but the earrings- - one earring, anyway, is gonna be a problem.
Siyah kravat sorun değil de, küpe olacak. En azından tek küpe olur.
Gee, Arnie, it's black tie.
Vay be, Arnie, resmi giyinmek lazım.
I know it says "black tie optional" but this may be pushing it a little.
Biliyorum, "siyah kravat opsiyonel" diyor ama bu da biraz zorlamak olmuyor mu şimdi?
- Well, uh, he had a black hat and a loose kind of collar. 'nd a tie and that's about all, I think.
Şey... siyah bir şapkası vardı ve yakasından sarkan bir çeşit kravat... hatırladıklarım bu kadar.
I gave him a black eye for it and had to tie him up to a tree.
Gözüne bir yumruk indirdim ve onu ağaca bağlamak zorunda kaldım.
He wants to know whether to wear a black or white tie to the party.
Connor partiye siyah papyon mu, beyaz papyon mu takacağına karar veremiyor.
- Black silk tie, strong white teeth.
- Siyah ipek kravat, sağlam beyaz dişler.
When George Gershwin played in New York, it was black-tie music.
George Gershwin, New York'ta çalarken, bu, smokinlilerin müziğiydi.
It's black-tie.
Resmi olsun.
Why aren't you wearing black-tie?
Siyah kıravatını neden takmadın?
"HAVE YOU SEEN MY BLACK SHOES?" OR MY GRAY SOCKS? OR MY STRIPED TIE?
Siyah ayakkabılarımı gördün mü... ya da gri çoraplarımı... ya da çizgili kravatımı?
Let one black man stop to tie his shoes or scratch his behind on Rodeo Drive... the S.W.A.T. team would parachute all down over my brother!
Bir zencinin ayakkabısını bağlamak için eğildiğini... ya da sırtını kaşımak için Rodeo yolunda durduğunu düşünün. Özel tim paraşütle kardeşimin üstüne çullanır.
- I mean don't you remember our amendment no two black tie events in the same month
Aynı ayda iki smokinli etkinlik yapmayacaktık.
She's having a black-tie dinner at 8 o'clock tonight.
Bu gece saat 8'de smokin yemeği veriyor.
To that black-tie benefit at the aquarium.
Akvaryumdaki yardım yemeğine.
Black-tie, Pagliacci. The great clown.
Smokin, Pagliacci, büyük palyaço.
Don't let any woman, black, white, Chinese or mulatto... be with him, Tie him to me,
Ne siyah, ne beyaz, ne Çinli ne melez hiç bir kadının onunla olmasına izin verme... Onu sadece bana ait kıl.
- It said black-tie optional.
- Smokin isteğe bağlı diyordu.
They would wear these robes, black and red, and they would sing and they would chant, and then they would tie me and my sister up.
Kırmızı ve siyah cübbeler giyerlerdi. Sonra da ilahiler söylerlerdi. Sonra da beni ve kız kardeşimi bağlarlardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]