English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Can't help you

Can't help you translate Turkish

6,907 parallel translation
Can't you see she only wants to help?
Sadece yardım etmek istediğini görmüyor musun?
Well, I can't help you, buddy.
Sana yardımcı olamayacağım, çocuk.
How can I help you if you won't let me?
Müsaade etmezsen sana nasıl yardım edebilirim ki ama?
You can't help!
Yardım edemezsin!
You can't help me!
Bana yardım edemezsiniz!
You can't help me.
- Bana yardım edemezsiniz!
You can't help me here.
Bana ayak bağı oluyorsun.
I don't think I can help you with that.
Bunda yardımcı olabileceğimi sanmıyorum.
You're so paranoid that you can't see that this wedding can help her.
O kadar paranoyaksın ki bu evliliğin ona yardım edeceğini göremiyorsun.
You can't look at it without a court order and I'm not gonna help you get one.
Mahkeme emri olmadan ona bakamazsın ben de çıkarmana yardım etmeyeceğim.
I'm frustrated that we can't seem to help you.
Sana yardım edemediğimiz için hayal kırıklığına uğradım.
I can't help it if I have Pocahontas hair, and it's not my fault you chose meth over teeth!
Pocahontas saçlarım olmasına benim elimden ama dişlerin yerine meth seçmen benim suçum değil.
Now I can't help you.
Artık ben de sana yardım edemem.
I can't help but feel excited what you have in store for me.
Elimde değil, düşündüğüm zaman heyecanlanıyorum.
You can't help me.
Siz bana yardım edemezsiniz.
it can't help that you're so... handsome!
Yani, kendin için bir şeyler yapamıyorsun... Uh, yakışıklısın!
You know, Amy, I, uh... can't help but wonder how Sheldon would react if the TARDIS was at your place.
Amy Sheldon'ın evinde TARDIS olsaydı vereceği tepkiyi düşünmeden edemiyorum.
I can't help but notice how her unconditional love for you is diametrically opposed to my own parenting strategies.
Sana olan kayıtsız sevgisinin benim annelik stratejilerime tamamen ters oluşunu fark etmeden edemedim.
Listen, I agree that Chuck needs help, and maybe it's the right thing to do, but you can't do it like this.
Bak Chuck'ın yardıma ihtiyacı var, evet ve belki yapılması gereken şey de bu ama bu şekilde karar veremezsin.
And maybe... maybe you can't help it, but... I don't want another little girl to get hurt like I did.
Ve belki senin elinde olan bir şey değildir ama bir küçük kızın daha benim gibi incinmesini istemiyorum.
I can put Nomar's killer in jail if you help me.
Eğer bana yardım edersen Nomar'ın katilini hapse tıkabilirim.
I can't help you...
Sana yardımcı olamam...
Felix, I'm trying to remain calm here, because I know you can't help yourself.
Felix burada sakin kalmaya çalışıyorum çünkü biliyorum ki kendini tutamıyorsun.
I can't help you.
Size yardım edemeyeceğim.
And I can't go onstage like this, so can you please help me?
Sahneye bu şekilde çıkamam. Yardım edebilir misin?
you can't help but compare your career to that of Aaron Williams.
söyleyemezsin ama seni ve Aaron Williams'ın kariyerlerini karşılaştırırsak.
Working with you, I can't help it.
Seninle çalışınca, buna engel olamıyorum.
Look, love, I'm sorry, I really can't help you here.
Kusura bakma canım ama bu konuda sana yardım edemem.
And I know that most of you came home just for homecoming and not for me and Kurt, but we can't tell you how grateful we are for your help.
Biliyorum çoğunuz Kurt ve benim için değil mezunlar toplantısı için geldiniz ama yardımlarınız için ne kadar minnettar olduğumu bilmelisiniz.
Lieutenant, I can't help but notice that you're actually listening to me, which I find both heartening and disturbing.
Teğmen, Yardım edemem ama beni beni dinliyor olduğunu fark edince, hem rahatsız edici hem de cesaret verici buluyorum.
Then why'd he send you? To tell you I can't help you.
- Sana yardımcı olamayacağımı söylemem için.
In the face of intellectual reason, you can't help but resort to violence.
İntelektüel gerekçelerle karşılaştığında şiddete başvurmamak elinde değil.
I know you don't wanna hear this, but I can't help him anymore.
Bunu duymak istemezsin biliyorum ama artık ona yardım edemem.
I can't help you anymore.
Artık sana yardımcı olamam.
The man came in here, asking me for help because he wants to go away with you, and I said yes because I'm not gonna be the reason he can't.
Adam buraya gelip benden yardım istedi çünkü seninle tatile çıkmak istiyor, ben de evet dedim çünkü bunu yapamamasının sebebi olmak istemedim.
I can't help it if your mom likes me better than you.
- Annen beni senden daha çok seviyorsa ne yapayım yani.
I have many customers. I can't help you.
Bir çok müşterim var, yardım edemem.
and you can't help those who won't help themselves.
Kendilerine yardım edemeyenlere, sen de yardım edemezsin.
Sorry, I can't help you.
Üzgünüm yardımcı olamam.
And you can't help but grin when you listen to his music.
Müziğini dinlediğinizde gülümsememeniz imkansız.
Can't help you.
- Yardımcı olamayacağım.
Listen to me. You can't help her anymore!
Beni dinle, artık ona yardım edemezsin!
I have to have nothing to do with them I can't help it. You can help it.
- Evet, elinde.
Sometimes I can't help but look at you the way I did when I first met you, but... you've evolved into a very intelligent young woman.
Bazen elimde olmadan seninle ilk tanıştığımda nasıl olduğunu düşünüyorum. Oldukça zeki bir genç kadına dönüştün.
I can't help but see you as my own kids.
Ama tüm bu yıllar boyunca,... sizi, kendi çocuklarımmış gibi görmekten alıkoyamıyorum.
Whatever it is you're after, Miss Page, I can't help you.
Her neyin peşindeyseniz Bayan Page, size yardımcı olamam.
But they really can't help you.
Sana bir faydaları olmaz.
Even God can't help you!
: Hatta Tanrı sana yardım edemez!
Even God can't help you.
Hatta Tanrı size yardımcı olamaz.
I can't help but recall it was Freya who led our lunatic brother Finn to the safe house, where he would have done God knows what if you had not intervened.
Kendisi masumum diye ağlasa da eğer sen gelip müdahale etmeseydin manyak kardeşimiz Finn'i eve gönderip Tanrı bilir neler olmasına vesile olacaktı.
yet even as you dance on that demon's grave, you can't help but wonder was that demon alone...
Öldürdüğün şeytanın mezarı başında dans bile etsen insan şunu merak etmekten kendini alıkoyamaz. O şeytan yalnız mıydı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]