English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do you play

Do you play translate Turkish

3,149 parallel translation
They didn't find it entertaining... mr Balagan, do you play games of cards?
Onlar parayı eğlenceli bulmuyordu... Bay Balagan, kart oyunu oynar mısınız?
Do you play?
Oynar mısın?
It's every doctor's dilemma... do you play it safe and follow protocol...
Bu her doktorun ikiliemidir. Güvenli oynayıp protokolü izlemek mi...
What part do you play,
Göreviniz nedir Bay Başkan?
Do you play?
Çalıyor musun?
How do you play?
Nasıl oynuyorsun?
Do you play Ravel's "Bolero"?
- Ravel'in "Bolero" sunu çalıyor musunuz?
And what do you play?
- Ne çalıyorsunuz?
This song that I kept for you Do you want to play?
Aklımda kalan bu şarkıyı söylemek ister misin?
But if you want to do all four, you... Play chess.
Ama dördünü birden yapmak istiyorsan satranç oynarsın.
How do you know that? Because I saw him the other day at the park, and he taught me how to do a lay-up, and he let me win, so I want to play with him more than I do with you and grandpa.
Nerden biliyorsun? o yüzden onunla oynamayı... sizinle oynamaktan daha çok istiyorum.
Do you think I'm here to play with you?
Seninle oynayacağımı mı sandın?
Do you know how hard some kids train to play in a national tournament?
Çocukların bir defa beysbol turnuvasına girmek için şu anda ne zor şartlara katlanarak çalıştıklarını biliyor musunuz?
Then you can do whatever you want - learn how to play the guitar, anything.
Ondan sonra ne istersen yapabilirsin. Gitar çalmayı da öğretirim. Ne istersen yapacağım.
Do you want me to teach you how to play a game?
Sana bir oyun öğreteyim mi?
So you decided to play with fire again, and do something your father would never do.
Sende babanın hayatta asla yapmayacağı bir şey yapmak istedin.
- Do you want to play a game?
- Oyun oynamak ister misin? - Zaten oynuyorum.
Where are you going ah also brought us to only to go too cunning Conan you do not play games
Profesör, beni götürebilir misin? Nereye gidiyorsunuz bakalım? Bizi de götürün!
I know she was already Rui Xi do not want to hurt any person due to the distance that you can play from the shoulders of Mr. mountains End and he dropped the shotgun to hit fly in terms of technology
Biliyorum. Sizin aslında kimseyi incitmeye çalışmadığınızın farkındayım. Çünkü o mesafeden Yamao-san'ın omzunu nişan alacak ve yerdeki tüfeği vuracak kadar yetenekli olduktan sonra bizi istediği an indirebilirdi.
Do you play an instrument?
Şarkı mı söylüyorsunuz?
What do you mean, you can't play the game tomorrow night?
Ne demek oynayamazsın?
God, do either of you even play baseball?
Tanrım, hiç beysbol oynadınız mı siz ya?
Ah, so you do want to play.
Oynamak istiyorum demek.
"I think that should be a C. And you should also play it in time."
"Bence o nota do olacak. Ve zamanında basmalısın." gibi konuşan biri.
" If we're gonna do this on tape, you guys have to play really well.
"Bu albümü kasede kaydedeceksek, gerçekten çok iyi çalmanız gerek."
As a musician, it's a dream to be able to play with as many people and do as many different things as you can.
Bir müzisyen olarak bu kadar çok insanla çalmak ve yapabildiğim kadar farklı şey yapmak rüya gibi bir şey.
Do you want to play a game?
Oyun oynamak ister misiniz?
Why would you wanna do anything... Play cards, go sailing, go fishing, whatever. - with just one person?
Neden sadece bir kişiyle kâğıt oynamak yelken yapmak, balık tutmak ya da neyse, isteyesin ki?
Hey do you still play sometimes?
Hey hala bazı zamanlar çalar mısın?
Do you play an instrument?
Çaldığın bir enstrüman var mı? Ben solistim.
The best thing that you can do is just play it straight and focus on the case.
Yapabileceğiniz en iyi şey.. .. dümdüz oynamak ve davaya yoğunlaşmak.
Do you want to play x box?
XBOX oynamak ister misin?
So you really do suspect foul play.
Yani suikastten şüpheleniyorsun.
Do you know how to play the'saz'?
Saz çalmayı biliyor musunuz?
So how do you want to play this?
Biz böyle şeyleri bulundurmuyuz.
What do you do, play in the dirt?
Çamurla mı oynuyorsun?
Who do you think they will get to play me?
Sence benim yerime kimi oynatırlar?
Do you even play, captain?
Hiç oynadınız mı, komiser?
Do you want to grab some mirrors and go play with Neal?
Birkaç ayna alıp, Neal ile oynamaya gitmek ister misin?
What's the play? What do you want me to do?
Plan nedir, ne yapayım?
- You are shy and do not play any games, right?
Utanma.. oyun değil bu
What do you say we play a game?
Oyun oynayalım mı?
All I asked you to do was to get Slash to play at halftime for the match up between the crack babies at cedar sinai and du.
Sizden tek istediğim, Cedars Sinai'de Keş Bebekler ve DU arasında oynanacak maçın devre arası için Slash'i ayarlamanızdı.
All you got to do is say the word, tell them I'm fit to play.
Sadece oynayabilir demene bakıyor her şey.
So you will do anything for the play, won't you?
Oyun için her şeyi yaparsın, değil mi?
What do you mean, you can't play?
Oynayamam da ne demek?
Do you want - - do you want to play?
Oynamak ister misiniz?
Do you want to come play poker with me and Toby?
Ben ve Toby'le poker oynamaya gelmek ister misin?
Do you ever play cowboys and indians and climb trees?
Kovboylar ve Kızılderililer oynuyor musunuz ya da ağaca tırmanıyor musunuz?
Do you remember when I taught you how to play chess?
Sana satranç'ın nasıl oynanılacağını öğrettiğim zamanı hatırlıyor musun?
Now, you are nothing but a theatrical snob, and I do not care to be in your play.
Şu an, dramatik bir züppeden başkası değilsiniz ve oyununuzda olmakla ilgilenmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]