English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do you mind

Do you mind translate Turkish

10,317 parallel translation
Do you mind if I change into something that's got a little less poo on it?
- Üzerinde daha az kaka olan bir şey giyebilir miyim önce?
Do you mind? No!
- Sarılabilir miyim?
Do you mind taking a look at someone else for me?
Benim için birine bakabilir misin?
Can we take a few things? Do you mind?
Kusura bakmazsanız birkaç şey alabilir miyiz?
Do you mind? Just one second.
Bize biraz izin verir misin?
- Do you mind?
- Yardım eder misin?
Cou... do you mind?
Rica etsem...
Do you mind? No.
Sakıncası var mı?
Do you mind if I ask how he died?
Nasıl öldüğünü sormamın bir sakıncası var mı?
Do you mind sharing with us how you do that?
Bizimle bunu nasıl yaptığınızı paylaşmayı düşünür müsünüz?
Do you mind if I sit here for a while?
Bir süreliğine burada oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I just...
Bunu açmamın bir sakıncası var mı?
Do you... do you mind if I see one?
- Birine bakmamın sakıncası olur mu?
Do you mind?
Almamın sakıncası var mı?
Obviously. But do you mind if we get to know each other a bit, first?
Evet, elbette ama önce birbirimizi biraz tanisak olur mu?
- Well, do you mind if I help?
- Yardım etmemin sakıncası var mı?
Dustin, do you mind if I ask you about your childhood?
Dustin, çocukluğunla alakalı soru sormamda sakınca var mı?
Ladies, do you mind if I steal him for a minute?
Bayanlar, onu bir dakikalığına alsam sorun olur mu?
Do you mind telling me how you got that shiner?
Gözüne ne olduğunu sorabilir miyim?
She's gonna be spending a little time with us, so do you mind getting her set up?
Bu, Claire. Bizimle bir süre vakit geçirecek, hazırlanmasına yardımcı olur musun?
Do you mind me asking how old you are?
- Yaşını sormamın sakıncası var mı?
Do you mind if I smoke?
Sigara içsem olur mu?
Do you mind if I stick around Storybrooke and look?
Storybrooke etrafında dolaşıp aramamın bir sakıncası var mı?
Do you mind me asking why Robert Jekyll is so important?
Robert Jekyll'in neden çok mühim olduğunu sormamın bir sakıncası var mı?
Do you mind me asking what I did wrong?
Ama, en güzelini sen söyledin. Peki o zaman, sorun ne?
Do you mind me asking- - What do you think of stone-washed jeans?
Sormamın mahzuru yoksa taşlanmış kotla ilgili ne düşünüyorsun?
Do you mind?
Sakıncası yoksa?
Oh, hey, do you mind just... Do you mind getting that?
Rica etsem telefonumu alabilir misin acaba?
Do you mind?
Olur mu? Sakıncası var mı?
- so do you mind putting him on?
- rica etsem verir misin?
- Do you mind if we ask you a few questions? - ( Nick clears throat )
Sana söylüyorum, o gece gerçekten evinde biri vardı!
Do you mind if I put on some music?
Müzik koysam sana da uyar mı?
Ha ha! I know, but do you mind if I call you Kyle?
Biliyorum, ama sana Kyle dememin sakıncası olur mu?
How do you think he characterized his failure in his own mind?
Karekteri nasıldı, başarısızlığı aklıyla mı alakalı ne düşünüyorsun?
Now if you don't mind, I've got stuff to do.
Şimdi izin verirsen yapacak işlerim var.
- Mother's milk clouded your mind- - made you do bad things and not even remember.
- Annenin sütü Bulutlu. Senin zihinli kötü şeyler yaptı. Ve hatta hatırlamıyorum.
Well, isn't there anything else you can do to get him to change his mind?
Kararını değiştirmesi için yapabileceğin başka bir şey yok mu?
- You don't mind, do you?
- Mazuru yoktur, değil mi?
Don't mind if I check, do you?
Bakmamin sakincasi yok, degil mi?
Soph, do you feel your young mind is warped by your father's humour?
Genç zihninin, babanin sakasiyla yamuldugunu hissediyor musun Soph?
What do you have in mind?
Aklında ne var?
Do you mean super... smart and funny people that don't mind borrowing leftovers from your fridge?
Süper... zeki ve eğlenceli insanların... buzdolabından yemek yemesinin bir sorun olmayacağını mı söylüyorsun?
Do you think he'd mind? Eat me!
- Sence kızar mı buna?
I hope you know you can do anything if you set your mind to it.
Kafana koyarsan her şeyi yapabileceğini umarım biliyorsundur.
Do you mind if I check your knives for blood?
Maktul kesilmişti.
Do you actually have anything on your mind, Assistant Director?
Aklında bir şey var mı, direktör yardımcısı?
Yeah, mind you... you could never tell what he was going to do next.
Evet, aklına gelir miydi? Ne yapacağını asla kestiremezdin.
If you, uh... you need to talk about what's been, you know, on your mind, I can, uh, you know... I can do that sort of thing.
Eğer, eh... olup biten ya da aklındaki şeyler için konuşmak istersen, hani ben, uh, yani... böyle şeyleri bilirim.
Do you know what's on my mind?
Aklımda ne var biliyor musun?
So bloody well keep that in mind while you do the bloody job you trained for.
Onun yüzünden köyümüze katliam yapacaklar. Yapmak zorunda olduğun o lanet işi yaparken bunları aklından çıkarmasan iyi edersin.
I don't want to be here, so if you don't mind, I'm just gonna do my job.
Burada olmak istemiyorum. Eğer sakıncası yoksa, işimi yapacağım sadece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]