Each one translate Turkish
6,866 parallel translation
Cause of death in each one of these cases is what I would call Portland-esque, and by that, I mean it's weird.
Bu davaların her birinde ölüm sebebi benim tabirimle Portland-vari. Bundan kastım da, tuhaf.
That's just each one of these devices.
- Evet, her bir cihaz için.
That's for each one of these, yeah. And how many Tumult machines would there be, then?
Peki bu kıyamet cihazlarından kaç tane vardı o sırada?
I find that each one presents a new challenge, a puzzle.
Her biri yeni bir meydan okuma gibi, bulmaca gibi..
Lee : I tried to give each one of them a separate personality.
Her birine farklı bir kişilik vermeyi denedim.
I could write unique tracking algorithms for each one.
Her biri için benzersiz izleme algoritmaları yazabilirim.
Each one is labeled.
Her biri etiketlenmiş.
Each one longed for what the other could give him.
Her biri, diğerinin onda bıraktığı etkiye iç çekiyordu.
If you'll all just be patient, my father will speak fairly to each one of you about the journey.
Biraz sabırlı olursanız babam, adabınca seferden bahsedecek.
You know, but for each one that you solve, you get a new set of GPS coordinates.
Bilirsin, fakat her problemi cozdugunde, yeni bir set GPS koordonatlari gelir.
Interestingly, each one of these increases in brain size occurred at a time when the Earth's orbit was at its most elliptical...
İlginç bir şekilde, bu beyin hacimlerindeki artışlar Dünya'nın yörüngesinin en eliptik olduğu zamanlara denk geliyor...
Because our eyes are a few inches apart, each one captures a slightly different view of the world.
Çünkü gözlerimiz birkaç santim aralıklı. Her biri nispeten dünyadan farklı görüntüler alır.
Each one has been calibrated to mimic the integrity of a human joint.
Her biri insan eklem bütünlüğünü taklit etmek için kalibre edildi.
We have three names... each one a target of the man who paid for Moshe Shapiro's murder.
Üç ismimiz var. Her biri Moshe Shapiro'nun ölümü için para ödeyen adamın hedefleri.
I am making each one of my cats a Christmas stocking.
Hadi canım. Ama ne kadar harika bu?
And inside each one there was a corpse that has now risen and means to feed on our flesh.
Her birinde artık dirilen ve etimizi yemek isteyen bir ceset var.
If you're gonna flip out over each one of these, it's gonna take a lot longer than it needs to.
Eğer hepsinde böyle delireceksen gerektiğinden fazla sürecek gibi.
And now each one of us is gonna say something they're thankful for.
Şimdi herkes şükran duyduğu şey için birkaç kelime edecek.
Every passion changes us physically, and each one has its own symptoms.
Her tutku bizi fiziksel olarak değiştirir ve her birinin kendi belirtileri vardır.
I walk away healthy from each one.
Her birinden de sağlıklı bir şekilde ayrıldım.
No, no, no, I want to know what mortgages are in each one.
Hayır, hayır, hayır, her birinde hangi ipoteğin olduğunu bilmek istiyorum.
That's the decision-making chart for each... one.
Bu da karar mercilerinin her biri için.
One each.
- Herkese bir tane.
One each, yes.
Herkese bir tane, evet.
For example, why do you have four manuals, one each, when you have a crew of eight?
Örneğin, sekiz kişilik ekibiniz varken neden dört tane kılavuzunuz var?
Each attack was premeditated, one day apart.
Her saldırıyı özenle hazırlayıp bir gün sonra uyguluyor.
But diamonds like Connie are only formed under intense pressure, and I'm about to apply that pressure to each and every one of you.
Ancak Connie gibi pırlantalar, ancak yoğun baskı altında işlenebilir ve bu baskıyı her birinize, ve hepinize uygulayacağım.
We do greater things when we act as one, when we trust each other as equals.
Birlikte hareket edersek, eşit olarak davranırsak her şey daha güzel olur.
Yeah, all the squares are jail except for one piece of property which we all have to fight each other for.
Birbirimizle kavga etmek zorunda olduğumuz bir kare hariç tüm kareler hapishane.
It's bad enough when people who aren't enabled exploit us, but if we can't trust each other... there's no one left.
Yapamayacak insanların bizi çökermesi yeterince kötüyken bir de birbirimize güvenmezsek geriye kimse kalmıyor.
Into one horrifying monster! Giant bolin and the evil unavaatu fight Toe-to-toe, zapping each other with their laser beams
Dev Bolin ve Şeytani UnaVaatu lazer ışınlarını kullanarak, Cumhuriyet Şehri'nin her noktasında kıran kırana bir kavgaya tutuşurlar.
We found about 20 of them on our suspect's refrigerator, each with a little message, like this one...
Şüphelimizin buzdolabında bunlardan yaklaşık 20 tane bulduk. Her birinde ufak bir mesaj var, bunun gibi...
The minute one of them tastes blood, they'll tear each other apart.
İçlerinden biri kanın tadını alır almaz hepsi birbirine saldırmaya başlayacak.
For one hour each day he is removed from his cell And taken to an exercise yard,
Günde sadece 1 saat, hücresini temizlemek... ve egzersiz yapmak için dışarı çıkıyor.
The deaths of giant stars. Entire suns devoured by black holes. And here at Arecibo, they've studied one of the most extreme systems in the universe, a binary pulsar, and measured the stars'doomed orbits as they spiral towards each other to the last millimetre.
Dev yıldızların ölümleri koca güneşlerin kara deliklerce yutulması ve Arecibo'da, evrendeki en sıra dışı sistemlerden birini inceliyorlar.
And as a gesture of thanks for tomorrow's performance, I'm gonna send each and every one of you a car to pick you up, and to bring you to the performance.
Teşekkür etmek adına her birinizin evine konsere getirmesi için araba yollayacağım.
Uh, one guy, 30 years, the other two about five each.
Birisi 30 yıldır, diğer ikisi yaklaşık beşer yıldır.
One in each of their throats.
İkisinde de vardı.
Each sheep is worth one point.
Her koyun bir puan değerinde.
In the days leading up to each robbery, including the one at the 39th Street Library, someone signed into the guest log under the alias
Her soygunun olduğu gün, 39. Sokak Kütüphanesi de dahil, birisi misafir defterini takma bir adla imzalamış.
Each success leaves each individual one step closer to leaving offspring - the next best thing to immortality.
Kazanılan her başarı, her bireyi yetişkinliğe bir adım daha yaklaştıracak. Sonraki en muhteşem olansa ölümsüzlük.
No-one knows how the first pups found this place, but each year, more and more young seals make the journey.
İlk yavruların burayı nasıl bulduğu bilinmiyor ama her yıl, daha fazla genç Fok buraya geliyor.
She put one... in each of your throats.
İkinizin boğazına birer tane koymuş.
I want you to present one idea each.
Hepinizin bir konu anlatmanızı istiyorum.
Hey. Each person can only say one sentence.
Herkes sadece bir cümle söyleyebilir.
Each time someone confesses we close one of the safes.
Biri itirafta bulunduğu zaman bu kasalardan birini açarız.
One sari each month.
Her ay bir entari.
Now, I know we've known each other for the briefest of time, but if you open that freaking piehole one more time,
Kısa bir süre için seninle.. konuştum, ama o lanet olası.. ağzını bir daha açarsan,..
Well, there's one for each adventure, captain.
Her biri, ayrı bir maceradan kalma Yüzbaşı.
Eazy wrote me a personal letter to read to each and every one of his fans and loved ones.
Eazy bana özel bir mektup vermişti. Hayranlarına ve sevdiklerine okumamı istemişti.
Each year, about one in a million species should expire naturally.
Her yıl, her yıl bir milyon türden biri doğal yollardan yok oluyor.
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one's missing 20
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one point 33
one game 29
one's missing 20