English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Either of you

Either of you translate Turkish

4,231 parallel translation
Did either of you two slave away at fashion school while surviving on two-minute noodles and tap water?
Moda okulunda köle gibi çalışırken hazır makarna yiyip çeşme suyu mu içiyordunuz?
Okay, have either of you done anything even remotely like this before?
Daha önce buna benzer bir durumla karşılaşan oldu mu?
Either of you know insurance?
Sigortadan haberi olan var mı?
So, have, uh, either of you ever been to a sex therapist before?
Daha önce hiç seks terapistine gitmiş miydiniz?
Either of you.
Her ikinize de.
Are either of you married?
Evli misiniz siz?
Either of you does anything that even raises an eyebrow... in my office and you're unemployed.
Büromda kurallara uymayacak şekilde en ufak bir hareketinizde işsiz kalırsınız!
If either of you put this on YouTube, you're dead to me.
Bunu YouTube'a koyarsanız sizi silerim.
If either of you touch this gem, you will never be the same again.
İkinizden biri bu taşa dokunursa eskisi gibi olmazsınız.
Either of you guys have any theories as to who this boy is?
Bu çocuğun kim olduğuna dair sizlerden birinin herhangi bir teorisi var mı?
Have either of you been smoking marijuana?
Biriniz marijuana mı içti?
This isn't fair for either of you.
- Maggie ve senin için adil değil ama.
Can either of you smell jasmine?
Siz de yasemin kokusu alıyor musunuz?
You're not exactly my first choice for a traveling companion either but you're the best bet I have to get out of this stupid house.
Sen de benim ilk tercihim olacak bir yol arkadaşı değilsin ama bu aptal evden gitmek için en iyi ihtimalim sensin.
I don't really think that now is kind of a great moment for either one of - You know.
Şu anda ikimiz için de pek iyi bir an olmadığını düşünüyorum.
Either way, it's all down to you for the rest of your life.
İki yoldada bu tamamen senin sorumluluğunda..
You probably didn't come out here to slide off the side of a mountain, either.
Ama bir dağın yamacından da kayıp gelmemişsindir kesin.
I don't need to be disrespected by either one of you guys.
Herhangi birinizden hakaret duymak zorunda değilim.
If by some stroke of pure luck, you manage to kill me then I won't give a fuck about that, either.
Eğer şans eseri de olsa, beni öldürme şansın olsaydı o zaman bile umurumda olmazdı.
"If by some stroke of pure luck, you manage to kill me, then I won't give a fuck about that, either."
Eğer şans eseri de olsa, beni öldürme şansın olsaydı o zaman bile sikimde olmazdı.
You're either on the train or you off it. Go on, get on out of here.
Sen de çalışırsın ya da çıkar gidersin.
Well, Alex, patients who aren't mobile in recovery don't do well, so I could either rattle off a list of postsurgery complications, or you could suck it up and do as I say.
Hareket etmeyen hastalar iyileşemezler Alex. O yüzden ya ameliyat sonrası komplikasyonları saymaya başlarım ya da bir an önce söylediğimi yaparsın.
If either of those facts is news to you, then now would be your turn to leave.
Burdaki olgulardan size yeni olan var mı? o zaman şimdi dersten ayrılmanızın zamanı.
You either get out of here and stuff your face... or sit here quietly and wait.
Ya dışarı çık yada burada sessizce otur ve bekle.
- Joke all you want, but it's either this or drop out of school.
İstediğin kadar dalga geç ama ya bunu yapacağım ya da okulu bırakacağım.
Now, either you are deliberately playing out of tune... and sabotaging my band... or you don't know you're out of tune... which I'm afraid is even worse.
Ya akordu bozuk olarak çalıp orkestramı kasten sabote ediyorsun ya da akordunun bozuk olduğunun farkında değilsin. Maalesef bu daha da beter.
Either you let go of this, or you and I are done.
Bunun peşinden gidersen senle ben biteriz.
You ain't great outside of parties either.
Partiler dışında da pek iyi değilsin.
Either one of you know a woman about your age, works the same place, about 5'5 ", blond like you?
Sizlerin yaşında, sizinle yanı yerde çalışan 1,65 boylarında, sizin gibi sarışın bir kadını tanıyor musunuz?
Either you don't love me, or you have a really crappy way of letting me know it.
Ya beni sevmiyorsun, ya da sevgini göstermek için garip yollar seçiyorsun
But a word to the wise, should any of you require the services of either of us, I will solve your murder, but it takes John Watson to save your life.
Ama size tavsiye ikimizden birinin hizmetlerine ihtiyaç duymanız durumunda cinayetinizi ben çözerim ama hayatınızı kurtaran John Watson olur.
When you exit this room you will either have made a lasting impression or blend into the sea of thousands of forgotten girls who pass through these halls every day.
Bu odadan çıktığında, ya uzun süren bir etki bırakacaksın ya da bu koridorlardan her gün geçen yüzlerce unutulan kız denizine katılacaksın.
No, you know what, I don't think they were making fun of me the first time either.
Hayır, aslında, sanırım ilk başta da dalga geçmemişlerdi.
Okay, the last time I checked I covered your rent for the past two months and I'm guessing you don't have this month's either because you're so obsessed with this job that just wants to fuck you instead of the job that actually pays your bills.
Son baktığımda, son iki aydır kiranı ben karşıladım ve bu ay da paran olmadığını düşünüyorum çünkü faturalarını ödeyen iş yerine, sırf seni sikmeye çalışan işe bu kadar takıntılısın.
Elvis the way I do and knowing Raylan the way I do, you think either one of them's gonna be alive by the end of the day?
Elvis'i tanıdığım kadarıyla ve Raylan'ı tanıdığım kadarıyla günün sonunda ikisinin de hayatta kalacağını mı sanıyorsun?
Oh, by any chance, do you remember the last time you saw... either one of those men?
Her zamanki gibi. Bu arada ikisinden birini en son ne zaman gördüğünü hatırlıyor musun?
You know, you get either side of her.
İki tarafından da vurabilirsin.
Either you and Nora are the greatest nurses of all time, or no one else works at that hospital.
Ya Nora ve sen gelmiş geçmiş en iyi hemşirelersiniz, ya da o hastanede başka kimse çalışmıyor.
You are not to eat any blood, either of bird or animal!
Ne bir kuşun, nede herhangi bir hayvanın kanını içemezsin!
For some reason, you probably never heard of either of them.
Bir sebepten dolayı, muhtemelen hiçbirinin adını daha önce duymadınız.
Well, it's none of my business either, I'll tell you now.
Beni de ilgilendirmiyor. Sana söylüyorum.
The deal is now changed, either you stay or you go, it's up to you, end of discussion!
Anlaşmamız değişti artık. İster kal ister git, sana kalmış. Tartışma bitmiştir.
Either way, we have to get you out of Paris.
Her iki türlü de Paris'ten ayrılmalıyız.
Have you ever seen either one of them before?
İkisinden birini daha önce gördün mü?
You've boxed up a lot of old kitchen appliances over there which means you've either declared a fatwa on General Electric or you're wedding registering the fuck out of your friends and family.
Eski mutfak eşyalarını kutulamışsın. Bu da demek oluyor ki ya şirketlere savaş açtın ya da tüm arkadaşların ve ailen için düğün hediyesi listesi hazırlıyorsun.
John Ross will, and that won't be good for either one of you.
Ve bu hiçbiriniz için iyi olmayacak.
But if even for a moment I sense that you are leading either of my children into the darkness, not even Saint Christopher will be able to save you.
Ancak çocuklarımdan birini kötülüğün içine sürüklediğini gördüğüm anda Aziz Christopher bile seni elimden kurtaramaz.
I wouldn't want to see photographs of you lying around with your ex either.
Ben ortalarda senin eski sevgilinin fotoğraflarının dolaşmasını istemezdim.
You so much as whisper a word to your fucking wife, let alone a journalist, and that'll be two Steins banged up, with no hope of getting - either one of you out.
Bir gazeteciyi bırak karına bile laf edemezsin ve bu da iki Stein'ın canına okumuş olacak kurtuluş ümidiniz olmadan.
From now on, I don't wanna hear either one of you ever calling Denise a mouse again. Do you understand?
Bundan böyle ikinizi de Denise'e fare derken duymayacağım.
You know there can be no peace for either of us, until we are both dead.
ikimiz de ölene dek bizim için huzur yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]