Excuse me for interrupting translate Turkish
57 parallel translation
- Excuse me for interrupting.
- Böldüğüm için özür dilerim.
Excuse me for interrupting', Dave, but...
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Dave ama...
only 5 % / % did not survive. Just take, for example, the army. Sir, excuse me for interrupting you, but the statistic you quote, and which I know well
Oysaki sayısal verilere bakacak olursanız ki bunu kimse yadsımıyor Fransız Yahudilerinden sadece % 5'i sağ kurtulamadı.
Excuse me for interrupting you.
O kadar aptal değilim!
Excuse me for interrupting...
Böldüğüm için özür dilerim.
Excuse me for interrupting.
Kestiğim için özür dilerim.
Excuse me for interrupting... but I've got some information.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Ama önemli olduğunu sandığım bir şey var. Belki de...
Excuse me for interrupting your game.
Oyununuzu böldüğüm için kusura bakmayın.
Excuse me for interrupting.
Affedersinizi, lafınızı böldüm.
Excuse me for interrupting, but we have business to attend to.
Böldüğüm için özür dilerim ama ilgilenmemiz gereken işler var.
Excuse me for interrupting, but I'vejust found out about something incredible.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama ilginizi çekebilecek bir şey bulduğumu düşünüyorum.
Don't you mean excuse me for interrupting?
İnsan bir affedersiniz der!
Excuse me for interrupting, sir.
Böldüğüm için bağışlayın efendim.
Excuse me for interrupting.
Araya girdiğim için özür dilerim.
Excuse me for interrupting, professor.
Böldüğüm için özür dilerim profesör.
Excuse me for interrupting, but somebody calling himself the "American Ambassador of Sadness" says that you wish to see him immediately.
Böldüğüm için özür dilerim "Amerika'nın Hüzün Elçisi" olduğunu iddia eden biri derhal sizinle görüşmek istiyor.
Excuse me for interrupting, Mr. Wyndham.
Kestiğim için özür dilerim, bay Wyndham.
Excuse me for interrupting, chief...
Şimdi amirim ben özür dileyerek araya giriyorum.
Excuse me for interrupting.
Böldüğüm için üzgünüm.
Excuse me for interrupting.
Lafınızı kestiğim için kusura bakmayın.
Excuse me for interrupting.
Böldüğüm için özür dilerim.
Excuse me for interrupting
Böldüğüm için kusura bakmayın.
Hey, excuse me for interrupting, but DOJ says you guys made an inquiry on Mateo Hernandez.
Hey. Böldüğüm için kusura bakmayın, ama Adalet Bakanlığı'nın dediğine göre sizler Mateo Hernandez için bir emir çıkartmışsınız.
Excuse me for interrupting.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Excuse me for interrupting.
- Böldüğüm için üzgünüm.
Excuse me for interrupting prom night with my annoying felony burglary.
Benim suçlu hırsızımla yaşadığınız balo gecesini yarıda kestiğim için üzgünüm.
- Excuse me for interrupting.
Burada ne yapıyorsun? Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim.
Gretchen, excuse me for interrupting, but whose discovery is this?
Gretchen, affedersin ama kimi araştırıyoruz?
Excuse me for interrupting.
Böldüğüm için kusura bakmayın.
Please excuse me for interrupting your meal.
Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm.
Excuse me for interrupting.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Excuse me for interrupting, but, uh... Oh!
Böldüğüm için kusura bakmayın ama...
Hey, uh, excuse me for interrupting, sirs, but I thought I should interrupt'cause I think this is probably pretty important information.
Böldüğüm için özür dilerim ama bölmem lazım diye düşündüm çünkü bu önemli bir bilgi.
Hi, excuse me for interrupting.
Selam, rahatsız ettiysem özür dilerim.
Excuse me for interrupting you intellectuals.
- Affedersiniz. İzninizle siz entelektüelleri böleceğim.
- Charlie. - Excuse me for interrupting.
- Böldüğüm için kusura bakmayın.
Excuse me for interrupting you.
Sizi böldüğüm için özür dilerim.
Excuse me for interrupting you.
Böldüğüm için kusura bakmayın.
Excuse me for interrupting.
Kusura bakmayın, bölüyorum.
Beth, excuse me for interrupting, but I need to speak with Detective Larsen.
Beth, böldüğüm için özür dilerim ama Detektif Larsen ile konuşmam gerek.
Wait - - excuse me for interrupting, but it seems to me that the longer we seek out this submarine, the further it takes us off our mission.
Kusura bakmayın ama bu denizaltıyı aradığımız sürece görevimizden de bir o kadar uzaklaşmış olacağız.
- Excuse me for interrupting.
I erken ı'm biliyorum.
Excuse me for interrupting, Ms. Sutton, but are you at all worried about the damage to your credibility?
Böldüğüm için kusura bakmayın Bayan Sutton, ama güvenilirliğinize gelen zarar sizi endişelendiriyor mu?
I'm sorry, Dennis, excuse me for interrupting this black thing, but come on... cops out to get O.J.?
Üzgünüm, Dennis. Siyahi olayınızı böldüğüm için kurusa bakma ama yok artık, polisler O.J.'yi indirmeye mi çalışıyor?
Excuse me for possibly interrupting you, but it's a matter of importance.
Sohbetinizi böldüğüm için kusuruma bakmayın ama mesele çok önemli.
Excuse me, for interrupting, sir.
Araya girdiğim için özür dilerim, efendim.
Excuse me for interrupting.
Lasemann'ın kaynı. - Derici mi?
Excuse me sir, pardon me for interrupting.
Affedersiniz, böldüğüm için kusura bakmayın...
Excuse me. I'm sorry for interrupting, but I didn't phrase this as a question.
Böldüğüm için kusura bakmayın ama ben size soru sormadım.
Excuse me for interrupting arts and crafts
... macunu bir insanın boğazından nasıl geçirebilirsin?
Excuse me for just interrupting like this, but I would also like to say a few words.
Böyle böldüğüm için affedin, ama ben de birkaç kelime söylemek istiyorum.
excuse me 38382
excuse me sir 46
excuse me please 16
excuse me a sec 32
excuse me a moment 108
excuse me for a minute 52
excuse me for a moment 85
excuse me one moment 36
excuse me a second 63
excuse me for one moment 16
excuse me sir 46
excuse me please 16
excuse me a sec 32
excuse me a moment 108
excuse me for a minute 52
excuse me for a moment 85
excuse me one moment 36
excuse me a second 63
excuse me for one moment 16