English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Excuse the mess

Excuse the mess translate Turkish

99 parallel translation
Please excuse the mess, will you?
Ortalığın kusuruna bakmayın lütfen.
Please excuse the mess.
Dağınıklığımın kusuruna bakmayın.
Excuse the mess up here. It is birdie num-nums.
Buranın dağınıklığının kusuruna bakmayın.
Please excuse the mess!
Lütfen dağınıklığımı bağışlayın!
E-Excuse the mess.
Kalabalık için üzgünüm.
Excuse the mess, it is difficult to clean all day long.
Dağınıklığımızı bağışlayın, bütün gün temizlik yapmak biraz yorucu oldu.
You'll have to excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Please excuse the mess.
Karışıklık için özür dilerim.
Excuse the mess.
Karışıklık için kusuruma bakma.
- Excuse the mess.
- Dağınıklığın kusuruna bakma.
Please excuse the mess.
Lütfen karışıklığı bağışlayın.
Please excuse the mess, the house isn't finished yet.
Karışıklığı bağışlayın ev henüz bitmedi.
Excuse the mess.
Dağınıklık için özür dilerim.
Excuse the mess.
Dağınıklığı mazur görün.
- Excuse the mess.
- Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
- Of course. Excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
Excuse the mess.
Dağınıklık için affedin.
Do excuse the mess.
Dağınıklık için kusura bakmayın.
Please excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
Excuse the mess.
Karışıklık için kusura bakma.
Well, you'll have to excuse the mess.
Karışıklık için kusura bakmayın.
You have to excuse the mess.
Dağınıklığı bağışlayın.
Excuse the mess. Behind it is a kitchen nook.
Mutfağın hiçbir eksiği yok.
MRS. BEAVER : Excuse the mess.
Dağınıklık için kusura bakmayın.
You'll have to excuse the mess in here.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Excuse the mess.
Karışıklığımı hoş görün.
Excuse the mess.
- Biraz dağınık kusura bakma.
Excuse the mess.
Karışıklık için özür dilerim.
Oh, excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Excuse the mess. Can I offer yousomething to drink?
Dağınıklık için kusura bakmayın.
Excuse the mess.
Dağınıklık için kusura bakma.
You'll have to excuse the mess.
Dağınıklık için özür dilerim.
You'll have to excuse the mess.
Karışıklık için özür dilerim.
- Excuse the mess.
- Dağınıklık için özür dilerim.
Excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
Excuse the mess, okay?
Dağınıklığın kusuruna bakmazsın değil mi?
Well, you have to excuse the mess.
Karışıklığı mazur görün.
You'll have to excuse the mess.We just had the place fumigated.
Dağınıklığı bağışlayın. Burayı yeni ilaçlattırdık da.
Excuse the mess.
Karışıklığın kusuruna bakmayın.
um, excuse the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
Excuse the mess.
Dağnıklık için kusura bakma.
Do excuse the mess.
Ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum.
Excuse the mess.
- Dağınıklığın kusuruna bakma.
Excuse me, fellas, can you tell me where the mess hall is?
Affedersiniz, arkadaşlar, yemek salonu nerede, söyleyebilir misiniz?
Excuse me, your power is fixed but the phones are a mess.
Afedersiniz, elektrik hattınızı onardım ama telefon hattınız felaket.
- Excuse the mess.
Hampton Trill'in Dairesi Hudson Mahallesi No : 450 29 Eylül Çarşamba Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
Excuse for the mess.
Pislik için affedersin.
Uh, Please, ehm, turn, and excuse for the mess.
Ah, lütfen oturun. Dağınıklık için özür dilerim.
I promised Gil I'd take that tree down today but I just got too tired. Excuse the mess.
Karışıklığı bağışla.
'Cause the way I see it, all I did here was clean up your mess. Excuse me?
Ben ise, burada tüm yaptığımın senin pisliğini temizlemek olduğunu zannediyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]