English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Excuse my french

Excuse my french translate Turkish

51 parallel translation
I'm gonna open his hole like this. Excuse my French.
Ona böyle bir delik açacağım.
They blast a place to hell. Excuse my French.
Özür dilerim ama ortalığı cehenneme çevirdiler.
Excuse my French.
Fransızcamı bağışla.
Excuse my French.
Sözümü bağışlayın.
If you'll excuse my French.
Konuşmamı bağışla.
Excuse my French.
Fransızca'mı mazur görün.
Excuse my French.
Sözüm meclisten dışarı.
Excuse my French.
Fransızca'mın kusuruna bakma.
Excuse my French... he farted.
Açıkça... Osurdu.
My balls, excuse my French, are in an iron vice.
Testislerim, Fransızcamın kusuruna bakma, demir mengenede sıkışmış durumda.
If you'll excuse my French.
Fransızcamı mazur görün.
Even my wife doesn't want to... excuse my french, fuck me.
Karım bile benimle sevişmek istemiyor.
Well, excuse my French, Mrs. Marsh, but you can suck my fat hairy balls!
Bakın, Fransızcama kızmayın, Bayan Marsh, ama büyük kıllı taşaklarımı yalayabilirsiniz!
Excuse my french.
Fransızcamın kusuruna bakma.
Excuse my French!
Dilimi mazur gör.
Excuse my french, but I think he's a shit.
Dilimi mazur görün ama bence o b... bir herif.
Excuse my French, honey, but I need some whatever kind of horse pills you've got, because this hurts like the dickens!
Özür dilerim tatlım, ama verebileceğiniz her türlü hapa ihtiyacım var, çünkü bu berbat biçimde acı veriyor!
I mean, excuse my French, but I think he's a shit.
Dilimi mazur görün ama bence o b... bir herif.
Excuse my French.
Kusuruna bakma.
( GIBBERING ) We would just book a hotel in London, and he'd pull all the Swedish models out of Tramps for four nights and, excuse my French, shag ourselves to death.
Londra'da bir otel odası tutardık ve Tramps kulübündeki tüm İsveçli modelleri dört günlüğüne getirirdi ve
Bugger that. Excuse my French.
Bakın ne diyeceğim!
Excuse my French.
Fransızcam için özür dilerim.
Excuse my French, everybody in America...
Fransızcamı bağışlayın, Amerika'daki herkes...
Excuse my French.
Laflarımın kusuruna bakmayın.
Excuse my French, but they're fucking monsters, ain't they?
Afedersin fransızım, lanet olasıca yaratıklar değil mi?
Hurts like a motherfucker, excuse my French.
Orospu çocuğunun canı yanmış olmalı, kusuruma bakma.
Yeah, excuse my French.
Evet, kusuruma bakmayın.
Excuse my French, but did they fuck!
Kusura bakmayın ama sıçıp batırdılar!
She said to say - excuse my French -'bloody well get your arse up here.'
Şöyle dedi - Fransızcamın kusuruna bakma - : "Kaldır o kıçını ve buraya gel."
Ma'am, I'm not one to speak out of school, but... Oh, well, hell... Excuse my French.
Ben ağzını sıkı tutmasını bilen bir adamımdır ama...
Do excuse my French, dear boy.
Kabalığımı mazur gör, oğlum.
A tart. Excuse my French.
Fransızcamı maruz gör.
Excuse my French.
Fransızcamın kusuruna bakma.
That, my daughter, isn't saying... Excuse my French... jack-the-F-shit.
Ağzımı bozacağım ama bu dediğin bir boka yaramaz.
She's a sweet girl but she's marrying you and I think she's being a fucking mug, if you'll excuse my French.
Çok tatlı bir kız ama seninle evleniyor ve Fransızcamı mazur gör, bence aptallığın daniskasını yapıyor.
Excuse my French.
Ağzımı bozduğum için özür dilerim.
Excuse my French, I always'put my mouth in my foot'.
Fransızcam için kusura bakmayın, her zaman pot kırarım.
Now excuse my French, but when are you gonna get off your duff and do something?
Kusuruma bakmayın ama ne zaman kıçınızı kaldırıp bir şeyler yapacaksınız?
Excuse my French.
Fransızcamı affedin.
Excuse my French.
Fransızcamı mazur görün.
- Excuse my French.
- Kusura bakmayin.
You must excuse my indifferent French.
Berbat Fransızcamı mazur görün.
Excuse me, it seems your friends can't pay the 200 they owe, so I'll have to - pardon my French - beat the crap out of them.
Affedersiniz bayan. Sanırım arkadaşlarınız borçlarını ödeyemeyecekler. Bu durumda, ben de onları döveceğim.
Excuse my French.
İyi bir yumruktu, ha?
Please excuse my bad French.
Kötü Fransızca'mı bağışlayın.
Excuse my fuckin'French.
Lanet olası lisanımızın kusuruna bakma!
My Monique speaks only French, so please excuse the inconvenience.
Benim Monique'im sadece Fransızca konuşur, lütfen durumu mazur görün.
Excuse me French, I forgot my...
Affedersin... -... Fransız, sigaramı...
Well, pardon me, young man. Excuse the shit out of my goddamn French, but... did you just threaten me?
Affedersin delikanli boktan Fransizcamin kusuruna bakma ama biraz once beni tehdit mi ettin sen?
If my esteemed colleagues will excuse me, you are not seriously suggesting that the French and British don't have classified intelligence that they keep secret for reasons of national security.
Saygıdeğer meslektaşlarımın müsaadesiyle bir şey diyeceğim. Fransa ve Birleşik Krallık'ın ulusal güvenlik sebebiyle sakladığı gizli bilgiler olmadığını söylemiyorsunuz herhâlde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]