English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / First thing tomorrow

First thing tomorrow translate Turkish

714 parallel translation
We'll break camp first thing tomorrow morning.
Yarın sabah ilk iş kampı toplayacağız.
We'll go first thing tomorrow.
Yarın ilk iş oraya gideriz.
The first thing tomorrow morning.
Yarın sabah, ilk işin bu.
Let's do it first thing tomorrow.
Yarın ilk iş yaparız.
The gentleman in question will be in the office first thing tomorrow morning.
Bahsettiğim adam yarın sabah burada olacak.
Loulou first thing tomorrow morning you're going to the analyst, bad dog!
Loulou... Yarın sabah ilk iş seni doktora götüreceğim. Seni kötü köpek!
I have got to ask for his pardon first thing tomorrow.
Yarın ilk iş ondan af dilemeliyim.
First thing tomorrow, I'm gonna mortgage my house.
Yarınki ilk işim evimi ipotek ettirmek olacak.
Bring it in first thing tomorrow morning. I'll manage it somehow.
Arabanı sabah erkenden getir, ben bir şey ayarlarım.
First thing tomorrow morning, we'll go out to the ship, take off everything else we might possibly need and then blow her up.
Yarın ilk iş gemiye gideceğiz... mümkün olan herşeyi alıp... - havaya uçuracağız.
We'll leave first thing tomorrow.
Yarın ilk iş gideriz.
I'll go to see Helen first thing tomorrow morning.
Yarın sabah ilk iş olarak gidip Helen'i göreceğim.
First thing tomorrow I'll get one of those straw hats that the Americans wear.
Yarın ilk iş, Amerikalıların giydiği şu hasır şapkalardan alacağım. İlk iş.
First thing tomorrow. So tomorrow, since you're without protector or guaranteed employment the authorities will ship you back, back where you came from.
Yarın, yetkililer seni geldiğin yere geri yollayacaklar gemiyle çünkü koruyucu kimsen ya da bir işin yok.
- We'll try it first thing tomorrow.
- Yarın ilk işimiz bunu denemek olsun.
First thing tomorrow morning we'll start a full schedule.
Yarın sabah ilk iş eğitimine tam programla başlıyoruz.
First thing tomorrow you go and see a lawyer.
Yarın ilk olarak, gidip bir avukatla görüşeceksin.
First thing tomorrow morning.
Yarın sabah ilk iş gelecekler.
- You have to make it up first thing tomorrow morning!
- Yarın sabah ilk işin bu işi halletmek olacak!
Fan all the stacks till you find them I want those shoes first thing tomorrow!
Bulana kadar bütün rafları ara. Yarın ilk iş olarak o ayakkabıları istiyorum!
I was thinking of coming back first thing tomorrow.
Yarın ilk iş olarak buraya gelmeyi düşünüyordum.
I want you in my office first thing tomorrow morning.
Yarın sabah ilk iş, seni ofisimde istiyorum.
We could've left first thing tomorrow...
Yarın ilk iş olarak gidebilirdik...
And then first thing tomorrow morning... we print up some wedding announcements.
Ve sonra yarın sabah ilk iş... biraz düğün davetiyesi bastırırız.
Baker, first thing tomorrow, take Diana out of here.
Baker, yarın ilk iş olarak Diana'yı buradan götürmeni istiyorum.
First thing tomorrow just go out and buy us another car.
Yarın ilk iş gidip bize yeni bir araba al.
First thing tomorrow.
- Yarın ilk iş olarak.
Take the bus up first thing tomorrow.
İlk otobüsle gel yarın.
Tomorrow... First thing tomorrow, we have our first session of psychoanalysis.
Yarın ilk psikanaliz seansımızı yapacağız.
First thing tomorrow morning
Yarın sabah ilk iş olarak
First thing tomorrow, I'll try it on a human.
Sabah ilk iş bunu bir insanda deneyeceğim.
First thing tomorrow, I want you to come over here and visit my brother with me.
Yarın ilk iş buraya geleceksin. Seninle ağabeyimi ziyaret edeceğiz.
Moreno's being transferred first thing tomorrow morning.
Moreno yarın sabah transfer ediliyor.
- First thing tomorrow.
- Yarınki ilk işim. Tamam.
I want a copy of that first thing tomorrow.
Sabah ilk iş onun bir kopyasını istiyorum.
I'll finish those reports on up tonight, and I'll run them on over first thing tomorrow, all right?
Raporları bu akşam bitirip yarın ilk iş olarak sana bırakırım.
Well, I'll finish that on up tonight and then I'll bring it over first thing tomorrow morning.
Ödevi bu gece bitirip yarın ilk iş olarak sana bırakırım.
Yes, sir. I'll break the news to him first thing tomorrow morning.
Evet, efendim.Yarın sabah ona haber veririm.
First thing tomorrow, I shall have a bone to pick with the signora.
Yarın ilk iş, sinyorayı ikna etmek için bir şeyler yapacağım.
We'll make that call together first thing tomorrow from my office, OK?
Yarın sabah ilk iş benim ofisimden bir telefon konuşması yapacağız birlikte, OK?
I promise we'll get back to this gilligan business First thing tomorrow.
Söz veriyorum yarın ilk iş bu Gilligan meselesine geri döneceğiz.
- We'll leave first thing tomorrow morning.
- Yarın erkenden ayrılacağız. - Yarın mı?
Tomorrow, first thing I'm going to pay it.
Yarın ilk işim bunu ödemek olacak.
He must go tomorrow morning, the first thing!
Yarın sabah ilk iş olarak gitmeli. Ama...
Tomorrow morning, first thing we're going to take you and see a doctor find out what's matter with you
Valla bir şeye karışmam. Annenle senin için çok endişeliyiz Tommy.
- Ring me tomorrow first thing.
- Yarın beni arayın.
Yes, now look, the first thing you do tomorrow morning is to call up the theater ticket agency, get two seats for a couple of shows next week.
- Evet, bak dinle. Yarın sabah yapacağın ilk iş, tiyatro bilet acentesini arayıp önümüzdeki haftaki iki oyun için iki kişilik yer ayırtmak olacak.
- Tomorrow, first thing, we go to bank.
- Yarın ilk iş, bankaya gidiyoruz.
I'll send you the money first thing tomorrow.
Sabah ilk iş paranızı göndereceğim.
They'll start tomorrow, first thing?
Yarın ilk iş başlıyorlar mı?
So you could go to american express, like, right now before it closes... and send us $ 200, and then Sid could pick it up here tomorrow, like, first thing when they open.
Kapanmadan Amerikan Ekspres'e yetişip bize 200 $ yollasana. Böylece Sid yarın ilk iş hemen parayı alır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]