English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Five more

Five more translate Turkish

2,061 parallel translation
Just five more minutes.
5 dakika.
Let's stay like this five more minutes.
5 dakikalığına böyle duralım, sonra kalkacağım.
Just five more spins.
Sadece 5 tur daha.
Five more pounds of ground chuck?
On kilo daha atayım mı?
There are five more minutes.
Daha 5 dakika var.
five more seconds.
Beş saniye daha.
Five more. Five more.
Beş adım daha.
- The bad news is They need five more vacation situations for bacardi rum.
- Kötü haber Bakardi rom için 5 tatil mekânına daha ihtiyaçları var.
We need five more situations for rum.
Rom için beş yer daha düşünmemiz lazım.
You want to go back to pelican bay for five more years?
- Ne yani 5 yıllığına Pelikan Körfezi'ne geri dönmeyi mi istiyorsun?
- begging meto let you stay outfor five more minutes, please, mommy.
- sonrada bana "anne lütfen beş dakika daha" diye yalvarırdın.
Four or five more hours ahead.
-... dört veya beş tane kalmıştır.
Call me when you want five more, okay?
Beş daha istediğinde, bana haber ver olur mu?
We could intubate him- - Need five more milligrams of diazepam.
Entübe edebiliriz, sonra- - 5 mg daha diazepam getirin.
I guess we can add five more bucks to your tab.
Hayley benimle konuşmuyor. Her şeyi denedim.
Five more minutes, Rabbit.
Beş dakika ver, Rabbit.
We got five more of these filled with medical testimony and the depo dump.
Bunlar gibi yeminli ve tıbbi tanık ifadeleri içeren beş kutu daha var.
You know? Why don't you grab five more.
Beş tane daha getirsene.
Five more years.
Beş yıl sonra o da olacak.
I should be here five more.
on sene yerine. Beş sene daha kalmalıyım.
You were supposed to be locked up for five more years!
Özgürüm. İçeride beş yıl daha!
You are, for five more minutes.
Beş dakikalığına daha öylesin.
It's just gonna be, like, five more minutes.
Beş dakika falan daha sürecek gibi.
It's only five more sleeps till parents'day.
Tatile çıkmamıza beş gün kaldı.
So if you guys, you know, stay here for five more minutes, I'm sure someone else will come along who...
5 dakika daha beklerseniz başka biri gelecektir...
No, just five more minutes, please.
Hayır, beş dakika daha lütfen.
" Five more minutes.
Beş dakika daha var.
They're burning five times more power a month than they should making moo shoo pork.
Moo Shoo yapmak için gerekenden 5 kat daha fazla elektrik harcıyorlar.
- Oh, yeah. Make five times more than when I was a teacher.
- Kesinlikle öğretmenlikten beş kat daha fazla para kazanıyorum.
- About five more seconds.
- Yaklaşık beş saniye.
Thirty-five or more.
35 ya da daha fazla.
From the looks of you, I'd say no more than five or six.
Görünüşe göre, 5 veya 6'dan fazla değil.
You said we have five hours, maybe more.
Beş, belki de biraz daha fazla saatimiz olduğunu söylemiştin.
Well, think how much more aged it will be when you're of age. In five years.
Beş yıl içinde sen yaşını doldurunca ne kadar yaşlanacağını düşün bir de.
But they're so accurate that they can give me something like one millimeter of accuracy in the horizontal and more like five millimeters in the vertical.
Ancak o kadar kesin sonuçlar alıyoruz ki yalnızca yatay düzlemde 1 milimetrelik ve düşey düzlemde en fazla 5 milimetrelik bir hata payı gösteriyor.
The basin is surrounded by mountains more than five miles high.
Havza 8 km'den yüksek dağlarla çevrilmiş.
When lightning arcs through the air, the air is briefly raised to a temperature that can be more than 50,000 degrees, that's five times the surface temperature of the Sun.
Yıldırım havada bir ark oluşturduğunda, hava sıcaklığı yaklaşık olarak 50,000 derecenin üzerine, yani güneş yüzeyi ısısının beş katına kadar çıkar.
Uh, more like five now.
Şimdi beş saniyen kaldı.
You guys aren't half bad after five of these. Less talky, more drinky.
Bunlara beş tane içince, hiç fena insanlar olmuyorsunuz.
I know that this is a surprise, but even so... And even though you must think he is five million times above me, but I really do hope that, in your own words, more wonderful things have happened.
Bu bir sürpriz oldu biliyorum ama öyle olsa bile... onun benden beş milyon kez üstün olduğunu düşünmenize rağmen, ama gerçekten de inanıyorum ki sizin de söylediğiniz gibi, daha muhteşem şeyler olmuş.
Or did he grow up more like an ape? Turkana Boy was already five feet, three inches tall.
Çocuğun modern bir insan gibi mi yoksa bir maymun gibi mi büyüdüğü gibi sorulara cevap verebilirsiniz.
You know, it takes more than skill to bag ten in a row five days in a row. You really have to have a level head.
Yılın babası olarak, Altın Pezevenk ödülünü kazanmak DJ Slickbone için bir onurdur!
You know, it takes more than skill to bag ten in a row five days in a row.
Oyunlarda 5 gün peş peşe, o pinleri devirmeyi başarabilmek, yetenekten fazlasını istiyor.
The nutrient bath won't keep it alive for more than another five hours.
Besleyici bölme yeterli gelmiyor bir beş saat kadar daha dayanır.
And more than five thousand dead US troops.
Ve beş binden fazla ölü Amerikan askeri.
But what is more amazing is that this process of drying and flooding has happened not Just once, but possibly ten times. With this flooding, five and a half million years ago,
Pantanal'a geri döndüğümüzde, sonunda kurulan kameralar yeni doğmuş yavruları olan bir su samuru ailesini yakalamıştı.
Yeah, we'll be back in more like five.
Evet, en fazla beş dakikada döneriz.
I can change the batteries as long as we have more than five minutes.
- Etkisizleştirebilir misiniz? Beş dakikadan fazla pil ömrü kaldığı sürece tüpün pilini değiştirebilirim.
AND SO THIS DEADLY SPOT ON THE HIGHWAY REMAINS, AND IN FIVE YEARS 20 MORE PEOPLE WILL DIE.
Yani o ölüm virajını düzeltmedikleri için beş yıl içinde 20'den fazla kişi ölecek.
He's never belonged to anyone for more than five years.
Hiç kimseye beş yıldan uzun süre ait olmadı.
- A lot. A lot. - You don't really need more than five...
- Daha çok. - 5.000'den fazlasına ihtiyacınız...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]