English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gonna miss you

Gonna miss you translate Turkish

2,536 parallel translation
[Sighs] We're gonna miss you.
Seni özleyeceğiz.
I'm gonna miss you.
Seni özleyeceğim.
I'm gonna miss you.
Özleyeceğim seni.
Oh, we're gonna miss you around the precinct, Frank, but I guess our loss is Central's gain, right?
Emniyette yokluğunu arayacağız Frank. Ama bizim kaybımız CIA'in kazancı oldu sanırım.
That's not when I'm gonna miss you.
O zaman seni özleyemeyeceğim zaten.
I think I'm gonna miss you so much.
Seni çok özleyeceğimi düşünüyorum.
I am gonna miss you... so much.
Seni çok özleyeceğim.
We're gonna miss you.
Seni özleyeceğiz.
I'm gonna miss you guys.
Sizi özleyeceğim.
Daddy's gonna miss you every second of those 48 hours.
Babacık seni bu 48 saatin her saniyesinde özleyecek.
I'm gonna miss you, Stewie.
Seni özleyeceğim, Stewie.
I'm really gonna miss you.
Gerçekten seni özleyeceğim.
I really was gonna miss you.
Gerçekten seni özleyecektim.
I think I'm gonna miss you most of all.
Bunların hepsini özleyeceğim.
I'm gonna miss you, son.
Jack'e! - Seni özleyeceğim oğlum.
I'm gonna miss you, too.
- Ben de seni özleyeceğim.
I'm gonna miss you when you go to San Francisco.
San Francisco'ya gittiğinde seni özleyeceğim.
I'm gonna miss you, too.
Ben de özleyeceğim.
I'm just gonna miss you, that's all.
Sadece seni çok özleyeceğim, o yüzden.
I'm gonna miss you, Carstairs.
- Seni özleyeceğim Carstairs.
And we're really gonna miss you.
Ve seni çok özleyeceğiz.
I think the cheerleading competition is gonna be a lot of fun, but if you go, you're gonna miss out on us doing the most iconic song of all time.
Amigolar müsabakası çok eğlenceli olacak ama eğer giderseniz müzik tarihinin en iz bırakan şarkıyı kaçıracaksınız.
Oh, you know, those are the nights I'm gonna miss the most after eight years together...
Biliyor musun sekiz yıllık birliktelikten sonra en çok özleyeceğim şey o akşamlar olacak.
Shoot with that thing, you ain't gonna miss.
Bununla bir şeye ateş edersen kaçırmazsın.
If you want to come home, you absolutely can. But if you do, you're gonna miss something really special.
tabiki gelebilirsin. çok özel birşeyi kaçıracaksın.
Look, miss, this is gonna sound a little nutsy, but it wasn't me you met. It was my brother.
Bakın hanımefendi, biraz aptalca gelebilir ama görüştüğünüz kişi ben değilim.
- I'm gonna miss all you guys.
- Hepinizi özleyeceğim.
- Are you gonna miss me?
- Beni özleyecek misin?
I wasn't gonna miss Valentine's with you.
Sevgililer gününü sensiz geçiremezdim.
If you're always looking in the rearview mirror, you're gonna miss the turn you need to make in the road ahead of you.
Sürekli dikiz aynasına bakıyorsanız, önünüzde akıp giden yolda, yapmanız gereken manevraları kaçırırsınız.
What are you gonna miss most about Scranton?
Scranton'ın en çok neyini özleyeceksin?
How much you want to bet we're gonna miss it?
- Uçağı kaçıracağımıza iddiaya var mısın?
Look, I don't know what Tanya told you or Lenore told you... or Miss It's-Always-My-Birthday told you... so I'm gonna tell you :
Bak, Tanya'nın ya da Lenore'un ya da Bayan Her-gün-benim-doğumgünüm'ün sana ne söylediğini bilmediğimden sana bir de ben söyleyeyim.
If you don't hurry up, you're gonna miss the party.
Acele etmezsen, partiyi kaçıracaksın.
Oh. You're gonna miss this one.
İşte bunu çok arayacaksın.
So you were really gonna miss me?
Gerçekten beni özleyecek misin?
Hey, you guys, I just want you to know I'm really gonna miss the three of you - - you with the gruff attitude and you with the much bigger heart than you let on, mister, and you, all wide-eyed and innocent.
Hey, Sadece, bilmenizi isterim ki üçünüzü gerçekten özleyeceğim - - senin huysuz tavırlarını senin o büyük kalbini, bayım, ve senin saflığını ve kibarlığını.
There are only four tests a year, which means, if you miss this one, you're gonna have to wait another three months.
Yılda sadece dört sınav oluyor, bu demektir ki bunu kaçırırsan, bir dahaki sınav için... -... üç ay beklemek zorunda kalırsın.
No, you're not- - gonna miss that party?
Hayır gelmiyorsun- - Bu partiyi nasıl kaçırabilirim?
So you're gonna miss out on buying this?
O zaman bunu almayacak misin?
You say that about my son again and you and I are gonna have a problem, and I do not miss.
Gene oğlum hakkında konuştun, seninle bir sorunumuz olacak ve ben ıskalamam.
I miss you, too... but, Navid, if you're never gonna break things off with Amal, then I don't think I'm ever coming back.
Seni çok özledim... Ama Navid, Amal ile olan ilişkini kesemeyeceksin o zaman ben dönceğimi sanmıyorum.
I played a note on a tuba. Thank you for the offer, Miss Corcoran, but right now, we're gonna concentrate on winning this thing.
Teklif için teşekkür ederiz, Bayan Corcoran, ama kazanmayı planlıyoruz.
And all you need to know is that Miss Blanchard is gonna bail her out.
Venin de bilmen gereken tek şey Bayan Blanchard'ın onun kefaletini ödeyeceği.
If you quit now, you're gonna miss the best part- - payback.
Şimdi vazgeçersen en iyi yerini kaçırmış olacaksın. Ödeşme.
Cut that shit out, you're gonna miss the war.
Kes şu saçmalığı, savaşı kaçıracaksın.
You're not gonna miss anything important.
Önemli bir şeyi kaçırmayacaksın yani.
Uh, that was just Maura. She said, you know, it's a shame you're gonna miss it.
Sadece Maura. "Kaçıracak olman çok kötü" diyor
Auntie Em, you know what Miss Gulch said she was gonna do to Toto?
Em teyze, bayan Gulch'Toto'ya yapacaklarını biliyor musun?
You blink, and you'll miss it, and I'm not gonna spend the whole night facing off with Matt's ex-wife to watch a ten-minute play about how hippos learn to share.
Gözünü kırpsan kaçırırsın, ve tüm geceyi Matt'in eski karısıyla yüzyüze on dakikalık hipopotamların paylaşmayı nasıl öğrendikleri hakkında bir oyunu seyretmekle harcamayacağım.
We're not gonna miss Christmas. You hear me?
Yılbaşını falan kaçırmayacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]