I'm from here translate Turkish
4,017 parallel translation
I'm gonna let you decide where we go from here.
Bundan sonrasında ne yapacağımıza sen karar ver.
Well, now that you've... seen it, I won't be needing a towel from here on out.
Artık gördüğünüze göre, bundan sonra havluya ihtiyacım olmayacak.
WITHOUT USING A RULER, I GO FROM HERE TO HERE, AND I'M AT THIS THICKNESS.
Cetvel kullanmadan, şöyle şu kadar ve bu kalınlıkta.
I've called you all here to announce that we have identified the remains of William Parker, who went missing from Crossmere Woods in 1926.
Sizleri buraya 1926'da kaybolan William Parker'ın kalıntılarını Crossmere Ormanı'nda bulduğumuzu duyurmak için çağırdım.
Thanks, I'll take it from here.
Teşekkürler, buradan itibaren ben alacağım.
She says here, and I'm quoting directly from her will,
Şöyle diyor, aynen vasiyetten okuyorum.
I don't know you, but you're not from around here.
Seni tanımıyorum, ama buralardan değilsin.
Here I was headed down a strange new path....... strange new life that nobody would have suspected from looking in....
Yepyeni ve garip bir yola sapmıştım....... kimsenin bakmaya şüphe etmeyeceği, garip ve yeni bir hayat....
I'll take it from here.
- Buradan alırım artık. - Tabii ki alırsın.
Okay, Madeline, so from what I'm seeing here, it looks like gallstones.
O yüzden ambulans çağırdım. Tamam, Madeline, burada gördüğüm kadarıyla safrakesesi taşına benziyor.
And the Green Lanterns are forbidden by Guardian treaty from returning to Earth now that we've convinced U.N. Secretary Tseng to welcome us here.
Ve Green Lantern'lar da B.M. Sekreteri Tsang'i bize hoş geldin demesi için ikna ettiğimize göre Vasi Anlaşması gereği bize müdahile edemezler.
That is a copy from a Xerox machine badly in need of toner, which is just one of the many oversights that would not have continued had I been made an executive here.
O buradaki toneri bitmiş bir makinede çekilmiş bir fotokopi sadece - ki ben eğer burada yönetici olsaydım tonerin bittiği hemen anlaşılırdı tıpkı bittiği halde gözden kaçan diğer şeyler gibi.
I'm standing on the ledge the view from here is pretty and I'm step off the edge and now I'm fallin', baby through the sky through the sky
* Duruyorum tam kenarda * * Mükemmel buradan manzara * * Bir adım atıyorum ileriye doğru *
If I stand here and refuse to yield my time, you are prohibited from voting on the bill.
Burada dikilip zamanımı değerlendirmezsem, Önergeyi oylamanız yasak olur.
"Rocky, you need help." And that's why I'm standing here celebrating 90 days of abstinence from love addiction.
İşte bu yüzden burada aşk bağımlılığımdan uzak kalmamın 90. gününü kutluyorum.
I'm going right there from here.
Buradan gösteriye gideceğim.
I'm talking to them all the time, and that-that's the only reason I think that if I could land one of these jobs in New York, and just get them out here from Houston, I don't know, maybe we'll have a... a real shot at a fresh start.
Sanırım o yüzden New York'taki işlerden birini alabilecek olsam onları Houston'dan buraya getirsem, belki gerçekten yeniden başlama şansımız olabilir.
I only moved up here because I couldn't stand living in the same city and never hearing from him.
Aynı şehirde yaşayıp ondan haber almadan yaşamayacağım için buraya taşındım sadece.
From what I can tell, it means a nurse will come in here every five minutes, wake you up, and ask if you're resting okay.
Anladığım kadarıyla, beş dakikada bir, bir hemşire gelip seni uyandıracak ve iyi olup olmadığını soracak.
Since I'm broke, here's a small gift straight from the heart
Beş parasız olduğum için sana yürekten gelen ufak bir hediyem var.
Know I'm only gonna be seeing you here and there from here on out, and...
Bundan sonra seni çok seyrek görebileceğimi biliyorum...
That's, like, two hours from here. I'm not doing that.
İki saatlik yol var oraya, hayatta gitmem.
And yet, here I am, dragged from my breakfast to converse with you here.
Ama şimdi buradayım. Sabah kahvaltımdan sürüklenerek sizinle görüşmeye getirildim.
Except for half the accident victims in a ten car pile-up being rerouted here from downtown, and the E.R. attending not answering any of his pages, yeah, I'm okay.
Şehir merkezinde on arabanın birbirine girdiği kazadaki yaralıların yarısının buraya gönderilmesi ve acil servis doktorunun çağrılara cevap vermemesi dışında her şey yolunda.
Castle, I think I can reach that computer from here.
Castle, sanırım bilgisayara ulaşabilirim,
And I figured my wife and I must have danced the tango from here to Zanzibar.
Sonra hesapladım, eşimle birlikte tango yaparak buradan Zanzibar'a kadar yürümüşüz.
Judging from the blood on the couch, I'm betting that the finger was cut here.
Kanepedeki kana bakarsak, bahse girerim parmak burada kesildi.
A few weeks ago, I broke in here and copied the flash drive you have from Albatross.
Bir kaç hafta önce, buraya gizlice girdim ve senin Albatros'tan aldığın belleği kopyaladım.
I will, when I get a little respect around here, whether it be from the P.A. or the country music association.
Basından veya Country müzik birliğinden birazcık saygı gördüğümde öyle olacağım.
Ladies and gentlemen, I've gathered you all here today because you deserve to hear directly from me.
Bayanlar ve baylar, hepiniz, bugün buraya bunu direkt benden duymaya hakkınız olduğundan dolayı çağırdım.
So, from here on, I'm gonna keep everything hell-related - - demons, et cetera - - away from you.
Bundan sonra cehennemle ilgili şeyleri sizden uzak tutacağım.
It's been real fun, Detective Beckett, but, uh, I'll take things from here, all right?
Gerçekten eğlenceliydi, Dedektif Beckett ama bundan sonrasını ben devralacağım, tamam mı
And then you squeal in like freaking Steve McQueen from Bullitt and I'm, like, get me the hell out of here.
Sen de Bullitt'teki Steve McQueen gibi geliverdin,.. ... ben de "Götür beni!" diye bağırdım.
I left it right here second from the bottom and when I came back, it was moved.
Tam şuraya bıraktım alttan ikinci sıradaydı ama geldiğimde aynı yerde değildi.
I'm here to tell you he's recusing himself from the case.
Kendini davadan çektiğini söylemeye geldim.
I'm here to save Jeff from the smothering teat of his study group.
Jeff'i, çalışma grubunun baskıcı dişlerinden kurtarmaya geldim.
I mean I'm only two blocks from here, so.
Zaten iki blok ötede oturuyorum.
I stole it from her and brought it here.
Onu çaldım ve buraya getirdim.
The numbers that I remember... from the box that was brought here from the other house... are these numbers.
Diğer evden buraya getirdikleri kutudan çıkan numaralar benim hatırladığım kadarıyla bu numaralar.
Here's how things look from where I'm sitting.
Bak bana buradan nasıl görünüyor.
" I knew he was not from around here, cos he was wearing smart shoes.
Şık ayakkabılar giydiği için bu civardan olmadığını anladım.
♪ Oh, get me away from here, I'm dying ♪ ♪ Play me a song to set me free ♪
Çeviri : dejavu2008
I'm here to warn the detective that, uh, Kevin Connor was recently released from prison, and he is killing all of the people who humiliated him during his trial.
Kevin Conner yakın zamanda hapisten çıktı ve duruşmasında onu küçük düşüren herkesi öldürüyor.
I don't know why she asked you for help, but I got it from here.
Neden senden yardım istedi bilmiyorum, ama bundan sonrasını hallederim ben.
But I'm here today so you can tell me exactly what you want from me.
Ama ben bugün buraya benden tam olarak ne istediğini öğrenmeye geldim.
Carrie, I am going straight from here to the Circuit Court to file an emergency appeal.
Carrie, doğruca Temyiz Mahkemesi'ne gidip acil durum temyiz başvurusu yapacağım.
You know from where, I'm here?
- Burada olduğumu nereden biliyordun?
I'm came from far away, from Busan to compete here.
Okul yönetiminden sakatlığını kasten saklarsan aldığın bursu iade etmen gerektiğini biliyorsun.
I'm really good at moving things from here to there.
Bir şeyleri, bir yerden bir yere götürmekte harbiden iyiyimdir.
I'll take it from here.
Buradan sonrasını ben alırım.
I'm Terry. My boy and I just moved here from Michigan.
Oğlumla beraber Michigan'dan yeni taşındık.
i'm from new york 32
i'm from texas 17
i'm from 38
i'm from the future 37
i'm from brooklyn 17
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
here 35434
i'm from texas 17
i'm from 38
i'm from the future 37
i'm from brooklyn 17
from here on out 107
from here on 55
from here on in 44
from here 210
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here i go again 25
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here's my 20
here i go again 25