English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I got your back

I got your back translate Turkish

1,200 parallel translation
I got your back right here.
Sana arka çıkacağım. Borcum var sana.
And I got your back for life.
Ben de ömür boyu arkanda olayım.
You know I got your back, right?
Seni desteklediğimi biliyorsun, değil mi?
I got your back.
Arkanı kollarım.
Look, I got your back.
Bak, seni kolladım.
Don't worry, Turtle, I got your back. I'll put Busey on his ass.
Merak etme ben senin arkandayım.
However, if something happens, and I find myself, let us say... a tad more emotional than I would "like..." I got your back, Grandpa.
Ama bir şey olur ve istediğimden daha duygusal olduğumu hissedersem, o zaman...
- I got your back.
- Arkanı kollarım.
I got your back.
Arkanı kolluyorum.
And if an angry dance-off breaks out I got your back.
Bu arada kavga çıkarsa ben arkandayım.
So what? Safety in numbers ; I got your back.
Kalabalıkta daha güvende olursun, arkanı kollarım.
Second, I got your back, so cut me a little slack.
# İkinci olarak, arkanı kolluyorum, neden bana biraz rahatlık vermiyorsun?
The point is that I got your back... but Lex won't.
Konu arkan benle sağlam Lex ile değil.
I got your back...
Arkandayım...
No, I got your back.
- Hayır. Arkandayım.
- Dante, go, I got your back.
Dante, yürü, arkanı kolluyorum.
I got your back.
Ben arkandayım.
Okay, I got your back.
Tamam. Arkanı kolluyorum.
But I got your back, and I'm gonna keep havin'your back.
Fakat, arkanda ben varım ve hep arkanda olmaya devam edeceğim.
I got your back, dog. Trust me on that.
Senin arkandayım ahbap, bana güven.
This is 3 to 1. I got your back, but if you black out, you're gonna kill yourself and everybody down there.
3 den 1'e. Arkandayım ama kendinden geçersen, herkesi öldüreceksin.
- I got your back.
- Arkandayım.
- I got your back.
- Sen buradasın.
I just want to let you know that we got your back.
Sadece arkanda olduğumuzu bilmeni istedim.
I've got your back.
Arkandayım.
- But I always got your back, man.
- Ama seni her zaman desteklerim.
I mean, I've just got to give it an honest shot. So, I guess you'll be wanting your room back.
Tamam, önce ben söylersem olur mu?
I just got your back up.
I just got your back up.
I imagine you got your reasons for coming back now.
Şimdi geri dönmek için bir nedenin olduğunu hayal ediyorum.
Well, I never got back from you... The pen I used to sign your book on our graduation day.
Şey, mezuniyetimizde defterini imzaladığım kalemimi senden geri alamamıştım.
Look, forget them, Slayer. I've got your back.
Geç kalmaktan nefret ederim.
I've got your back, Chief.
- Merak etme, Şef.
I see you got your Angel back.
Sana geri melek var bakın.
- I'm charlie utter. And if you got your head blown off sitting'here with your back turned, that'd be as fair a play as you gave him.
Burada arkan dönük otururken kafanın uçurulması... senin Bill'e yaptığın kadar adil olurdu.
Well, yeah, I-I realize it's not your fault that the meeting got postponed, but you promised you'd be back tonight.
Tamam, Anlıyorum, toplantının ertelenmesi senin hatan değil. ama bu gece eve geleceğine söz vermiştin.
I have to go back to Frisco in the morning, but I got your call.
Sabah San Fransisco'ya dönmek zorundayım. Ama mesajını aldım.
Your concern is duly noted, Doc, but I got to get back to work.
Endişelerin hakkıyla not edildi, Doktor, fakat işe geri dönmem lazım.
I'm sorry it took so long to call you back, I just got your message.
Geç aradığım için üzgünüm. Mesajınız yeni elime geçti.
Oh, and Joey, you should know that I got a couple of different job leads, and as soon as one pans out, I'll give you back most of your money.
Oh, ve Joey, ve bilmeni isterim ki bir kaç işe başvurdum bile, İşe girer girmez paranın çoğunu geri ödeyeceğim.
THERE YOU ARE. I THOUGHT YOU LITERALLY GOT LOST ON YOUR WAY BACK FROM THE KITCHEN.
Ben de mutfaktan dönerken kelimenin tam anlamıyla yolunu kaybettin sanmıştım.
Well, now that we've got your love life straightened out I think it might be time to take a step back and untangle this incestuous web I like to call the "Julie-Caleb union." Let's think about this.
Theresa ile ayrıldık. Madem aşk hayatın yoluna girdi artık bir adım geri gelip "Julie Caleb İttifakı" adını verdiğim şu "ensest ağı" bir dağıtalım derim.
I've got your golf clubs in the back of the car, we've got a 9 am tee-time.
Golf sopaların bagajda, Saat 9'da ilk vuruşu yapacağız.
You got to do your homework before I take you back or your mom's going to kill me.
Sizi geri götürmeden ödevlerinizi yapmanız lazım. Yoksa anneniz beni öldürür.
When you've got your circulation back, I'd like you to sign for your belongings.
Serbest kalacağın zaman için, kişisel eşya listesini imzalamanı istiyorum.
And I know your natural impulse is to take what you saw back downtown with you. - But I got to ask you...
Ve doğal tepkinin bunu gidip merkeze bildirmek olduğunu biliyorum, ama senden rica ediyorum...
[Whispering] I got a gun to your back.
Sırtına silah dayadım.
I've got your back.
Arkanı kollarım.
'Sorry I didn't get back to you last night but I got your messages.
Dün akşam arayamadım üzgünüm.
You've got to get back to your family and I've got to start mine.
Sen ailene dönmelisin, ben de aile kurmaya başlamalıyım.
I thought you got your team back.
Eski takımını geri aldın sanmıştım.
You best come up with an answer,'cause I'm gonna come back here... and check on you and your mama. If you ain't got a reason why you hate clowns...
Sorunun cevabını iyi düşün çünkü eğer palyaçolardan nefret etmen için iyi bir nedenin yoksa annen ve senin için geri döneceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]