I got this translate Turkish
24,022 parallel translation
I got this!
Ben hallederim!
- I got this.
Ben hallederim.
I got this.
Ben hallederim.
I got this from Jules.
Jules'dan bunu aldım.
I got this calendar bod, but it doesn't hold up in battle.
Düzenli bir herifim ama bir kavgada boy gösteremiyorum.
- It's okay, I got this.
- Sorun yok, kontrolüm altında.
Shut up, Lucifer, I got this.
Kes sesini, Lucifer. Ben hallerederim.
I got this.
Ben götürürüm.
Mom, I got this.
Anne bunu ben hallederim.
I got this friend down in the States, right, who knows this girl who knew your pal Garth.
Garth'ı tanıyan bir kızı tanıyor.
I got this.
Ben getiririm.
I got this.
Karışma bende.
I got this group project thing.
Bu grup proje olayımız var.
I got this letter by courier, just a little while ago, and the man who delivered it to me said that he stood by and watched your father write it.
Bir süre önce kuryeden bu mektubu aldım. Ve bunu bana getiren adam babanız bunu yazarken başında durup izlediğini söyledi.
Yeah, um, I got this phone, it's new.
Elimde yeni bir telefon var.
Back to the party. I got this.
Partiye dön.Anlaşıldı.
I got this.
- Bunu alıyorum.
I got this really great idea for them. - Yeah, what's that?
... onlar için güzel bir fikrim var.
We still got to sell this house with a double mortgage on it, and Nicole would still have to change schools, which I guess you told her.
Hâlâ üzerinde iki tane kredi olan bu evi satmak zorundayız ve Nicole'de ona bahsettiğini zannettiğim gibi okulunu değiştirmek zorunda.
So I got to admit... As much as I was worried about this whole adoption thing, I kind of like bein'Big Papa.
Kabul etmem gerek, bu evlat edinme işi konusunda endişelensem de Babafingo olmak çok güzel.
I got more back at my place. Hey, how much for this jacket?
Bizde daha fazlası var.
Hey, so let me see if I've got this.
Bakalım doğru anlayabilmiş miyim.
We agreed to discuss this when I got back.
Bunu döndüğümde tartışmak için anlaşmıştık.
This morning I got a copy of a fax from the NSFNET lawyers came across my desk.
Bu sabah NSFNET avukatlarından gelen bir faks geldi masama.
I got to admit that toying with Spencer and Joe has been one of life's great joys, but I think it's time to settle this like businessmen.
İtiraf etmeliyim ki Spencer ve Joe ile oynamak hayatımın büyük eğlencelerinden biriydi ama artık bu işi işadamları gibi halletmemiz lazım.
- I got a knack for this kind of stuff.
- Bu tarz şeylere eğilimim varmış.
I just hope that whatever you got on the other side of this door is worth it.
Umarım kapının ardındaki her neyse bütün bunlara değer.
- I think we got this, okay?
- Bence bunu biz hallederiz, tamam mı?
I got us into this, I'll get us out.
Bizi bu işe ben bulaştırdım, buradan da ben kurtaracağım.
I got this. Yes, yes, you go help them.
Evet, evet, sen gidip onlara yardım et.
I got to get out of this house.
Bu evden gitmeliyim.
Sorry I got us into this, Nick.
Başımızı belaya soktuğum için üzgünüm, Nick.
I don't got to do this.
Bunu yapmak zorunda değilimdir.
Matt, if you got this, it means I'm dead, which sucks.
Matt, eğer bunu okuyorsan ölmüşüm demektir, ki bu da boktan bir durum.
I just got this job.
Bu işe yeni başladım.
I got it on this end.
- Hayır, ben halledeceğim.
This doesn't need to be a scene, I got it.
Olay çıkmasına gerek yok, ben hallederim.
I've got this.
Bunu bana bırak.
Yeah, but I don't got to study for this one.
Evet ama buna çalışmama gerek yok.
I just, uh... just got into a little thing with this kid.
Ben, uh... çocuklar arasında olabilecek küçük bir şey.
I just got to take this one step at a time, roll with the punches.
Adım adım ilerlemeliyim. Her şey sırayla.
- This has got to end, Helen, or I'm calling Social Services.
- Bu son bulmalı, Helen, Yoksa Sosyal Hizmetleri arayacağım.
.. and then I need you to figure out how it got like this.
.. bunun nasıl olduğunu çözmen için sana ihtiyacım var.
I can't believe I got to spend a whole day Without noodling you like this.
Bütün günü sana böyle sırnaşmadan geçirmek zorunda olduğuma inanamıyorum.
I've got Kingfisher on this screen, sir.
Kingfisher ekranı hazır efendim.
It's okay, Clara. I've got this.
herşey yolunda, Clara Bu iş bende
Now, I've got the rest of the suspects in the group covered, but if you could watch this one for me...
Gruptaki diğer şüphelileri hallediyorum. Ama onunla sen ilgilenirsen...
But then, I was gonna tell him, and I got preoccupied by this iguana on Instagram who is just so over it.
Sonra tam söyleyecek gibi oldum bu sefer de Instagram'da ununu elemiş eleğini asmış gibi görünen bir iguana resmi bulacağı tuttu.
I've got this.
Ben yeterim.
- I've got this.
- Ben hallederim.
I've got so much on my plate at the moment with this wedding and I drop everything for some...
Ţu anda plakamda çok ţey var Bu düğünle ben herşeyi bırakıp...
i got this one 119
i got this for you 35
i got it 7988
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i gotta go 3018
i got' em 146
i gotta 283
i got it wrong 28
i got this for you 35
i got it 7988
i got you 2294
i got your back 246
i gotcha 166
i gotta go 3018
i got' em 146
i gotta 283
i got it wrong 28
i got to go 1926
i gotta pee 85
i gotta go pee 16
i got you something 203
i got a 294
i gotta admit 71
i gotta run 199
i got your message 312
i got your text 208
i gotta go home 47
i gotta pee 85
i gotta go pee 16
i got you something 203
i got a 294
i gotta admit 71
i gotta run 199
i got your message 312
i got your text 208
i gotta go home 47