I gotta run translate Turkish
780 parallel translation
I gotta run.
Benim gitmem gerek.
Sure, but I gotta run.
Tabii, benim gitmem gerekiyor.
How come I gotta run into a squirt like you nearly every place I go these days?
Nasıl oluyor bu günlerde da gittiğim her yerde böylelerine rastlıyorum?
Marty, I gotta run now, but I'll meet you at mass tomorrow.
Marty, şimdi gitmem lazım, ama yarınki ayinde görüşürüz.
Hell, I gotta run!
Lanet, hemen gitmeliyim!
Oh, hey, I gotta run.
Oh, hey, hemen gitmem gerek.
Ciao. I gotta run.
Gitmem lazım, görüşürüz.
Folks, I gotta run, never have a minute to myself.
Gitmeliyim. Kendime hiç zaman ayıramıyorum.
I gotta run down to the grocery anyway.
Zaten benim de bakkala gitmem gerekiyordu.
- Really? Well, I gotta run along.
Artık gitmeliyim.
This is a risk I gotta run.
Bu, almak zorunda olduğum bir risk.
I gotta run.
Çıkmam gerek.
Look, old buddy, I gotta run.
Her zaman.
Listen, I'm sorry, I gotta run.
Kusura bakmayın. Gitmem gerek.
Sorry, George. I gotta run.
Kusura bakma, George, gitmem gerek.
I gotta run.
Gitmeliyim.
I gotta run.
Acele etmeliyim.
I gotta run.
kapatmalıyım.
I gotta run more tests on you.
Hala bazı testler yapmalıyım.
I gotta run.
Gitmem gerek.
I gotta run, Sheldon.
Şimdi gitmeliyim.
I gotta run now, so why don't you leave the info on the service?
Kaçıyorum. Bilgileri servise bırak.
Look, I gotta run along, I'm busy.
Dinle, gitmeliyim, işim var.
I gotta run now.
Benim şimdi gitmem lazım.
Look, I gotta run, Barn. I'll catch you later, okay?
Bak koşmaya gitmem gerek Barn Seni sonra yakalarım, tamam?
I love you. But I gotta run, okay?
Seni seviyorum, fakat şimdi gitmem lazım, tamam mı?
- Not now, I gotta run.
- Şimdi olmaz, koşuyorum.
Listen, I gotta run.
Acele gitmem lazım.
My private plane's double-parked, so I gotta run.
Özel uçağımı kötü park ettim. O yüzden kaçmalıyım.
Hi. Oh, I gotta run.
- Selam, gitmem lazım.
- I gotta run.
- Gitmeliyim.
No. I've gotta run.
Gitmem lazım.
I've gotta run.
Gitmem lazım.
I've gotta run, darling.
Gitmeliyim sevgilim.
I've gotta run.
Acele etmem gerek.
I gotta run.
- Gitmem gerek.
You've gotta run along now because I've got a couple of things to do, okay?
Şimdi gitmen lazım ama. Halletmem gereken birkaç iş var.
I've gotta run.
- Peki, sıvışacağım.
I gotta hold onto him tight, otherwise he'll run off to school.
Sıkı sıkı tutmam gerek, yoksa okula kaçacak hemen.
You gotta admit, I'm not one of the run-of-the-mill-type creeps that hang around this joint, right?
İtiraf etmelisin ki, buraya gelen ipi kopuklardan biri değilim, öyle değil mi?
But I gotta find out what makes a man decide not to run.
Ama bir adam ölümden niye kaçmaz bunu öğrenmek zorundayım.
- I've gotta run.
- Gitmeliyim.
Now look, you gotta run this thing, you understand, but I'm the ramrod.
Bak bunu sen kullanacaksın. Ama gerçek pilot benim.
I've gotta run now.
Gitmeliyim.
My uncle wants me to run a restaurant, but I gotta stay away from you and Johnny.
Amcam restoranı idare etmemi istiyor. Ama sen ve Johnny'den uzak duracakmışım!
I'll tell you, bodywork like that, gotta run you $ 100 - $ 150.
Sana söyleyeyim, öyle bir kaporta işi, sana 100-150 dolara mal olur.
I mean, if Dr. Mukerjee says he didn't run anyone over the border then all our evidence at Security's gotta be wrong.
Eğer Dr. Mukerjee sınırdan kimseyi kaçırmıyorum diyorsa ofisteki tüm deliller hatalı demektir.
- I gotta piss, so you'd better run.
- İşemem lâzım, bu yüzden acele et.
I hope we have a long run. Okay, we gotta go.
Pekala gitmeliyiz.
I've gotta run. Don't get up.
Lütfen kalkmayın.
One more quick one, then I've really gotta run.
Bir bira daha Koç, sonra gitmem gerek.
i gotta go 3018
i gotta 283
i gotta pee 85
i gotta go pee 16
i gotta admit 71
i gotta go home 47
i gotta hand it to you 53
i gotta get going 93
i gotta work 43
i gotta say 387
i gotta 283
i gotta pee 85
i gotta go pee 16
i gotta admit 71
i gotta go home 47
i gotta hand it to you 53
i gotta get going 93
i gotta work 43
i gotta say 387