English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I love it

I love it translate Turkish

17,356 parallel translation
I tell you, I love it here, Brian.
Sana buraya bayıldığımı söylemeliyim Brian.
I love it.
I onu seviyorum.
I love it when you speak Vulcan.
Vulkan'dan bahsetmene bayılıyorum.
I love it.
Bayıldım.
It's like I can be... I can move any way I want, and, um... I love it.
Sanki istediğim yere gidebilirim ve buna bayılıyorum.
I love it here.
Burayı çok seviyorum.
I love it.
Çok sevdim.
Stanley, a pleasure to meet you. I love it.
Onu seviyorum.
I love it!
Bayıldım!
- Honey, I love it.
- Tatlım buna bayıldım.
- Ah, I love it.
- Bayıldım.
I'm glad I did. It was helpful to hear what your thoughts are on true love and...... commitment.
Gerçek aşk ve bağlılık hakkında... düşüncelerini duymak çok iyiydi.
Felicity, I would love to think that your father didn't show up with some ulterior motive in your life right now, but I've been where you are more times than I care to admit, and it always ends the same way.
Felicity, babanın hayatına geri gelişinin altında başka bir şeyler olmamasını çok isterim ama defalarca senin şu an bulunduğun durumda bulundum ve sonu hep aynı oluyor.
Yes, but it's part of what makes you the man I love.
Evet ama seni sevmemin sebeplerinden biri de bu.
It's one of the things I love the most about you.
En sevdiğim özelliklerinden biri bu hatta.
And when I see something that beautiful and that rare and that romantic, it also reminds me that, you know, I'm never gonna find a love like that.
Ve o kadar güzel o kadar nadir, o kadar romantik bir şey gördüğümde bana asla öyle bir aşkı bulamayacağımı hatırlatıyor işte.
I know how passionately you love and how much it hurts once that love goes away.
Ne kadar tutkuyla sevdiğini biliyorum... -... ve aşkını yitirdiğinde canının ne kadar yandığını.
I was gonna give up being the Black Canary, but I realized I didn't know how I could because going out there and fighting alongside you guys, it's what makes me feel alive inside... And I love you guys so much.
Black Canary olmaktan vazgeçecektim ama nasıl yapacağımı bilmiyordum çünkü sizinle beraber dövüşmek beni canlı hissettiriyor ve sizi çok seviyorum.
I'd love to come see it sometime.
Bir ara görmeye gelmek isterim.
But it would be wrong to marry someone I do not love. The one I love is Brian.
Ama sevmediğim biriyle evlenmem yanlış olur.
Do you think that it's wrong that I'm in love with my nephew?
Yeğenime aşık olmamın yanlış olduğunu mu düşünüyorsun?
I know you love me, but it's not just about my future.
Beni sevdiğini biliyorum, ama bunun geleceğimle ilgisi yok.
No, i was gonna say i love whisky, And we should go find some and drink it.
Viskiyi seviyorum diyecektim ya, bir de gidip biraz içelim diyecektim.
Because I should have seen it, May, but between her Inhuman love connection and me licking my wounds after Bobbi and Hunter left,
Anlamam gerekirdi May. Ama onun Nainsan sevgi bağı ve benim Bobbie ile Hunter'ın gidişinden sonra yaralarımı sarma çabam arasında gözden kaçırdım.
No, no, you know what I love? I love sitting on the side of the road for 30 minutes,'cause it just gives my ass a chance to sleep.
I, 30 dakika boyunca yol kenarında oturmuş seviyorum
Debs, I know that you think that keeping it will bring Derek back, but if he left you like this, then he doesn't deserve you, and there will be other guys that you will love- -
- Debs çocuğu aldırmamanın Derek'i geri getireceğini düşünüyorsun ama seni böyle bırakıp gittiyse seni hak etmiyor demektir.
It doesn't change who I love or who I take to my bed.
Sevdiğim, yatağıma aldığım kişiyi değiştirmeyecek.
Or it's the thing I love the most.
Ya da en sevdiğim şeylerden biridir.
Oh, I'm lying because I've- - ♪ Never been in love B-4 ♪ ♪ Now all at once it's you ♪
Yalan söylüyorum çünkü... â ™ ª Hiç B-4 ile aşk yaşamadım â ™ ª â ™ ª Şimdi tüm önceliğim sensin â ™ ª â ™ ª Her şeyden daha fazla â ™ ª
I mean, every cell of my being says, "You love this woman. Don't ruin it by marrying her."
İçimden bir ses durmadan " Bu kızı seviyorsun.
Why does everything I love fall apart as soon as I touch it?
Neden sevdiğim her şey dokununca parçalanıyor?
What if it was an intolerable burden to me to donate my beauty to the person I promised to love in sickness and in health?
Sağlıkta ve hastalıkta sevmeye yemin ettiğim kişiye güzelliğimi vermek, benim için dayanılmaz bir yükse ya?
I love God because it is so painful to love human beings.
Tanrı'yı seviyorum çünkü insanı sevmek çok ızdıraplı.
For the first time in probably centuries, I actually got to decide who I want to fall in love with, instead of having it decided for me.
Muhtemelen yüzyıllardır ilk defa kime aşık olacağıma karar verebiliyorum.
- I used to love it, man!
Rahul! - Çok yapardım ya!
I feel such great love for it.
Bunun için büyük bir aşk hissediyorum.
I was overwhelmed by the love I felt from these people, even though their faces couldn't show it.
Bu insanlardan gördüğüm sevgi ile şaşkına uğradım, Her ne kadar yüzlerinden okunmasa bile.
I knew he'd love it.
Beğeneceğini biliyordum.
Maybe it's because I've been in your mind, or maybe that's just how you know you love someone.
Belki de bunun nedeni, zihninde olduğum içindir. Ya da bu birini nasıl sevdiğini bildiğini gösteriyordur.
I still love it.
Hâlâ bayılıyorum.
Momsy, I know you love it.
Sevdiğini biliyorum.
It taught me to protect the ones I love!
Sevdiklerimi korumam gerektiğini öğretti.
Oh, I love everything about it.
Bununla ilgili her şeyi sevdim.
And I love Dad, and I love his routine, but it's just not...
Babamı seviyorum, onun performansını da. Ama hiç...
Hey you, tell me you love me. Even if it's a lie Even if we don't stand a chance
hey sen, beni sevdiğini söyle. { / I } yalan olsa bile. { / i } şansımız olmamasına rağmen { / i } hayat çok üzücü { / i } beni sevdiğini söyle. { / I her gün aynıdır { / i }
I have a safe place. You'll love it.
Bunu yapabilmek için seveceksiniz.
I reckon not a lot because you didn't recognize me, so let me tell you that we did love other men... loved them real and pure, but it never ended well, not ever.
Beni tanımadığına bakılırsa sanırım fazla bir şey bildiğin yok. Başka adamları da saf duygularla sevdiğimizi ama asla sonunun iyi olmadığını söyleyeyim sana.
I know you love doing it in hotel rooms.
Otel odalarında sevişmeyi sevdiğini biliyorum.
You'd love it if I assaulted a police officer, huh?
Bir polis memuruna saldırsaydım, çok hoşuna giderdi, ha?
I can change you as much as I want, but it takes a pretty special person to love all the Wheelers.
Seni ne kadar değiştirsem de Wheeler ailesini sevmek herkes için kolay değildir.
Lord knows I did not have love for you when you needed it, I know that.
Tanrı biliyor ya, ihtiyacın olduğunda seni sevmiyordum. Bunu biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]