English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I love this game

I love this game translate Turkish

106 parallel translation
[Ira] I love this game, Tiny.
Bu oyuna bayılıyorum Tiny.
- Man, I love this game.
- Oh adamım, bu oyuna bayılıyorum.
God, I love this game!
Tanrım, bu oyunu seviyorum.
- I love this game.
- Bu oyuna bayılıyorum.
I love this game!
Oyunları severim!
I love this game.
Bu oyunu seviyorum.
- I love this game!
- Bu oyunu seviyorum!
I love this game!
Bu oyunu sevdim!
I love this game.
Bu oyuna bayılıyorum.
I love this game!
Bu oyuna bayılıyorum!
God, I love this game.
Bu oyuna bayılıyorum.
I love this game, folks.
Bu oyunu seviyorum.
You wanna know why I love this game?
- Neden bu oyunu sevdiğimi biliyor musun?
- I love this game.
- Bu oyunu seviyorum.
I love this game. OK, OK.
Tamam mı, Tamam mı?
It's just that I love this game and want a chance to play it too.
Öyle yapmak istememiştim. Bu oyunu çok seviyorum ve oynama fırsatı bulabilirim diye umuyordum.
Much as I love this game, it's not half as important as setting that right.
Bu oyunu ne kadar sevsem de, bunu düzeltmek kadar önemli değil.
I tell you, one good swing and I love this game.
İyi bir atış yaparsam bu oyunu severim.
I love this game, and I know you do.
Bu oyunu seviyorum, ve sizinde sevdiğinizi biliyorum.
You know what, I love this game.
Ne biliyor musun? Bu oyunu seviyorum.
Oh, I love this game.
Oh, bu oyunu seviyorum.
I love this game. I love this game.
Bu oyunu seviyorum.
- I love this game.
- Bu oyuna bayılırım.
God, I love this game.
Tanrım, bu oyunu seviyorum.
I love this game!
Bu oyunu çok seviyorum
I love this game.
Bu oyuna bayılıyorum!
- Oh, I love this game.
- Bu oyuna bayılırım.
I love this game and I'm sorry I betrayed it.
Ben bu oyunu seviyorum. Ona ihanet ettiğim için özür dilerim.
I love this game.
Bu oyunu sevdim.
I love this game!
Bu oyunu sevdim.
Elaine, I love this game.
Elaine, bu oyuna bayılıyorum.
I love this game!
Bu oyunu seviyorum!
I happen to love this game.
Ben bu oyunu severim.
I'd have said "I love you, stop this game, you'll ruin us!"
Bu oyuna son ver. Bize yazık ediyorsun. " diyecektim.
Hey, look at this. Steve and Marcie got invited to fill out an application for some new TV game show, How Do I Love Thee?
Steve ve Marcie'ye yeni bir televizyon yarışması "How Do I Love Thee" ye başvuru davetiyesi gelmiş.
Man, I did love this game.
Dostum, ben bu oyunu severdim.
That's what I love about this game.
Bu oyunu bu yüzden seviyorum.
I love baseball but they said I threw the world series, I was banned from the game and thought I would never play again then one day, this couk in Iowa tears up his farm to make a baseball field, he built it, we came
Bir daha asla oynayamayacağımı düşünmüştüm. Sonra bir gün Iowa'daki çılgın bir adam, mısır tarlasını beyzbol sahasına çevirdi! - Bunu yaptı ve geri döndük!
I used to love this game.
Bu oyunu severdim. Aman Tanrım.
OH, I LOVE PLAYING THIS GAME.
ahh, bu oyunu oynamayı seviyorum.
I love this game, baby!
Bu oyunu seviyorum.
This game, it's been the true love of my life, other than my wife Lorri, uh, since, uh, I was a little boy.
Bu oyun hayatımın gerçek aşkı oldu, karım Lorri hariç, ah, küçüklüğümden beri,
Another thing, I'd love to get to this Dodger game tomorrow night.
Yarın akşam ki beyzbol maçına gitmek isterdim.
As much as I would love to keep playing this little game with Dan, it just got serious.
Dan ile bu küçük oyunu oynamayı sevmeme rağmen, olay biraz ciddileşmeye başladı.
I do love this game.
Bu oyunu sevmeye başladım.
- I used to love this game.
- Bu oyunu severdim. - Hm.
Now, I guess that, uh... once you've finally said I love you, all this insecure game might stop, you know?
Ben de, en sonunda bana seni seviyorum dediği için, bu özgüvensizlik oyunu bitecek sanmıştım.
I used to love this game as a kid. Oh, me, too.
- Çocukken bu oyuna bayılırdım.
Besides, you know, I love that you and Charlie have a passion for this game, and if I'm going to be part of the family someday,
Charlie'yle senin bu spora olan tutkunuzu da seviyorum. Günün birinde ailenin bir parçası olacaksam, şimdiden öğrensem iyi olur.
I used to love this game where I was the fairy queen.
Küçükken "Peri Kraliçesi" oyununu çok severdim.
I love this game.
Döktüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]