English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I love you all

I love you all translate Turkish

2,438 parallel translation
But I love you all so much, and I'm going to come visit as much as I can.
Ama hepinizi çok özleyeceğim ve elimden geldiğince ziyaret edeceğim.
I love you all.
Hepinizi seviyorum.
I love you all.
Sizi seviyorum.
I love you all of you!
Hepinizi seviyorum!
I love you all very much.
Hepinizi çok seviyorum.
All right, you little monkey, papa Scotty and I, we... we love you very much, but your mom has changed her mind and wants you back.
Pekala seni küçük maymun, Scotty baba ve ben seni çok sevmiştik, ama annen fikrini değiştirmiş ve seni geri istiyormuş.
Quite frankly I'm a little offended by you just focusing on a woman's breasts and nipples when maybe I'm in love with her, all right?
- Tamam. Diğer yandan, kızın göğüslerine ve meme uçlarına kafayı takmanız da sinirimi bozdu. Belki âşığım,..
I fucking love you, all right?
Seni seviyorum amına koyayım, tamam mı?
All right, listen. You're my children and I love you.
Siz benim çocuklarımsınız Ve sizi seviyorum.
I just feel too young and I love all that, you know, having a laugh and just be able to have drink.
Daha gencim ve her şeyi bu haliyle seviyorum. Gülmeyi, içki içebilmeyi falan.
And I dedicate my life... All rockers and hardcore skaters off the rink, unless you're looking for love.
Tüm hızlı ve sıkı patenciler, eğer aşk aramıyorsanız,
I love you. And tonight, when you are all fast asleep I'm going to crawl through your window and give you all a big hug!
Sizi çok seviyorum... ve bu gece siz derin bir uykudayken... pencerenizden içeri gireceğim ve size sarılacağım.
All I can do is keep moving forward and try to become someone that you can love again.
Tek yapabileceğim, devam edip bir gün tekrar sevebileceğin biri olmaya çalışmak.
BOTH : ♪ This tainted love you've given you I give you all a boy could give you ♪
Lekeli aşkını verdin bana Bense bir kızın verebileceği her şeyi
♪ This tainted love you've given I give you all a boy could give you ♪
Lekeli aşkını verdin bana Bense bir adamın verebileceği her şeyi
♪ This tainted love you've given I give you all a girl could give you ♪
Lekeli aşkını verdin bana Bense bir kızın verebileceği her şeyi
♪ The tainted love you've given I give you all a girl could give you ♪
Lekeli aşkını verdin bana Bense bir kızın verebileceği her şeyi
I know how much you all love vampires, but remember, the school nurse will be... heading up the blood drive, so sign up for that now.
vampirleri ne kadar çok sevdiğinizi biliyoruz, okul hemşiresi kanınızı almak için beklediğini hatırlayın o nedenle hemen kan bağışına kayıt yaptırın
Because maybe if we're all in this sort of, I don't know, caring mood maybe you could send her a little text that says, "I love you."
Yalnız gel. Çünkü madem duygusal bir atmosfer yarattık mesaj atıp "seni seviyorum" diyebilirsin.
You know, I know that you think that you have to hide all of these parts of you, that they're gonna make us love you less.
Biliyor musun, senin ne düşündüğünü biliyorum tüm bu yaptığın şeyleri gizlemen konusunda bu seni daha az sevdiğimiz anlamına gelmez.
I never thought I would be up here, wearing a cap and gown, looking out at so many people that I love, about to graduate high school with all of you.
Bir şapka ve cübbe giyip, sevdiğim bunca insanın burada diploma almamı beklediklerini hiç düşünmemiştim.
Mother, I love you and I'm so happpy to hear from you, I'd so like to see you, to see the whole family, the village... I so miss you all...
Anne, seni seviyorum, sesini duyduğuma çok sevindim,... seni, bütün aileyi, köyü görmeyi çok istiyorum,... hepinizi çok özledim.
I love you with all my heart, I'm always thinking of you.
Seni tüm kalbimle seviyorum sürekli seni düşünüyorum.
- All right? I love you.
Seni seviyorum.
I want to see you and start out in love all over from the beginning.
Seni görmek ve her şeye en başından başlamak istiyorum.
I love you. Mm. All right!
Seni seviyorum.
I may not love all your things, but I love that you're here.
Eşyalarının hepsinden hoşlanmamış olabilirim ama burada olmanı seviyorum.
From the first moment I met you, all I wanted was for you to love me.
İlk tanıştığımız andan beri tek istediğim beni sevmen oldu.
I believe in his love and infinite wisdom, and I appeal to you all to join me in this, our moment of uncertainty.
Onun sevgisine ve sonsuz bilgeliğine inanıyorum, Ve bu belirsizlik anımızda, hepinizin bana katılmanızı istiyorum.
I love each and all of you.
Hepinizi çok seviyorum.
All right, you know what? As much as I'd love to stay and discuss the final points of our deal, I have to go.
Tamam, her ne kadar kalıp anlaşmamızın ayrıntılarını tartışmak istesem de gitmem gerek.
- All I know is that I love my daughter. - What else did you leave out?
-... dediğin kısmı atladın mı yoksa?
Look, I would love to sit around and talk to you guys all day about vampires and zombies.
Bak Sizinle burda tüm gün oturup Vampiler ve zombiler hakkında konusmak isterdim Bu çok heyecan verici
You guys are super progressive and cool and all of that shit, and I love it, it's great, but I just don't need to know the ins and the outs of it.
Siz süper yenilikçi ve harika insanlarsınız. Ve bütün yaptıklarınıza hayranım. Bu harika.
All right, sweetheart. I love you.
Pekala canım, seni seviyorum.
once again I ask for your cooperation forgive me if I do wrong be a part among us and I love being with all of you training with all of you
ve bir kez daha onun hayalini gerçekleştirmek için sizin desteğinizi istiyorum, yanlışsam düzeltin. Hepimizin arasında paylaşılacak bir sevgi olmalı ve ben, sizinle birlikte olmaktan çok mutluyum. Sizler, yani hepinizle birlikte çalışmaktan dolayı
All I ever did was love you, and how do you repay me?
Tek yaptığım seni sevmekti. Ya sen ne yaptın?
I guess all I can say is that love isn't something that you can always account for. Or predict.
Aşk hesaplayabileceğin ya da önceden görebileceğin bir şey değil.
All right, I love you, al.
- Seviyorum seni Al.
Look, I don't want to be indelicate, but I have to ask you about all this sex and, uh, love-making.
Bakın, size karşı kaba olmak istemiyorum ama tüm bu seks ve aşk yapma olayları ile ilgili soru sormam gerekiyor.
I love you with all my heart, But you can't handle a baby on your own.
Seni tüm kalbimle seviyorum ama kendi başına bebek doğuramazsın.
Oh, great. I love not hearing "You're so pretty" all the time.
Her zaman "çok güzelsin" lafını duymamayı sevdim.
Megan McAllister, I love you with all of my heart.
Megan McAllister, Seni bütün kalbimle seviyorum.
Megan McAllister, I love you with all my heart.
Megan McAllister, seni bütün kalbimle seviyorum.
My heart says it everytime i see you... all i want to do is love you.
Benim kalbim seni gördüğüm her zamana derki.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
My heart says it everytime i see you... all i want to do is love you.
Kalbim seni gördüğüm zaman.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
My heart says it every time i see you... all i want to do is love you.
Kalbim seni gördüğüm zaman.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
Every time... all i want to do is love you.
Her zaman.. Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
All i want to do is love you.
Benim yapmak istediğim tek şey seni sevmek.
You know I love all the Deschanels.
Bildiğin üzere bütün Deschanel'lere aşığım.
And as much as I appreciate all your chivalry, we both know that you're not in love with me.
Ve kibarlığını takdir etsem de ikimiz de senin bana aşık olmadığını biliyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]