English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I saw him die

I saw him die translate Turkish

50 parallel translation
I saw him die.
Onun ölüşünü gördüm.
- Not formally, but I saw him die.
- Resmi olarak hayır, ama ölüşünü gördüm.
But... it's not like I saw him die in combat
Ama... Ben onun çatışmada öldüğünü görmedim.
I saw him die!
Onu ölürken gördüm!
I saw him die.
Onu ölürken gördüm.
I saw him die.
Öldüğünü gördüm.
I saw him die, my mother as well.
Onun öldüğünü gördüm, annemin de.
I saw him die, Adam.
Onun ölüşünü gördüm, Adam.
I saw him die.
Babamı ölürken gördüm.
I saw him die.
Ölümünü gördüm.
I know no one believes me, but Tim is dead I saw him die.
Kimsenin bana inanmadığını biliyorum ama Tim öldü.
I saw him die...
Ölümünü gördüm...
I saw him die, Gaius.
Onun öldüğünü gördüm, Gaius.
I'm sure that I saw him die in front of us.
Gözümün önünde öldüğünden adım gibi eminim.
"With my little eye, I saw him die."
"Küçük gözlerimle, gördüm öldüğünü."
I saw him die on the street.
Onun sokakta öldüğünü gördüm.
I saw him die with my own two eyes, I saw him die.
Öldüğünü kendi gözlerimle gördüm, kendi gözlerimle.
I saw him die, Jess.
Ölüşünü izledim Jess.
And then I saw him die, and then... I woke up and... he was back- - in my arms.
Sonra da öldüğünü gördüm ve sonra bir baktım ki yaşıyordu, kollarımdaydı.
I saw him die.
Onun öldüğünü gördüm.
I saw him die.
Gözümün önünde öldü.
I saw him die!
Senin öldüğünü gördüm!
I saw him die with my own eyes.
Onun öldüğünü kendi gözlerimle gördüm.
I saw him die.
Onun öldüğünü gürdüm.
Yeah, yeah, I heard him talking about the gods... all over our faces, and then I saw him die.
Evet, evet, suratımıza doğru tanrılar hakkında konuştuğunu duydum. sonrada öldüğünü gördüm.
- I saw him die.
- Öldüğünü gördüm.
Lord, I saw him die... The Shark and Chavez died in the crossfire.
Bu El Tiburonin ve Chavez organları.
I got it from a man who saw him die.
Onun öldüğünü gözleriyle gören bir adamdan aldım.
I saw him run down the path and die.
Patikada koşmaya başladı ve öldü.
Before I die, I swear I'll see this blade plunged into that man's throat... just as I saw it plunged into Tania's throat, because of him.
Ölmeden önce, yemin ederim o bıçağın o adamın boğazına saplandığını göreceğim.. sadece Tania'nın boğazına bıçağın.. .. saplandığını gördüm.
Some Bajorans actually considered him a hero, but I saw him let a child die whose parents couldn't afford the drug to save her.
Bazı Bajoryalılar onu gerçekte bir kahraman sanıyor, fakat anne babasının onu kurtaracak ilacı almaya yetecek parası olmadığı için bir çocuğun ölmesine izin verdiğini gördüm.
I saw all the blood, and I watched him die.
Tüm o kanı gördüm ve onun ölüşünü izledim.
I saw all the blood, and I watched him die.
Bir sürü kan gördüm, ölüsünü izledim.
Now that Billie saw him die, I don't really think it's our problem anymore.
Billie öldüğünü gördüğüne göre artık bir problem değil.
Last time I saw him, I told him he was going to die alone.
Bense, onu son gördüğümde yalnız başına öleceğini söyledim.
- I know we thought we saw him die. But the only thing we're really sure "of..." is that he disappeared, and so did that ship.
Biliyorum onun öldüğünü gördüğümüze inanıyorduk, ama gerçekten emin olduğumuz tek şey ise onun ve geminin ortadan kaybolduğu.
They said I saved over a hundred people... but, you know, that little boy, who didn't know who his father was, who just... who just loved him- - he saw him die... fall to the ground... right in front of him.
Bana yüzden fazla insanın hayatını kurtardıgımı söylediler fakat... o küçük çocuk, babasının kim oldugunu bilmiyordu... sadece onu seviyordu... öldügünü gördü... yere düştü... gözlerinin önünde.
You wanted me to let him die on that table, I saw it in your eyes.
Benden onun masada ölmesine izin vermemi istedin. Bunu gözlerinde gördüm.
I saw Arthur lying under water, drowning, and there was a woman standing over him, watching him die.
Arthur'u suyun altındayken gördüm, boğuluyordu ve karşısında, onun ölmesini izleyen bir kadın vardı.
When I saw you leave with him, I wanted to die.
Onunla gittiğini görünce ölmek istedim.
Who saw him die? "I," said the fly, "With my little eye."
"Öldüğünü kim gördü? Olta sineği yaptı bence." "Gördüm küçücük gözlerimle."
I asked him if he saw his parents die.
Ona ebeveynlerini ölürken görüp görmediğini sordum.
I saw him die.
Ölümünü izledim.
Poor 10K. I saw You saw him die?
Zavallı 10K Onu- - ölürken mi gördün?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]